Eski Bakanlar'dan 'Adalet Çağrısı': Hukuk Devleti İçin Önemli Bildiri
19 eski bakan, milletvekili, akademisyen ve hukukçudan oluşan bir grup, Türkiye'deki hukuk devletinin askıya alındığını belirten "Adalet Çağrısı" başlıklı bir bildiri yayınladı.
Bildiride, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının objektif bağlayıcılığının önemine vurgu yapılarak, "gizli tanık", "iltisak" gibi istismara açık uygulamaların adil yargılamayı zedelediği belirtildi. Ayrıca, kuvvetler ayrılığı ilkesine gerçeklik kazandırılması ve devlet organları arasında denge ve denetimin sağlanması gerektiği vurgulandı. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 19 imzacı, mevcut durumu eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi.
Bildiride, kayyım atamaları ve KHK'ların anayasayı ihlal ettiği, makul gerekçelerden yoksun tutuklulukların ve yargılama sürelerinin uzatılmasının hukuk devletine zarar verdiği belirtildi. İltisak ve irtibat gibi uydurma delillerle suç üretme, gizli tanıklarla suç isnat etme, mahkeme kararı olmadan mal mülklerine el koyma, AİHM kararlarını görmezden gelme gibi uygulamaların insan haklarını ihlal ettiği ve ülkenin iç ve dış itibarını zedelediği ifade edildi. Keyfi gözaltı ve tutuklamaların yargıya güveni ve devlete saygıyı sarstığı da vurgulandı.
Bildiri, yargı mensuplarının inançlarını ve siyasi görüşlerini kararlarına yansıtmaması gerektiğini, yargının siyasi hesaplaşmalara alet edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Hak ihlallerinin "iç işimiz" diye geçiştirilemeyeceğinin altı çizilirken, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve hesap verebilirliğinin sağlanması için köklü bir yargı reformuna ihtiyaç duyulduğu ifade edildi. Siyasi hedef taşıyan yargısal uygulamalara son verilmesi, vatandaşların güvenli bir hayat sürmelerinin sağlanması gerektiği ve devlete yapılabilecek en büyük kötülüğün hukukun işleyişine siyasetin ayrımcı biçimde müdahale etmesi olduğu belirtildi. Son olarak, ifade özgürlüğünün genişletilmesi ve çoklukta birliğin önemine vurgu yapılarak, adaletin sağlanması için AYM ve AİHM kararlarının objektif bağlayıcılığının esas olduğu vurgulandı.
Kaynak:ANKA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.