Bakanlar Kurulu açıklandığında gördük ki; bu ülkede kendini milliyetçi ve ülkücü olarak adlandıranların ülkeye hizmet için bulabildikleri tek makam “ülke için kendini feda etmek” veya devlete bekçi ve polis olabilmektir…

Birçok değişik sayılara rağmen hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçek; ülkede milyonlarca mültecinin varlığıdır.

Milyonlarca mültecinin ülke kaynaklarından istifade ederek, tıpkı doğuştan bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı gibi yaşamasını, güvenlik sorunu yapmayan milliyetçilik anlayışına sahibiz!

Oysa dağlarda da 70 teröristin varlığını (Sayın Soylu ifade etti) güvenlik sorunu olarak görüp, seçmen tercihinde bulunabilmektedir milliyetçiler(!)

Şimdi ise üst akıl diye bir akıl üstüne seçim ve sonuçları açıklanmakta!

Bu akla göre seçimi kazanan Sayın Cumhurbaşkanı değil(!) üst akıl(!)

1977 yılından beri ülkücü hareketin içindeyim.

Gerek içinde bulunduğum zamanlarda gerek sonrasında ülkü ocaklarının; vatan millet hassasiyeti içerisinde davrandığına şahitlik ederim.

Hiçbir siyasi düşünce “ülkücüler” kadar büyük bedeller ödememiştir.

Öyle bir hassasiyet ki gerektiğinde “canından ve hürriyetinden” vazgeçecek duyarlıktadır ülkücüler.

Böylesine hassasiyetlerin toplandığı bir kurumsal yapının bir numaralı koltuğundaki Sayın Devlet Bahçeli, (sanırım) AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanına verdiği desteği; “ülkücüler tarafından bir makam ve mevkiye dönüşmesine” rıza göstermemektedir!

Üstelik sadece Milliyetçi Hareket Partisi, Ülkü ocakları mensupları için değil; Milliyetçi Hareket Partisinden ihraç ettiği, dışladığı isimlerinde “devlette makam mevki sahibi olmasını” çok arzulamamaktadır!

Sonuç olarak: ülkücüler Türk milletinin değerlerini kuşanıp, bu değerler için feda edilirken ülkücü olmayan kadrolar; “ülke yönetiminde Türklerin kaderini belirlemektedir?!”

Kolay gelsin Türkiye(!)

Sayın Bahçeli MHP ve dışında kalan ülkücü/milliyetçilerin sorumluluk alıp, güç ve para ilişkilerinde kendilerini bozup, günah işlemelerini engellemek amacıyla makamlardan uzak tutuyor gibi!

Metin Külünk ve onun gibi düşünen arkadaşlar ise “günah işleme özgürlüğüne” müdahale edilmesi karşısında isyan etmişti!

MHP günah işleme özgürlüğünü tanımayan bir partidir!

Başka partiler günah işlerse karışmamakta, ülkücüleri bulaştırmamaktadır(!)

Teşekkürler MHP…

İyi günler diliyorum milletim.