Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Orçun Ünal, damar sertliğinin ülkemizde görülme oranı yüksek bir hastalık olduğunu söylüyor.

DAMAR SERTLİĞİ NEDİR?

NTV’de yer alan habere göre, Halk arasında damar sertliği olarak bilinen aterosklerozun, atardamarların esnekliğini kaybedip kalınlaşması ve sertleşmesi ile oluşan bir damar hastalığı olduğunu belirten Ünal, hastalık hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Ünal, “Damar sertliği en çok kalp ve bacağa giden damarları etkiler. Türkiye’deki tüm ölüm nedenlerinin yüzde 45’i bu hastalık yüzündendir.” Dedi.

DAMAR SERTLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kalbi besleyen koroner damarlar tıkanmaya başladığında göğüs ağrısı, şah damarlar tıkanırken geçici veya kalıcı felç, böbrek damarları tıkanırken yüksek kan basıncı, bacağa giden damarlarda damar sertliği olan bireylerde en sık görülen belirtiler, yürüme ile meydana gelen bacak ağrısı ve ileri vakalarda istirahatta bacak ağrısıdır. En sık görüldüğü yer bacakta baldır kaslarının olduğu diz altında bacağın arka kısmında olan kaslardır. Baldır kaslarındaki bu ağrı yalnızca yürüme veya koşma gibi egzersiz anlarında ortaya çıkar ve yürümeye ya da egzersize devam edildiği sürece ağrı giderek artar. Nihayetinde hasta giderek artan bu ağrıya dayanamayacak duruma gelir ve durmak zorunda kalır. Ardından istirahat ile birlikte ağrı çabucak kaybolur. İstirahat ağrısı, damar tıkanıklığının çok ileri düzeyde olduğu ve istirahatta dahi bacaklara yeterli kan ve oksijenin ulaştırılamadığı durumlarda meydana gelir. Ağrı tipik olarak ayakları etkiler ve genellikle ciddi bir ağrıdır. Bu ağrı özellikle geceleri hasta sırtüstü yattığı zamanlarda daha da artar.

TEDAVİ NASIL YAPILIR?

Aterosklerozun tedavisinden amaç, hastalığın ilerlemesinin engellenmesi ve geriletilmesidir. Bu amaçla ateroskleroz gelişiminde rol alan risk faktörleri engellenmeli veya tedavi edilmelidir. Örneğin kan basıncının düzenlenmesi, gıdalarla alınan yağ ve kolesterolün azaltılması, kilo kaybı, sigarasız bir yaşam, şeker hastalığı var ise kan şekerinin kontrol altına alınması sağlanmalı ve ayrıca daha aktif ve hareketli bir yaşam teşvik edilmelidir.

Editör: Habererk Haber Merkezi