Kerkük, yaklaşık 1500 yıllık bir Türk şehri.

Türkler Anadolu’ya, Sultan Alparslan’ın önderliğinde, Malazgirt’ten girmeden yaklaşık 500 yıl önce Kuzey Irak ‘ta Emevi ordusunda üst düzey komutan, Abbasi hanedanında ise devletin üst düzey yöneticileri olarak yaşarlardı.

Kerkük şehri Türklerin kurmadığı ama Türklerin nüfus olarak yüzde 95’inde yaşamış olduğu kadim bir Türk yurdu.

Osmanlının yıkılışından sonra aslında “Misak-ı milli” sınırlarımızın içinde olan Kerkük ili, İngilizlerin güdümündeki kralcıklar tarafından yönetildi.

Kerkük’teki Türk varlığından tarih boyunca rahatsız olan İngiliz emperyalizmi Kerkük’teki petrol kaynaklarını rahat kullanabilmek için, kent nüfusunu karışık hale getirme politikası izlemiş ve kentte yoğun bir Türkmenlere baskı ile birlikte Araplaştırma çalışmaları yapmış, Kerkük ‘e Arap göçü yaptırmış, Kerkük ‘e göç eden her Arap aileye zamanın merkezi Irak hükümeti 33 bin ABD doları ödeme yaptırmıştır.

1959 Irak’ta BAAS (Arap milliyetçiliği) ihtilali olmuş ve Irak Saddam diktatörlüğüne teslim oldu.

Kerkük Türklerinin çektiği zulüm Saddam diktatörlüğünde katlanarak arttı.

Saddam Kerkük Türklerini, Kerkük den göçe zorlamış, bir Türk şehri olan Tuzhurmatu’yu kendi doğum yeri olan Tikrit ‘e bağladı, Kerkük’ün ismin “Al- tamim” olarak değiştirmiş, kaba bir Araplaştırma politikası izlemişti.

1960’lı yılların başında Kerkük nüfusunun yüzde 95’i Türk iken, 1980’li yılların başlarında Kerkük’te Türk nüfusu yüzde 75’e düşmüştü.

Saddam yönetimi de Kerkük’e yerleşen Arap ailelere para vermeye devam ettiği gibi, zorla Kerkük’ten göç ettirdikleri Türklerin evlerine yerleştirmiş, kamuya ait arazileri Araplara tahsis etmiş ve demografik yapıyı değiştirme politikasını devam ettirmişti.

Yeni emperyalist güç ABD 1990’lı yıllarda BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ile bölgeye giriş yaptı.

ABD-BOP maalesef ülkemiz Türkiye’den devlet yöneticilerini proje ortakları olarak devşirmiş BOP gereği ABD yeni ortak olarak bölgede Kürtleri (Barzani, Talabani, PKK, PYD) tercih etmiş ve Kürtleri sahada kullanmaya başlamıştı.

Tabii Kerkük Türkleri zulüm çekmeye, katliama, göçe zorlanmaya, asimilasyona, eksilmeye devam ediyordu halende ediyor.

Irak’ta Saddam BOP gereği devrildi, işbirlikçi Kürt önderleri başat unsur oldu.

İlk işleri de Kerkük şehrinin tapu ve nüfus dairelerini yakmak, Türklere ait tapu ve nüfus bilgilerini ortadan kaldırmak oldu.

Son BOP işbirlikçi yönetim zamanında Kerkük’e 700 bin Kürt yerleştirildi ve Kerkük’te Türk nüfusu yüzde 35’lere kadar geriledi.

Kerkük Türkiye sınırından yaklaşık 200 kilometre uzaklıkta, yanı başımızda yani.

Yukarıda çok çok azaltılmış olarak yazılan Kerkük Türklerinin yaşadığı mezalim Türkiye devletinin yönetenlerinin gözlerinin önünde yaşandı.

Ülkemizin yönetenleri olanları ya bön bön bakarak izlemiş ya da Kerkük Türklüğüne zulmeden emperyalist güçlerle iş birliği yapmış.

ABD uygulamaya koyduğu BOP projesi için çalışıyor. Yani kendine.

BOP, Ortadoğu’nun tüm yeraltı ve yerüstü kaynaklarına el koyma, büyük İsrail’i (yedek ABD) kurma, arz-ı mevud u ihya etme projesidir.

BOP Türk milletinin düşmanı bir projedir.

Barzanistan, PYD, YPG devletçikleri bir ABD -İsrail piyonu devletçiklerdir.

Kerkük 25 kasımda Barzaniztan’a teslim edilecek.

Ve bizim devlet yöneticilerimizin gündeminde bile yok.

Tıpkı ABD’nin Irak’ı işgal ettiğinde Kerkük’teki tüm devlet dairelerinin, tüm belgelerin yakılmasına, Kerkük’e Barzanistan bayrağı asılmasına duyarsız kalındığı gibi.

25 Kasım’da Kerkük’ün Peşmerge’ye teslim edilecek olması Türk devletini yönetenlerin hiç umurlarında değil.

Lafa gelince mangalda kül bırakmıyorlar ama bu çok önemli gelişmeyi gündemine alan bir parti var.

Zafer Partisi.

Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ 25 Kasım’da heyeti ile birlikte Kerkük’e gidecek.

Ümit Özdağ ‘a söyleyebileceğimiz ancak “İyi ki varsın, seninleyiz hocam” olabilir.

Türk milleti kritik zamanlarda milleti için elini taşın altına koyanlarla, düşmanla iş birliği yapan veya trene bakar gibi milletinin zulme uğramasını seyredenleri birbirinden ayırsın.

Samimi milletin gerçek evlatlarının yanında saf tutsun.

Olması gereken bu….