T24’ten Tolga Şardan’ın haberine göre, İçişleri Bakanlığı’nca görevden alınan kaymakamlarla ilgili tartışmalar devam ederken, Tokat’taki soruşturmada “itirafçı” olarak savcılığa ifade veren Kaymakam Ö.F.Y, Gülen cemaatinin kaymakamlarla ilgili çalışmaları konusunda bilgi verdi. Babasının din kültürü öğretmeni olması nedeniyle okul yaşamı Ankara’da geçen Y., imam hatip kökenli. Gazi Üniversitesi’nden 2005’te mezun olduktan sonra Sağlık Bakanlığı’nda 2007’de göreve başlayan Yüce, mülki idaredeki mesleki kariyerine FETÖ’nün devlette en güçlü olduğu dönem olan 2011’de, 100. Dönem kaymakam adayı sıfatıyla Eskişehir Valiliği bünyesinde başladı. İtiraftan sonra da göreve devam etti Tokat’ta 2016 yılında başlatılan FETÖ’nün mülki idare yapılanmasına yönelik soruşturmada “itirafçı” olarak ifade veren dönemin Çayıralan Kaymakamı Ö. F. Y., cemaat evinde bakanlık yetkililerinin katıldığı mülakat sınavı yapıldığını söyledi. Kaymakam Yüce, ABD’ye gittiğini ve Pensilvanya’da bizzat FETÖ lideri Gülen’in sohbetine katıldığını anlattı. İçişleri Bakanlığı’nca görevden alınan kaymakamlarla ilgili tartışmalar devam ederken, Tokat’taki soruşturmada “itirafçı” olarak savcılığa ifade veren Kaymakam Ö. F. Y., Gülen cemaatinin kaymakamlarla ilgili çalışmaları konusunda bilgi verdi. Babasının din kültürü öğretmeni olması nedeniyle okul yaşamı Ankara’da geçen Yüce, imam hatip kökenli. Gazi Üniversitesi’nden 2005’te mezun olduktan sonra Sağlık Bakanlığı’nda 2007’de göreve başlayan Yüce, mülki idaredeki mesleki kariyerine FETÖ’nün devlette en güçlü olduğu dönem olan 2011’de, 100. Dönem kaymakam adayı sıfatıyla Eskişehir Valiliği bünyesinde başladı. İtiraftan sonra da göreve devam etti Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade verdiği dönemde Yozgat’ın Çayıralan ilçesi Kaymakamı olan Yüce, sonrasında 2018’de Hatay’ın Yayladağ ilçesinde görev yaptı. Yüce, 2019’daki Yaz Dönemi Kaymakamlar Kararnamesi çerçevesinde Hakkâri’nin yeni kurulan ilçesi Derecik ilçesine atandı. Savcılığa 12 sayfalık ifade veren Yüce, 15 Temmuz sonrasında silahlı terör örgütü olarak tanımlanan ve FETÖ adı verilen Gülen cemaatiyle tanışmasını, cemaatin kaymakamlarla ilgili çalışmalarını ve FETÖ lideri Gülen’e yaptığı ziyareti anlattı. Yüce’nin ifadesinden satır başları şöyle: Cemaatle tanışma: Sağlık Bakanlığı’nda çalışırken, 2007 yılı sonlarına doğru H. S. bir gün beni başka odada çalışan müfettiş yardımcısı olan dönem arkadaşımızın evine çay içmeye davet etti. Ben de bu davet üzerine H. S. ile birlikte gittim. Eve gittiğimde, üçümüz aramızda sohbet ederken bana Fethullah Gülen'in cemaatinden bahsettiler. Kendilerinin bu cemaate mensup olduklarını, kitap okuduklarını, video izlediklerini, belirli aralıklarla toplanıp sohbet ettiklerini, dini konularda bilgi aldıklarını söyleyerek benim de bunlardan istifade edebileceğimi söylediler. Ben de bu durumda herhangi bir sakınca