Bugün Milliyetçi/Muhafazakar siyasette büyük boşluk var. MHP  kendini  tamamen AKP siyasetine eklemledi. CB Erdoğan'ı en çok MHP lideri savunuyor. Milli meselelerde ülkeyi kim temsil ederse etsin arkasında durmak,dışarıya karşı elini güçlendirmek şarttır. Ancak bunu bir partinin -varlık nedenini- ortadan kaldıracak noktaya taşımak yanlıştır. MHP, bugünkü siyasetiyle başkalaşarak AKP'nin bir yan kuruluşu haline gelmiştir.Milliyetçi seçmen için artık yegane milliyetçi parti değil,AKP'nin küçüğüdür.

Bu boşluk zamanında doldurulmadığı takdirde AKP ve MHP siyasetine tepkiler zamanla tavsayacak,toplum bu durumu kanıksamaya başlayacaktır. Nitekim, kimi politikalara başta gösterilen sert tepkiler zamanla benimsemeye dönüşebilmektedir.

Önümüze 15 yıllık AKP iktidarının getirip koyduğu çok ciddi problemler var. Barzani'den sonra Suriye'de bir YPG devleti kuruluyor. PKK'nın da, türevi olan YPG'nin de, hatta Barzani'nin de kızıl elması Birleşik Bağımsız Kürdistan'dır.AKP'den önce minimize edilen PKK tehdidi, AKP döneminde çığ gibi büyümüştür.Dün örgüt çerçevesinde olan PKK, bugün devletleşme aşamasına gelmiştir. İktidarın YPG'ye gösterdiği tepki çok inandırıcı değildir.Düne kadar YPG militanları Güney İllerimizin hastanelerinde tedavi ediliyordu. Esat gitsin diye Salih Müslim kırmızı halılarla ağırlanıyordu.Şimdi YPG karşıtlığı üzerinden milliyetçilik yapılıyor.

Önümüzdeki günlerde İmralı canisiyle masaya oturulacağına dair  medyada haberler dolaşıyor.  Demirtaş'ın yeni bir barış planı sunacağı konuşuluyor. İktidara yakın yazarlar yeni çözüm süreci ile ilgili zemin oluşturmaya çalışıyor.Bu, milliyetçi/muhafazakar siyasete yeni bir alan açılması demek. Milliyetçiler bu sürece hazırlıklı ve örgütlü bir şekilde girmedikleri takdirde, bu boşluk söylem bazında da olsa başkaları tarafından doldurulacaktır.Siyasette zamanlama başarının anahtarıdır. Zamanı geçtikten sonra atılan hiç bir adım kaçırılan fırsatları geri getirmez.

Mevcut siyasi parti ve kadroları kendine yakın bulmayan,kerhen oy kullanan geniş bir kesim var.Milliyetçi/muhafazakar değerlere sahip,merkez sağla da solla da diyalog kurabilecek,yıpranmamış,bilgili,yüksek ahlak sahibi kadrolarla hem bu toplumsal kesimin hem de partileriyle bağları gevşemiş kesimlerin desteği alınarak bir iktidar alternatifi çıkarılabilir.Bunun şartları da imkanları da vardır.

İktidar bir sürü yanlış yaptı.İzlediği kamplaştırıcı siyasetle toplumu bütünleştirme imkanını kaybetti. Dindarlık en fazla bu dönemde yıprandı.Milliyetçiliğin içi en fazla bu dönemde, AKP/MHP iş birliği ile boşaltıldı.Örtülü,açık Atatürk düşmanlığı yapılmasına rağmen, 28 Şubat'tan bu tarafa Atatürk en çok bu dönem itibar kazandı.Birçokları için Atatürk,AKP İslamcılığına tercih edilir hale geldi.Atatürk'ü Atatürkçüler yıpratmıştı,Siyasal İslamcılar parlattılar. Toplum bu siyasi tıkanıklığın çaresini yine siyasette arıyor.Sağa sola dağılmış muhalif unsurları toparlayacak bir liderliğe ihtiyaç var.Bunu milliyetçi/Muhafazakar/demokrat değerleri bugünün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yorumlayabilen kadrolar karşılayabilir.Türkiye daha fazla dibe batmadan insiyatif alınması gerekiyor. Aksi takdirde çok geç olabilir...