Zafer Partisi Aksaray İl Başkanı Resul Karaüzüm, yerel yayın yapan Kanal68’de ülke gündemi ve Aksaray’da yaşanan siyasi gerçekleri anlattı. “Başkanlar Konuşuyor” programına konuk olan Karaüzüm, Aksaray’da gençleri uyuşturucuya da sürükleyen partisinin en çok ele aldığı sığınmacı sorununa dikkat çekerek, ülkenin nasıl soyulduğunu, “Bu kadar çalışkan, bu kadar verimli topraklara sahip, bu kadar jeostratejik ve jeopolotik konumda olan önce ülkemiz ve sonra şehrimiz Aksaray neden gelişemiyor? Soyuluyoruz” cümlesiyle anlattı.

Karaüzüm, yaklaşık 1 saat süren programda gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Partisinin siyasi çizgisi, neden ağırlıklı olarak sığınmacı ve mülteci sorununa değindiği ve ittifaklara yakın durmadıkları halde anketlere yansıyan yüzde 7’lik oy oranı ile vaat etkilerini nasıl hayata geçirecekleri gibi soruları yanıtlayan Karaüzüm, AK Parti gerçeğini re ortaya koydu.

Zafer Partisini, “Partimizin çizgisi Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği” cümlesiyle anlatan Karaüzüm açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Mevcut duruma baktığımızda Cumhur ve Millet İttifakı var. Gene Başkanımızın deyimiyle Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan’ın katılımıyla biz onlara AK millet ittifakı diyoruz. İki kutuplu sıkışmış bir ülkede biz üçüncü bir yolun mümkün olduğunu, yani Cumhur ittifakını başarısız bulanlar, gönlü de millet ittifakına gitmeyenler için çok kutuplu bir siyaset olmasını istedik ve bu yola böyle çıktık.

Sığınmacılar hususunda Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı anlaşmış gibi bu konuyu hiç gündeme getirmediler. Zafer Partisi 26 Ağustosta kurulalı 1 yıl olacak. Bizim sığınmacılarla ilgili söylediğimiz şudur; 10 milyon içerde 12 milyon dışarda 12 milyon sığınmacıya bakıyoruz. Bunların sosyolojik ve ekonomik problemleri var, demografik yapımız bozuluyor. Adeta sessiz bir istila olduğunu düşünüyoruz ve bu hususu şöyle değerlendiriyoruz.

Bizim kalkınma ekonomisi anlamında, tarım ekonomisi anlamında tabi ki birçok politikalarımız var. Bunlarla ilgili Türkiye genelinde medya ambargosuna maruz kalıyoruz. Çıktığımız bir programda bize verilen sürede ancak bir konuyu anlatabiliyoruz. En temel sorun olan sığınmacıları anlatıyoruz.

Mesela Aksaray bir tarım hayvancılık kentidir. Çiftçiye alım garantisi vereceğiz diyoruz. Yani çiftçinin iktisadi anlamda örümcek ağı teoreminden, yani şunu demek istiyorum bu sene ne para etti, pancar para etti. Seneye biz de pancar ekelim deyince herkes onun ekince fiyatı ekiyor. Yani çiftçinin ne ekeceğine, hangi tarlada hangi bölgede hangi ürün uygun, bunların analizi yapılacak su durumu nedir, buradaki toprak analizine göre toprağın özelliği nedir, bununla ilgili planlı ekim modellerine geçtiğimizde çiftçiye alım garantisi verdiğinizde çiftçi ne ekeceğini, ne kazanacağını bildiğinde onun için buğday, pancar yetiştirmekte yonca ekmekte diye piyasanın talebine göre eş değerde planlarsanız olmaz.

Hiç kimsenin elinde sihirli değnek yok. Bizim başta bulacağımız kaynak şu: Bizim insanlarımız çalışkan insanlar. Bakın Pazar günü bir iş insanını arasanız, deseniz ki “Şöyle bir iş var” 2’de arasanız, ben 3’te orada olurum. Bu kadar çalışkan, bu kadar verimli topraklara sahip, bu kadar jeostratejik ve jeopolotik konumda olan önce ülkemiz ve sonra şehrimiz Aksaray neden gelişemiyor? Soyuluyoruz.

Bakın Türkiye’nen dışarıda 400 milyar doları var. Hangi siyasi parti genel başkanlarının hangi başkentlerden ev aldıklarını biliyoruz. Hangi iş adamlarının 5’li müteahhit organizasyonunun gidip bir tanesinin Londra’da sokak aldığını biliyoruz. Bakın bunlar AK Parti iktidarında 200 milyar dolarlık ihale almışlar. Yani Türkiye’de dünyada en çok ihale alan 10 şirketin 5’i Türkiye’de. Şimdi ihaleyi aldınız, sözgelimi Aksaray-Ortaköy ihalesini aldınız -yapılamadı bir türlü, birine verilen o da bıraktı gitti- Kaç lira bunanın maliyeti diyelim ki 100 bin lira. Burayı 200 bin liraya ihale ediyorlar, bunun 100 bin lirası adama öbür 100 bin lirasın da farklı farklı yerlerde değerlendiriliyor.