görmedim ve kabul ederek, sohbetlerine bu şekilde katılmaya başladım. Sohbet toplantıları ve himmet: Ben sohbetlere gitmeye başladığım 2007 yılı sonlarında ilk sohbet toplantısına gittim. Biz, H. S.'nın 2008 yılında Kaymakam olmasına kadar üçümüz belirli aralıklarla toplanıyorduk. Bu toplantılarda dini sohbet olurdu: Fethullah Gülen'in videoları izleniyordu, kitap okunuyordu, ayrıca toplantıda bana himmet vermem gerektiği, maaşımın yüzde 15'ni vermem gerektiği, bu para ile fakir çocukları okuttukları, yurt dışındaki Türk okullarına bu paraların gönderildiği söylenmişti. Bunun üzerine ben düzenli olmasa da maaşımın yüzde 15'ni vermeye başladım. Benim evime gelindiğinde ailem de evde oluyordu, ancak biz babamın evinde ayrı odada oturup görüşürdük, sohbet ederdik. Kaymakamlık sınavı: Biz, sohbetlere devam ederken, 2008 yılında H. S. kaymakamlık sınavını kazanması sonucu Osmaniye'ye Kaymakam adayı olarak gitti. Bunun üzerine bizim sohbet grubuna K. K., ve ben sohbetlere bir müddet daha devam ettik. 2010 yılına kadar bu şekilde sohbetlere katılıyorduk. 2010 yılı sonlarında ben 100. dönem kaymakamlık sınavını kazandım. Bu sırada yanlış hatırlamıyorsam 2010 yılı sonlarında beni başka sohbet grubuna dâhil ettiler. Bu sohbet grubunda; Z. F. K., K. K., E. U., Y. Ç., S. S., E. Ö., G. A. ve ben vardık. Bakanlık bürokratları cemaat evinde: Gültekin Aydemir, benimle aynı dönemde Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu'nda müfettiş yardımcısı olarak başlamıştı. Benim katıldığım dönem sohbetlere katılırdı, bu şahıs ile ilgili olarak söylemek istediğim bir husus vardır. Ben, kaymakamlık sınavını kazandıktan sonra 2011 yılı başlarında beni bir gün evine davet etti. Davet ederken, takım elbise giymemi, kravat takmamı söyledi. Ben de, Ankara Batıkent bölgesindeki evine gittiğimde 8 -10 kişi vardı. Bu şahısların kaymakamlık yazılı sınavını kazanıp mülakata hazırlanan kişiler olduğunu öğrendim. Ancak bu şahısları tanımıyordum. Daha sonradan kaymakamlık sınavını kazandıktan sonra kazananları tanıdım. Ayrıca, evde İçişleri Bakanlığı’ndan iki kişi vardı. Bu şahısların İçişleri Bakanlığı’nda ne iş yaptığını bilmiyorum, ancak genel müdür yardımcısı ve başmüfettiş olduklarını hatırlıyorum. Cemaat evinde mülakat provası: Evde bulunan mülakata gireceklere, mülakat öncesi prova yapılıyordu. Ben de kaymakamlık mülakat sınavına gireceğim için provaya beni de çağırdığını anladım. Bir odada bulunan İçişleri Bakanlığı’ndan gelen şahısların yanına ‘mülakata giriyormuş’ gibi girdim. Benden kendimi tanıtmamı istediler, hiç soru sormadılar. Bana ‘senin boyun posun iyi, doğru referansları bulursan mülakatta zorlanmazsın’ dediler, daha sonra oradan ayrıldım. Provanın sonucu: Bu eve gittiğimde gördüğüm şahıslardan E. Y., Ç. F. Y., Y. Ö., H. T. isimli şahısları hatırlıyorum. Bu şahıslar benim gibi kaymakamlık mülakat sınavına girecek şahıslardı. Bunların benimle