Her gün vicdanları kanatan farklı bir olayla karşılaşıyoruz. Doğru ile yanlışın,hakla batılın yer değiştirdiği bir dünyaya tanıklık ediyoruz. Böyle zamanlarda manevilerin geleceğe ışık tutan, söz ve beyanları insana çok şey öğretiyor. Nereye gidiyor veya götürülüyoruz sualinin cevabını onların zirve hayatlarının ayrıntılarında bulabilmek mümkün. Bugünkü yazımı yorumsuz olarak öyle bir kıssaya ayırıyorum.

Ashabı kiramdan Cabir bin Abdullah bir rüyasında, büyük ineklerin küçük inekleri sağdığını, hastaların sağları ziyaret ettiğini, kuru bir çay kenarında yemyeşil bahçelerin bulunduğunu, minberde koca koca putlar durduğunu görür. Bunun sıradan bir rüyaya benzemediği, önemli mesajlar içerdiği bellidir. Aklına rüyayı yorumlayacak kişi olarak Hz. Ali efendimiz gelir. Çünkü o,Hz.Peygamberin ifadesiyle ilim beldesinin kapısı diye nitelendirdiği kişidir.Böyle bir rüyayı ancak öyle bir ilim deryasının yorumlaması mümkündür. Bu düşüncelerle, rüyasını yorumlandırmak üzere Hz. Ali’ye gider. Rüyada gördüklerini tane tane anlatarak ne anlama geldiğini ve yorumlamasını rica eder Hz.Ali yanlış yorumdan Allah korusun diyerek söze başlar ve şunları söyler: Büyük ineklerin küçük inekleri sağması yetki ve mevkilerini halkı soymak için kullanan görevlileri(amir ve memurları), hastaların sağları ziyaret etmesi,yoksulların hallerini arz etmek için zenginlerin peşinde koşmasını, kuru çay kenarında bulunan yemyeşil bahçeler, uzaktan veya dışarıdan bakıldığında çok büyük sanılan ve öyle ünlenmiş ama aslında içleri kupkuru çölden ibaret olan ilim adamlarını, minberde duran koca koca putlar ise layık olmadığı halde ilmin, dinin ve devletin yüce makamlarına yükselmiş kimseleri ifade eder,diye cevap verir.

Bugünü anlamak ve anlatmak için bundan güzel bir kıssa olabilir mi?