Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, geçtiğimiz hafta katıldığı bir Youtube yayınında Katil Yılmaz Güney hakkında 'tam bir lümpen serseri' ifadelerini kullandı.

Özdağ'ın bu sözlerine her kesimden destek gelirken Güney Ailesi'nin avukatı Bişar Abdi Alınak, savcılıkta suç duyurusunda bulundu.

Alınak, "Toplumun önemli bir kesiminin sevgi ve saygısını kazanmış Yılmaz Güney'i küçük düşürme amacıyla hareket ettiği aşikardır" dedi.

Hadsiz suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:

Yılmaz Güney Umut filmi ile sinema tarihinde gerçekçilik akımını başlatan, 1971 olaylarında mazlum halkların yanında saf tutan mücadele eden, halkların kardeşliği ve eşitlik için kendini ortaya koyan dünya sinemasında da saygınlık yaratan öncü bir kişilikti. Bu sebeple bazı karanlık odaklar Yılmaz Güney'in saygınlığına gölge düşürmek için beyhude bir çaba içine girmeyi görev addetmişlerdir.

Şüphelinin suça konu eylemi de bu yönüyle değerlendirilmeli. Zira suça konu eylemin cezalandırılması ve sonuçları basit bir hakaret suçu olarak değerlendirilmemeli. Burada Türkiye sinema tarihine damga vurmuş dünya markası bir sinema dehasının ve temsil ettiği değerlerin korunması da amaç edinmeli. Bu sebeple savcılık makamı soruşturmayı yaparken toplumsal değerleri ve müteveffanın kişilik haklarını da koruması gerektiği gerçeği ile hareket etmesi fevkalade önem arz etmekte.

Özdağ'ın halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlediğini belirten Alınak, suç duyurusunda şöyle devam etti:

Şüphelinin toplumun önemli bir kesiminin sevgisini kazanan başkaca kişilere yönelik benzer eylemlerde de bulunduğu kamuoyunun malumudur.

Suç olduğunu bilmesine rağmen düşüncelerini aktarırken hakaret etmekten geri durmayan yasaları ve kanunları hiçe sayan şüpheli toplumun önemli bir kesimine duyduğu nefreti Müteveffa Yılmaz Güney üzerinden ortaya koyarak halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlemiştir.

Yasa koyucu hakaret suçunun tespitinde toplumda hakim olan telakkileri, örf ve adetleri baz alınması gerektiğini belirtmiştir. Şüphelinin sarf ettiği sözlerin telakkilere, örf ve adetler yönünden de kabul edilemeyeceği açık ve nettir. Müteveffa Yılmaz Güney'i toplum önünde aşağılamayı, küçük düşürmeyi amaç edinen toplumsal duyarlılıkları hiçe sayan şüphelinin cezalandırılması benzer eylemlerin tekrarlanmaması yönünden de büyük önem arz etmekte.

Zira milletvekili sıfatı ile düşüncelerini yayma potansiyeli olan şüphelinin bu eylemi vesilesi ile başkaca kişiler yönünden de benzer suçların işleneceği ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Toplumun belli bir kesimini tahrik eden şüphelinin cezalandırılarak ıslah edilmesi toplumsal anlamda da büyük önem arz etmekte.

Alınak son olarak, Özdağ hakkında soruşturma başlatılarak fezleke hazırlanmasını, dokunulmazlığı kaldırılması durumunda da dava açılmasını talep etti.

YILMAZ GÜNEY'İN AŞAĞILIK SİCİLİ ÇOK KABARIK:

Terör örgütü PKK propagandası

Yılmaz Güney, 1984 yılında yaptığı bir konuşmada PKK'lı teröristlere 'şehit', Türkiye Cumhuriyeti topraklarına ise 'Kürdistan' diyerek propaganda yapmıştı.

indir (1)

Gerçek silahla eşinin kafasına koyduğu bardağa ateş etti

Yılmaz Güney, 1966 yapımı “Eşrefpaşalı” filminin çekimlerinde eski eşi Nebahat Çehre'nin kafasına bardak koyup, 20 metre uzaklıktan üstüne gerçek silahla ateş etti. 

1648994366-e6f3b2

Arabayla karısını ezdi

Keskiner, Yılmaz Güney'in Nebahat Çehre'yi arabayle ezdiğini de anlattı. Keskiner, bu olayı ise şu ifadelerle anlatıyor:

“Bir gün gece kulübünde kavga ettiler. Nebahat kulübü sinirle terk etti. Yılmaz’ın ‘Dur’ demesine aldırmadı. Nebahat, Elmadağ’da kaldıkları otele doğru koşarken, Yılmaz otomobiline bindi. Sinirle direksiyona geçti, sonra da sevdiği kadını arabayla ezdi. Nebahat havada uçtu, önce arabaya çarptı sonra da kaldırıma... Dört gün hastanede yattı. Herkesten gizledik bunu. Olaydan sonra ilişkileri bitti. Ama aşkları asla bitmedi."

Nebahat Çehre de olayla ilgili “Yılmaz’ın bana otomobiliyle çarpması, o dönem Hürriyet gazetesine manşet olmuştu. O yıllar iyi kötü yaşandı ve geçmişte kaldı" dedi.

Boşanmak üzere olduğu Çehre'nin köprücük kemiğini kırdı

21 Nisan 1968 yılında Harbiye'de bulunan bir kulübün önünde Yılmaz Güney, Çehre'yi arabayla ezdi. Çehre, otomobilin altında kaldı. Amerikan Hastahanesine kaldırılan Çehre başından yaralandı ve köprücük kemiği kırıldı.

1648994117-da9ec6

Yumurtalık hakimi Sefa Mutlu'yu öldürdü

Yılmaz Güney, 1974'te Endişe adlı filmi çekerken Adana'nın Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda Hakim Sefa Mutlu'yu başından silahla vurarak öldürdü.

13 Eylül 1974'te yaşanan olay sonrası, Güney 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yedi yıl cezaevinde kalan Yılmaz Güney, 9 Ekim 1981 günü Isparta Yarı Açık Cezaevi'nden izinli olarak çıktı ve kısa bir süre sonra Fransa'ya kaçtı.

1648993823-5600d8

Editör: Göktürk Güngör