1 MAYIS / TÜRK SOLU VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ

1 Mayıs münasebetiyle Bakırköy-İncirli Halk Pazarında toplandılar. Kimler? Başta DİSK, KESK, TTB, TMMO gibi işçi sendikaları ve meslek örgütleri. Bu örgütleri bırakın işçinin hayrına, Türkiye’nin hayrına ne yapıp ettikleri malumdur.. uzun uzadıya anlatıp çizmenin gereği yok. Malum örgütlerle birlikte Marksist-Leninist partizan yapıları da alarak alana gelmişler. Anladılar ki herhalde şu Taksim kakofonisinden millet bizar düşmüş, bu sene pek TAKSİM türküsü çağırmadılar. Bakırköy Halk Pazarı’na CHP’liler de gelmiş; 1 Mayıs’ı kutlayacaklar. Elbette makul bir durum; ama o alanda birde kim vardı? Bölücü-Faşist-Kürt Etnikçisi HDP-DBP güruhu…

Şimdi; Soner Yalçın ve Halit Kakınç, rahmetli Attila İlhan bir hususu çok zikretmiştir. Sol hareketin bizim sosyoloji ve siyasetimize nüfuzunu sağlayan pek çok isim; yani ilk solcuların kahır ekseriyeti Türkçü.. hatta Turancıdır. Galiyev, Rıskuloğlu, Nerimanoğlu gibi isimlerin solculuğu yanında pekâlâ milli-Türkçü kimliği bilinen gerçek. Mir Galiyev’in, Türkiye Türk’ü solcu Mustafa Suphi hakkında düşünceleri, Milli Kurtuluş Mücadelesine bakışı nedir, okuyup araştırabilirsiniz. CHP’nin etrafında çepellenen KADRO HAREKETİ solcu kimliğiyle birlikte ulusalcı ve antiemperyalist değil midir?

Esasta Türk Sol Siyasetini önemsemek icap eder. İş-Emek mücadelesi konularında Türk sağı özürlüdür, sınavında başarısızdır. Dinamik ve işçi-emekçi sınıfın tabii hakları noktasında aktif mücadele kabiliyeti geliştiren Türk Solu kazançtır. Elbette şu hımbıl sağı zikrettiğimiz hususlarda zorlayarak sosyo-ekonomik adalet dengesinin daha kabullenilir ölçüye yaklaşmasına yardımcı olabilir. Fakat solculuğu At Başı sahiplenen CHP’nin nelerle uğraştığı ve kimlere hizmet ettiği aşikâr.

“CHP, Türkiye Cumhuriyetini kuran siyasi iradedir” retoriğine itiraz etmiyorum. Bununla birlikte bu CHP kendi köklerine ve temel referanslarına ne kadar sahip? Atatürkçü-Milliyetçi CHP’nin, Bakırköy Halk Pazarında Kürtçü-Bölücü ve kozmopolit sol örgütlerle ne işi var?

70’li yıllardan beri süre gelen CHP’nin temel değerlerinden uzaklaşma arızası halen onarılabilmiş değildir. Sol siyaset elbette Türkiye’nin ihtiyacı ve kabul edin etmeyin demokratik çoğulcu sistem içinde Milli Sol Hareketlerin faydası olabilirdi… Yılların Maocusu Perinçek, İşçi Partisini bir nevi Ulusal-Milli çizgiye getirme iddiasındaysa eğer; bu durum sosyolojik, tarihi şartların Milli merkezli bakış gerekliliğini emretmesinden sebeptir. Gökçe Fırat isimli şahsın etrafında toplanan, kendilerine "Türk Solu" diyen bir grup daha bulunmaktadır; ancak onlar hakkında "CEMAAT" etiketli bir müphemliğin varlığı dedikodusu da bulunuyor. Türk Solu dergisini okuduğunuzda kendinizce bir fikir edinirsiniz düşüncesiyle yorum yapmayacağım.100 yıl öncesinin Türk-Turan Halkları solcu önderleri zikrettiğimiz gerçeği görmüşler; ancak şu CHP temelinde alenen belli olan paradigmaya ihanet ederek kozmopolitleşmiş; bir de üstüne bölücülerle aynı çerçevede görünme aymazlığına duçar olmuş.

Dün Erdal İnönü ile bölücüleri meclise sokan SHP geleneği.. devamla Hüseyin Aygün, Sezgin Tanrıkulu gibi isimlere paye ve sıfat vererek devam ediyor. Deniz Baykal elbette daha hassas ve milli bir çizgi izlerken onu da kaset operasyonuyla bertaraf ettiler.

Şimdi özünde Atatürkçü, Atatürk Milliyetçisi, Ulusalcı CHP’li arkadaşlara soruyorum:

1 Mayıs 2016 Bakırköy Halk Pazarında Apo posterleriyle alana girmek isteyen Kürtçüler ile CHP’nin aynı karede görünmesi sizleri rahatsız etmiyor mu?

Atatürk Devrimlerine ve onun kurduğu üniter cumhuriyetle sadakatle bağlı olan CHP’liler bu durumu anlık-tesadüfi görmesinler. CHP ile HDP’yi aynı zeminde birleştiren pek çok aktivite-faaliyetler bulunmakta ve kamuoyuna yansımaktadır. CHP’nin bu tarz falsosu ne bir ne iki…

Türkiye’nin CHP’ye elbet ihtiyacı var; ancak Atatürk ilke ve inkılaplarına sadakatle bağlı olmak şartıyla. Yoksa Apocularla, Kürtçü terörizme destek veren HDP’lilerle yumurta tokuşturan CHP’nin zarardan başka eseri yoktur.

 

Türk Milliyetçileri 1 Mayıs'a uzak durmasınlar. Sembolik anlamlar yüklenen ve o anlam dairesinde sahayı dolduran fraksiyonlara karşı aynı ölçütte fikri mücadele gereklidir. 

Yine usanmadan soracağım: Türk Milliyetçiliği, emek mücadelesinin neresinde. Emeğe dönük temel haklar, ücret, sendikalaşma, sosyal güvence, toplu pazarlık ve adil iş-adil ücret gibi yığınlaşan sorunlara ne zaman kulak vermeyi düşünürler...