Hakkı Öznur: Milliyetçiler hapiste, bölücüler her yerde, kriptolar devletin içinde!
“9 Ciltlik Ülkücü Hareket “ kitabının yazarı Ülkücü Fikir ve Siyaset adamı şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun dava ve yol arkadaşı Hakkı Öznur terör örgütünün yaptığı açıklamaya ve destek açıklamalarına sert bir şekilde tepki göstermiştir.
Öznur açıklamasında ,Türkiye Cumhuriyetine ve Lozan’a saldıran hainlerinin sonunun Seyit Rıza gibi olacağını söylemiştir.
Açıklamasında ,”Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşmasını tartışmaya açmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni inkâr ve ret etmektir.” demiştir
Öznur açıklamasında “milliyetçiler hapiste, bölücülük her yerde, kriptolar devlet içinde,” demiştir. Açıklamasında Şehit Yazıcıoğlu’nun şu sözlerini de nakletmiştir :
“Ben bu ülkenin bir şehidini unutmadım, birde şehit düşüren kahpelerini “.
Hakkı Öznur, ihanet sürecine karşı çıkan tarihi açıklamasında şunları söylemiştir:
YAŞASIN CUMHURİYET, KAHROLSUN BÖLÜCÜLÜK!
Temelleri,1973 yılında Tuzluçayır’da atılan, 27 Kasım 1978’de kurulan cinayet şebekesi PKK, 12 Mayıs 2025 günü kendini feshettiğini duyurdu. Yeni ihanet sürecinin tüm ortaklarının, dört gözle bekledikleri bölücü açıklama 12 Mayıs günü geldi.
12.500 vatan evladını şehit eden 6500 sivil masum insanı katleden bebeklerin, çocukların, katili terör örgütün başının yönettiği PKK kongresinin kararları açıklandı.
PKK'dan yapılan açıklamada, 12. Kongre'nin 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlendiği ve kongrede silahlı mücadelenin sona erdiği kararı alındığı belirtildi. Örgütün sitesi Fırat Haber Ajansı'nda (ANF) yer alan habere göre, kongre, Irak’ın kuzeyinde alanda iki farklı bölgede eşzamanlı ve paralel olarak gerçekleştirildi.
Açıklamada, "PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak, PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı" denildi.
Kongreye, aralarında PKK Yürütme Kurulu üyeleri, PKK Merkez Komite üyeleri, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi eşbaşkanları ve konsey üyeleri, HPG, KJK ve PAJK koordinasyonu üyelerinin de olduğu 232 delege katıldı.
Kongrenin yapıldığı salonlara teröristbaşı Öcalan ile ölen terör örgütü mensubu PKK’lıların ve 3 Mayıs'ta hayatını kaybeden DEM parti İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder'in posterleri ve resimleri asıldı.
PKK Yürütme Komitesi üyeleri Duran Kalkan ve Halîde Engîzek, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, PKK Merkez Komite üyesi Hêlîn Ümit ve PAJK Koordinasyon Üyesi Raperin Munzur, kongre divanı olarak seçildi. Ardından kongre gündemlerine geçildi. Kongrenin açılış konuşmasını PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan yaptı. Konuşmasına “Haki Karer, Ali Haydar Kaytan (Fuat), Rıza Altun ve Sırrı Süreyya Önder’i anarak başlayan Kalkan, PKK'nin feshinin "bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu" söyledi.
PKK örgütlenmesinin çekirdek yapılanmasının ilk önce Abdullah Öcalan etrafında şekillendiğini belirten Kalkan, daha sonra "Apocular", "Kürdistan Devrimcileri", "Kürdistan Devrimci Gençlik Birliği" gibi isimlerle tanındıklarını belirtti.
DEVLET ORTADAN KALDIRILACAK!
PKK’nın kurucu kadrolarından ve 12'nci Kongre Delegesi Abbas kod adlı Duran Kalkan denen hain ise “özgürlük yürüyüşünde yeni bir dönem başlamıştır.” diyor. Kalkan, “Bir mücadele dönemine girdik. Silah bırakılması tartışılıyor, herkes Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak üzere, savaşmak için eline almış ve Önder Apo’ya katılmış. Biz nasıl o savaşı durduralım ve o silahı bırakalım.” ifadelerini kullanıyor.
Cumhuriyeti ve Lozan’ı da hedef alan Kalkan, “Lozan Antlaşması temelinde dönemin küresel, kapitalist ve hegemon güçleri ile Türkiye’de yeni devlet kurma gücüne ulaşan Kemalistler arasında böyle bir zihniyet ve siyaset, karar altında alındı. Kemalist Cumhuriyet, 1924 Anayasası ile böyle bir süreç başlattı ve başta Kuzey Kürdistan olmak üzere dört parça Kürdistan’da bu temelde hareket etti. En açık ve ağır bir biçimde bu paradigmayı Kürt karşıtı, Kürdü yok sayan, yok etmeyi hedefleyen, Kürdü düşman gören paradigmayı Türkiye Cumhuriyeti uyguladı.” iddiasında bulunuyor.
KANDİL BARONLARI 35 BİN TERÖRİST İÇİN ŞEHİT DİYOR
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Cemal kod adlı Murat Karayılan’ın başkanlığında gerçekleşen çifte kongrenin açılış konuşmaları örgüte yakın haber sitelerinde yer aldı. Murat Karayılan PKK’nin 12. Kongresi’nde yaptığı konuşmada silahlı mücadeleye son verme yönünde alacakları karara karşılık, devletin yasal adımlar atması gerektiğini belirtti.
