Çin, 2013 senesinde, dünyanın en kompleks, entegre ve en yüksek tutarlı projesi olan "Bir Kuşak, Bir Yolu" başlattı. Proje, farklı güzergahlar içeriyor. Her güzergâh, kendi içinde alt güzergâhlara bölünüyor. "Demir İpek Yolu" da denilen proje tamamlandığında, Çin, kara ve demir yollarıyla, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu'da ki her noktaya ulaşabilecek. 

     "Bir Kuşak Bir Yol" projesi, ekonomik açıdan karlı ve avantajlı değil. Çin, çok uzun sahil şeridine sahip. Onlarca devasa limanı var. Bu limanların içinde, Şangay, Hong Kong, Guangzhou, Shenzhen gibi dünyanın en büyükleri var. En büyük ihracatçı ve en büyük ithalatçı olan Çin, limanları ve binlerce gemisiyle, zaten yeryüzünün her tarafına, en ucuz maliyetlerle ve en hızlı şekilde ulaşabiliyor. Deniz yolu, mal nakliyesinde en ucuz ve hızlı yoldur. Hava yolu, çok çok pahalı olduğundan, çok istisnai olanlar hariç tutulursa, ürün sevk etmek amacıyla kullanılmaz. Deniz yolu, ortalama olarak karayolundan 13, demir yolundan 5 kat daha ucuzdur. Pekiyi, o zaman Çin, tamamlandığı zaman, trilyon doları oldukça aşacak olan bu projeyi neden yaptı, yapıyor ? Asrın projesi dediği " Demir İpek Yoluna" neden bu kadar çok ehemmiyet veriyor? Her halde amacı, denizden ucuza gönderdiği malları, kara ya da demir yolundan  göndererek daha pahalı hale getirmek ve rekabet gücünü kaybetmek olamaz.

     Çin’in dış ticaretinin baskın çoğunluğu deniz yolundan yapılıyor. Deniz yolundan yapılan dış ticaretin neredeyse tamamı, Güney Çin Denizinden geçiyor. Güney Çin Denizin iki  çıkışı var. İlki, mal hareketinin % 80"den fazlasının gerçekleştiği, Çin'in Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika kıtasının doğu kıyısına ulaştığı Malakka boğazı. İkincisi Amerika'nın batı kıyısına ulaştığı Tayvan çıkışı. Çin'in Amerika'nın batı yakasında ki en büyük ticaret ortağı bizatihi ABD'nin kendisi. 

     Pekin, 2010"lu yıllarda,  ABD ile olan hegemonya mücadelesinin giderek sertleşeceğini öngörüyordu. Bu sertleşmenin neticesinde, ABD'nin yaptırımlar ve ambargolar uygulaması muhtemeldi. Nitekim ABD, Trump döneminde Çin'e yaptırım uygulamaya başladı. Bu yaptırımlar her yıl artarak devam ediyor. Pekin, ABD'nin uygulayabileceği yaptırım alternatiflerini değerlendirdiğinde, yıkıcı yaptırımın, Malakka Boğazının kapatılması olduğunu tespit etti. Malakka Boğazı kapatıldığında, Çin  üretim yapamaz hale geleceği gibi, aynı anda karanlığa gömülecekti. Çünkü, Çin enerji ithalatının da büyük kısmını Malakka Boğazı üzerinden yapıyordu. Çin bu hayati riski bertaraf etmek maksadıyla çeşitli önlemler aldı. Bunlardan en önemlisi ve muazzam büyüklükte olanı "Bir Kuşak, Bir Yol" projesidir. Bu proje sayesinde Çin, Amerika, Malakka Boğazını kapatsa dahi, dış ticaretine devam edebilecek. Daha fazla navlun ödeyecek, az kar edecek, maliyetleri yükselecek ve bazı ürünlerde rekabet gücü zayıflayacak ama ekonominin çarkları durmayacak. Ülke enerjisiz kalmayacak. Aslında konuya stratejik bakıldığında, projenin,  yazdıklarımızdan daha önemli bir faydası daha var. Çin'in öngörüsüne göre, ABD, Malakka boğazını Çin'i felç etmek için kapatacaktı. "Bir Kuşak, Bir Yol " projesi devreye girdiği için, Malakka  boğazı kapatıldığında, Çin felç olmayacak. Yani ABD'nin Malakka Boğazını kapatmasının bir anlamı kalmadı. Beyaz Saray, sonucu olmayacak, anlamsız bir iş yapmayacağından, Pekin, bu projeyi devreye alarak, Malakka Boğazının kapatılmasını engellemiş oldu. Bu muazzam yatırım marifetiyle, deniz ticaretinin devamını güvence altına aldı. 

     Projenin devreye giren kısımlarında, ciddi iş hacmi artışı olmaması tezimizi doğrulamaktadır. Çin, proje kapsamında en yüklü harcamayı Pakistan'a yaptı. Özellikle Pakistan'ın Gwadar limanına. Çin'in, şuan Şanghay'dan gemilerle farzı mahal Agra'ya sevk ettiği malları, kara yada demir yoluyla Gwadar limanına götürüp, oradan yine gemilerle Agra'ya sevk etmesi ekonomik yada rekabetçi olabilir mi? 

     Çin, Malakka boğazının kapatılması halinde yaşayacağı sıkıntıları azaltmak için başka önlemler de aldı. Orta Asya ve Rusya'dan Şangay'a yüksek kapasiteli enerji nakil hatları yaptı. Bunların kapasitesini arttırmayı ve yenilerini devreye almayı planlıyor. Rusya ile beraber Kuzey Buz Denizini seyri sefere  uygun hale getirmeye çalışıyor. Bu hedef başarılırsa,  Çin'in Avrupa,  Afrika ve Amerika'ya olan mesafesi oldukça kısalacak. Daha mühimi, Çin’in Malakka boğazına olan bağımlılığı azalacak.

     ‘’ Bir Kuşak Bir Yol’’ projesinin en büyük faydası Doğu Türkistan’a olacak. Yapılan demir ve karayolları sayesinde Doğu Türkistan, Orta Asya’ya ekonomik açıdan entegre olacak. Doğu Türkistan, açık denizlere çok uzak. Dolayısıyla şu an ürettiği mamulleri  zaten deniz yoluyla sevk edemiyor. Dolayısıyla yeni yatırımlar rekabet gücünü arttıracak. Bu arada Gwadar limanı, Şangay’a göre Doğu Türkistan’a daha yakın. Yani bu limanda Doğu Türkistan menşeili ürünlerin lojistik maliyetlerini düşürecek.