Aile ve Evlilik Terapisti Süreyya Terzioğlu Anadolugazete’den Esra Sarı’ya konuştu. ‘Ailenin korunması’ konusuna önem verdiğini belirten Terzioğlu, ailenin korunması için evlilik öncesi çiftlerin; evliliğe hazır olabilmesi için bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Evliliğe kadın- erkeğin fiziksel, psikolojik ve sosyo-ekonomik olarak hazır olması gerektiğini ifade eden Terzioğlu, şöyle konuştu:
“Sağlıklı bireylerin bir araya gelip, sağlıklı nesiller yetiştirebilmesi için evlilik öncesi çiftlerin sadece fiziksel değil, psikolojik testlerden de geçmesi gerekiyor. Çiftlerin doktor, psikolog, genetik uzmanı tarafından yuva kurmaya hazır olup olmadıkları araştırılmalı.
"EVLİLİK ÇOK KUTSAL BİR KURUM"
Terzioğlu, evliliğin çok kutsal bir kurum olduğunu dile getirerek, “Evliliği çok önemsiyorum. Toplumu ayakta tutan en önemli yapı taşı ailedir. Ailenin korunması için ailenin bel kemiği olan annenin korunması ve bilinçlendirilmesi çok önemlidir.” dedi.
"HERKES EVLENMEMELİ"
Son yıllarda Türkiye’de boşanma oranının arttığını, evlilik yaşının büyüdüğünü ifade eden Terzioğlu, Türkiye’deki evliliklerin büyük bir yüzdesinin sağlıklı olmadığına dikkati çekerek, “Herkes evlenmemeli. Kişiler evliliğe hazır olunca evlensinler.” diye konuştu.
Toplumda evlenmeyen kadınlara bir baskının olduğundan söz eden Terzioğlu, ebeveynlerin çocuklarına evlilik baskısı yapmaması gerektiğini kaydetti.
TÜRKİYE'DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLAYLARI ARTTI!
Terzioğlu, Türkiye’de son yıllarda kadına yönelik şiddet vakalarının arttığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Maalesef ülkemizde kadına yönelik şiddet olayları giderek artıyor. Çiftler evleniyor, 3 ay sonra anlaşmazlıklar ortaya çıkıyor. Bu anlaşmazlıklar kadın cinayetine kadar gidebiliyor. Toplumda bir yozlaşma var. Bu yozlaşma giderek büyüyor. Yozlaşma sorununu ortadan kaldırmak istiyorsak toplumu bilinçlendirmeliyiz. Bu bilinçlendirme çalışmaları özellikle kadınlardan daha da önemlisi anne olan kadınlardan başlamalı.”
Ekonomik kaygılar, gelecek kaygısı, stres ve işsizlik gibi birçok etkenin insanların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğini belirten Terzioğlu, özellikle gençlerde bir kafa karışıklığı olduğunu söyledi.
Ebeveynlerin çocuğuyla doğru iletişime geçmemeleri, duygusal boşluk gibi birçok etmenin çocuğun psikolojisini kötü etkilediğini belirten Terzioğlu, ebeveynlerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesi gerektiğini vurguladı.
İzmir’de geçtiğimiz ay aracına bindiği taksi şoförü Oğuz Erge’yi öldüren Delil Aysal'a ilişkin konuşan Terzioğlu, “19 yaşındaki bir çocuk ne yaşadı da kendisine iyilik yapan bir insanı gözünü kırpmadan öldürdü? Bir çocuk o hale nasıl getirilir? Hiçbir çocuk suçlu doğmaz. İnsanlar kötü doğmazlar. İnsanları suça sürükleyen nedenler vardır.” dedi.
Türkiye’nin birçok şehrini gezdiğini ve ailelerle buluştuğunu anlatan Terzioğlu, kadınları bilinçlendirmeye çalıştığını söyledi.
"EN BÜYÜK SORUN: İLETİŞİMSİZLİK"
Ebeveyn ve çocuklar arasındaki en büyük sorunun iletişimsizlikten kaynaklandığını belirten Terzioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ebeveynler çocuklarıyla iletişim kurmuyor, çocuklarıyla konuşmuyor, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmiyor. Aynı evde yaşayan ailelerin çocukları daha çok gasp, hırsızlık gibi olaylara karışıyor, suç işliyor. Çünkü iletişimsizlik had safhada."
"ANNENİN BİLİNÇLENDİRİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Toplumdaki birçok sorunun çözümünün kaynağının kadınlar olduğuna dikkati çeken Terzioğlu, şunları kaydetti:
“Annelere çok iş düşüyor. Başta şiddet olaylarının yanı sıra uyuşturucu kullanımı, hırsızlık ve gasp gibi asayiş sorunlarını önlemek istiyorsak öncelikle kadınları bilinçlendirmeliyiz. Bu sorunları çözebilmenin tek yolu da annenin bilinçlendirilmesi. Anneler çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeli. Bir arada olabilmekle, iletişim kurabilmek çok farklı bir şey. Aynı evde olmakla dokunmak başka bir şey. Çocuğun ruhuna ve kalbine dokunmak çok farklı bir durum. Annenin bilinçlendirilmesi çok önemli."
Terzioğlu, kadınlara seslenerek, “Kız çocukları ilk önce eğitimlerini tamamlamalı, koluna altın bileziğini almalı. Kendi parasını kendi kazanmalı. Kadınların ekonomik özgürlüğü olmalı. Kadınlar kendilerine güvenmeli. Bir erkeğin vicdanına, merhametine kendilerini teslim etmemeli." ifadelerini kullandı.
