Gazeteci Fatih Altaylı, kendi kanalından daha önce çok tartışılan geçiş garantili otoyol ve köprülerden hangi müteahhit grubunun nasıl kazandığını ifşa etti. Altaylı, Osmangazi Köprüsü üzerinden verdiği örnekle maliyet ve kazancı kıyaslayarak, “Müteahhitler bile bu parayı nasıl kazandığına inanamıyor” dedi.

Fatih Altaylı, açık kaynaklardan ve devletin ajansı olan Anadolu Ajansı’nın daha önce verdiği bilgilere göre Osmangazi Köprüsü’nün maliyetinin yol yapımı hariç 1 milyar 480 milyon olduğunu vurgulayarak, vatandaşlardan alınan geçiş ücretinin yanı sıra Amerikan enflasyonu oranındaki artış ile geçiş garantili olan köprülere devletin ödediği paranın, vatandaşın sırtına nasıl yüklendiğini anlattı.

Altaylı, müteahhitlerin “geçiş garantili” sistemle yapılan yol ve köprülerdeki oyununu şöyle aktardı:

“Köprüden geçiş sözleşme gereği o zaman 35 dolar artı KDV, artı her yıl Amerikan enflasyonu oranında zam. Yani geçen 7 senede şu an o köprüden geçiş yaklaşık 50 dolar civarında. Bu köprüden 7 yıl boyunca araç geçti. Günlük 40 bin araç geçiş garantisi var. Her aracın da fiyatı belli. İlk sene 35 dolar artı KDV, sonraki senelerde de Amerikan enflasyonu kadar zam. Bunun ortalamasını alırsak yaklaşık 40-42 dolar bir para ediyor. Bu kadar aracın her biri için devlet buraya 42 dolar para ödüyor. Vatandaşların da ödediği bir para var ama bu cüzi bir kısmı. Gerisi devletin garantisi. 

Ortaya çıkan rakam yaklaşık 4 milyar 292 milyon dolar. 4 milyar doların üstündeki bir parayı bu müteahhitler 1,480 milyon dolarlık yatırım için almışlar. Bu para karşılığında 7 senede 4,29 milyar dolar almışlar. Yani 1 koymuşlar 3,5-4 almışlar. Bu iyi bir kar mıdır? 7 senede bana sorarsan dolar bazında şahane bir kardır. Zaten iş dünyasında da müteahhitlere bu parayı kazandıklarına da inanamıyor. 

Aslında bu ihale bu müteahhit grubu için değil başka bir müteahhit grubu için kotarılmıştı. Bunlar araya girerek oyunu bozdular. Aslında oradaki kazık çok daha büyük olacaktı. Dua edelim bunlar aldılar da 4,5’ta kaldı. Öbürleri alsaydı belki 5,5 olacaktı.”

Editör: Yadigar Hanım