Türkiye’de bir vakıf sistemi var. Alman vakıflarına benzer vakıf sistemi var. Bu vakıflar nereden alıyor bu paraları. İçişleri Bakanlığı bu vakıfları denetliyor mu?: Bunların bütçelerindeki yabancı kaynak oranı nedir. Bakın 90’lı yıllarda Azerbaycan vakıfların bütçesine yabancı kaynağı yüzde 20 ile sınırladığında Amerika’dan Sorosçular ayağa kalkmıştı.

Seçimlere kadar bu sürecin yani dövizin arttığı gibi bizim oy oranımız artıyor. AK Parti iktidara geldiğinde kaç yıl önce kurulmuştu? 2001’de kuruldu, 2002’de 34’le iktidara geldi. Millet herşeyi görüyor. Eğer siz milletin gerçek sorunlarını dile getirirseniz, orta sahada top çevirmezseniz, sarı muhalefet gibi milletin sorunlarını gündeme taşıyıp çözümüne katkı sunarsanız millet bunu görüyor. Artık şöyle bir şey yok. İki tana kartel medya manşet attı, hükümet düştü gibi bir şey olmadığı gibi onların manşetinin de etkisinde millet oraya gitmiyor. İnsanlar görüyor, insanlar hesaplıyor.

Gençlerden neden destek alıyoruz. Çünkü gelecek kaygıları var. Benim il başkan yardımcım Avukat Oğuzhan Mutlu, hakimlik savcılık sınavında derece yapmıştır. Ama mülakatta elenmiştir. Biz mülakat sistemini kaldıracağız. Eğer biz niceliği niteliğin önünde düşünürsek o zaman Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıktığında kaç kişiydi? Bizim bir oy hedefimiz var, bizim siyasi bir hedefimiz var ve bugün bir çok noktada bir yıllık parti bile değiliz ama bir çok noktada siyasi iktidarın belli bir politikalarda adım attırmak zorunda bırakıldık. Bakın KYK ile ilgili olayı ilk gündeme getiren bizim genel başkanımızdır. Ayvaz vurdu, Köroğlu nam saldı diye bir laf var. Kılıçdaroğlu biraz nam saldı ama ilk gündeme getiren biziz.

Aksaray’da uyuşturucu kullanan 5 bin genç var. Metamfetamin diye bir madde kullanıyorlar. Bunu kim yapıyor. Peki Aksaray’da en çok kim var, Afganlılar. Bu Aksaray’da böyle ise Türkiye genelinde nasıldır? Bu konuya bakan yok. Neyle uğraşıyorlar, en çok vekil başvurusu bize olacak, hala tahtla uğraşıyorlar.  AK Parti’de il yöneticilerinin hepsi birbirine küs. Bunların küslük kombinasyonlarını olasılık bilimine göre söylersek 24 farklı küslük kombinasyonu olasılığı çıkıyor. Bunları Aksaray’ın hiçbir organizasyonunda görmüyoruz. Ama devletin içinde çiftliğiyle, içinde sulama borularına kadar olan araziyi yakınlarına kiralıyorlar. Burada 80 milyonun hakkı var. Biz bunlara Aksaray’ın tapusunu versek doymayacaklar.

Biz Aksaray’da kurulalı 2,5 ay oldu. Ama bu kadar kısa sürede bu kadar gündem olan başka bir parti oldu mu? Biz çalışıyoruz. Ve inanın çok engellemelere maruz kalıyoruz. Ama biz hani Mustafa Kemal Atatürk’e soruyorlar ya Ordu yok, kurulur beyler, silah yok bulunur beyler, para yok bulunur beyler, düşman çok yenilir beyler diyor ya. Biz bu mantalitede bu fikri müktesabat ile giriyoruz. Geçen gün vatandaşı eşinin yanında darp etmişler biz gece 12,5’ta oradaydık. Biz vatandaşımızın yanındayız, oy peşinde değiliz.

 Sizin meslektaşlarınızdan bir tanesi Osmaniye’de tutuklandı. Genel başkanımız oradaydı. Biz gazetecilerin özgürce yazabildiği bir Türkiye istiyoruz. Eğer gazeteci özgürce yazamazsa ilerleyemeyiz. Bazı cenah işi farklı noktalarda kapalı kapılar arkasında götürüyor ya onu da gerçek gazeteciler gündeme taşıyacaktır.

Bizim bu konu bizi yakar mı, bize oy getirir mi, oy mu kaybettirir mi gibi bir kaygımız yok.

Her yerden bir şey duyuyoruz. Artık siz taciz edeni değil de tacize uğrayanı işten atıyorsunuz. Bu devletin artık tamamen yandaşlaştığı ve çürüdüğü bir noktaya gidiyor. Bunlarla olmaz, orta sahada top çevirerek olmaz. Biz şike yapmayacağız, biz sarı muhalefette değiliz, saraya rejimini de biz yıkacağız Türkiye’de Atatürk çizgisindeki Türk milleti olarak  Türk milletine Türkiye’yi geri vereceğiz.

Editör: Yadigar Hanım