birlikte sınavı kazanmış olması nedeniyle hatırlıyorum. Bu şahısların hepsi mülakat öncesi Gültekin Aydemir’in evinde mülakat provasına katılmışlardı ve sonrasında mülakatı kazandılar. Ben de bu mülakatı kazanarak 2011 yılında 100. dönem Kaymakam adayı olarak Eskişehir Valiliğine atandım. Devlet mülakatı sonrası cemaat kampı: Ben 2009 yılında evlenmiştim, eşim Maltepe Dershanesi’nde matematik öğretmeni idi. Ailemin vasıtasıyla tanışarak ‘görücü usulü’ ile evlendim. Eşim Eskişehirli olduğundan ben kaymakam adayı olarak Eskişehir’i tercih etmiştim. Bana kimse tercih hususunda bir telkinde bulunmadı. Ben Eskişehir'de tek kaymakam adayı olarak başladım. Başlamadan önce mülakatı kazandığımız açıklanınca bizi yani kazananları yanlış hatırlamıyorsam bir ya da iki günlük bir kampa aldılar. Cemaat kampında bakanlık bürokratları: Bu kamp Sincan’da bir öğrenci yurdu idi. Yurdun ismini hatırlamıyorum. Bu kampta E. Y., Ö. F. Y., Y. Ö., H. T., S. S., A. A. ve ben vardık. Bir de burada bizimle ilgilenen Murat isimli soy ismini bilmediğim bir şahıs vardı. Bu kampta sadece kitap okundu, dini konularda konuşuldu, namaz kıldık. Bunun dışında kampın bittiği gün iki şahıs geldi. Bunlardan biri, İçişleri Bakanlığı’nda Dernekler Daire Başkanı idi. Diğerinin ne iş yaptığını bilmiyorum. Bu şahıslar bize ‘hayırlı olsun, sizleri zor bir görev bekliyor. Allah utandırmasın’ diyerek iyi niyet ve temennide bulundular. Hem görevde hem sohbette: Ben Eskişehir'de göreve başladıktan 1 - 2 hafta kadar sonra Oryantasyon Eğitimi için Ankara'ya bakanlık tarafından görevlendirildik. Bunun üzerine Ankara'ya geldim ve eşim ile birlikte kendi evimde ailemle kalmaya başladım. Eğitim süresince kurslara evimden gidip geldim. Bu sırada E. Y. kursta bulunduğum sırada bana sohbet grubu oluşturduklarını, benim de katılmamı istedi. Ben de bir sakınca görmeyerek sohbetlere katılabileceğimi söyledim. Eşli sohbet daveti: Bunun üzerine beni Demetevler bölgesinde bir eve eşimizle birlikte çağırdılar. Bir yerde buluşup hep birlikte bu eve gittik, evi semt olarak hatırlıyorum ancak bulamam. Çünkü bu eve bir kez gittim, bu ev Murat isimli şahsa aitti. Bu evde; E. Y., Ö. F. Y., Y. Ö., H. T., Sezer Sözen ve A. A. vardı. Bu şahıslardan evli olanlar eşleri ile gelmişlerdi. Mahrem imamın evinde iskender yendi: Eve gittiğimizde erkekler bir odada oturdu, bayanlar başka bir odaya geçtiler. Erkeklere Murat isimli şahıs sohbet verdi. Dini konularda anlatımlarda bulundu. Bayanlara da Murat isimli şahsın eşi sohbet vermişti. Daha sonra dağıldık. Sonra Murat isimli şahıs bir kez bizi Etlik bölgesinde İskender yemeye davet etmişti, yukarıda isimleri saydığım şahıslarla birlikte bir lokantada İskender yediğimizi hatırlıyorum. Tam olarak kimlerin katıldığını hatırlayamıyorum. Ayrıca, aynı grupla çok sık olmamak kaydıyla bir kaç kez daha buluşmamız oldu. Ancak bu buluşmaların tarihlerini hatırlamıyorum”