Karayılan, konuşmasında örgüt mensuplarına Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısına atıfta bulunarak, örgütün geleceği, silah bırakma konusunda değerlendirmelerde bulunmuştur. Murat Karayılan, 3 Mayıs’ta hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’i özel olarak anmıştır.
Kongrede, PKK'nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırması kararları alınarak, PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırdığı bildirildi. PKK’nın en eski kadrolarından iki katil, Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un hayatını kaybettikleri de duyuruldu.
47 yıldır, toplumsal barışa ve kardeşliğe kurşun sıkan PKK yeni stratejisiyle siyasi parti olarak legalleşmek istiyor. Stratejik maşa PKK amaç ve iddialarından vazgeçmemiştir.
Terör örgütü PKK'nın sözde fesih ve silah bırakma kararının yapıldığı toplantı salonunda, Türkiye'yi 47 yıldır kana bulayan teröristlerin fotoğrafları yer aldı. Kongre'de konuşan Murat Karayılan"35 bini kadro 50 bin şehidimiz var" diyor.
Kandil baronlarından Murat karayılan devlete meydan okumayı da ihmal etmedi: “Devlet savaşla sonuç almak istiyor ama bizi yenemez. Bizim de yeni savaş taktiklerimiz var, teknolojik kapasitemizi geliştirdik. Savaş yanlısı akıl çözüm aklı değildir. Fakat Öcalan'ın da dile getirdiği gibi artık bu dönemin aşılması gerekiyor. Bu nedenle biz değişime inanıyoruz.”
KCK YÜRÜTME KONSEYİ BAŞKANI HÜLYA ORAN KRİPTO ERMENİDİR!
PKK diktatörlüğünün sözde çatı kuruluşu KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı kripto Ermeni Bese Hozat da Kongre’nin “bir bitiş” değil “yepyeni bir başlangıç, değişim, dönüşüm ve yeniden yapılanma süreci” olduğunu vurguluyor. KCK nın kadın şeflerinden Bese Hozat kod adlı Hülya Oran, ise şunları söyledi:
“Yeni bir tarih yazıyoruz. PKK gerçekten rolünü oynadı. Yeni sürecin militanlığını yapacağız. Bu büyük bir onurdur, gururdur."
Cinayet şebekesinin şefleri yeni dönemde örgütün daha büyük atılımlar yapacaklarını ifade ediyorlar.
Operasyonlarda öldürülen PKK militanlarından şehit olarak söz edilmektedir.47yıl boyunca ülkemizi kana bulayan terör örgütü PKK'nın, BOP kapsamında kendini feshettiğini açıklamasının ardından CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve bir grup bölücü halay çekmişlerdir.
Biz bu halay çekenleri , Kürtçülük yapan alçakların kirli ve karanlık emellerini çok iyi biliyoruz.
2009'da Osla'da başlatılan 2015'te sözde kaldırılan ihanet süreci bugüne kadar sinsice getirildi.
MİT İZNİYLE TERÖRİSTBAŞININ GÖNDERDİĞİ POLİTİK RAPOR OKUNUYOR
PKK kongresinde , istihbaratınizin vermesiyle, Öcalan'ın İmralı’dan gönderdiği politik rapor okundu. PKK açıklaması MİT'in onayı olmaksızın açıklanabilecek bir açıklama değildir. Devam eden görüşmeler sonucunda bu metnin kamuoyuna sunulduğunu aklı başında olan herkes biliyor.
Terör örgütü yapısını dağıtmadığı gibi yeniden yapılanıyor.Küresel bir plan dahilinde Türkiye Cumhuriyeti’nin “Ulus-devlet” yapısı sorgulanıyor ve feshedilmesi isteniyor.
PKK Türkiye’de hareket edemez konuma geldi. Suriye kolu üzerinden silahlı eylemler düzenliyordu. Ancak küresel bir plan dahilinde yeniden sahneye sürülen 2. ihanet süreciyle örgüte alan açtılar.
Silahlı mücadeleyi kaybeden ve bitme noktasına gelen terör örgütü yürütülen kirli müzakereler sonucunda, silahla başaramadığını siyasallaşarak başarmanın peşinde.
Silah bırakmanın zaman ve koşullarını İmralı ve PKK belirledi. Türkiye’deki hedefleri tamamen siyasi mücadele, DEM’ ide içine alan yeni parti ile teröristbaşı liderliğinde TBMM’ de olmak.
PKK Fesh açıklaması bunun işaretidir. Örgüt siyasal iktidardan isteklerinin yasallaştırılmasını istiyor Örgüt Anayasa değişikliği istiyor.
Türk milliyetçisi gazeteci –yazar Arslan Tekin’in ifadesiyle “ABD/İsrail “Öcalanistan”ı ilmik ilmik örüyor.”
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK, TÜRKİYE CUMHURİYETİNE VE LOZAN’A SAVAŞ İLAN ETTİ
PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında yaptığı 12. kongresinin kararlarını daha sonra açıkladı. Silahları bıraktığını ve örgütü feshettiğini "PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı” şeklinde duyuran örgütün hazırladığı bildiride, "Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo'nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir" denildi.
Bu bölücü bildiride, Türk-Kürt ilişkilerinin temel sorunu olarak Lozan Antlaşması gösteriliyor ve “Türk-Kürt ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın öncesi” deyimiyle “Lozan” referans olarak alınıyor. Bildiri bu konuda açıkça şöyle diyor:
“PKK, kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’ndan alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşıdır.”
Açıklamada, Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’na atıfta bulunularak “soykırım” kelimesine yer verilmesi dikkati çekti. "Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı" denilen metinde, "PKK katı Kürt inkârının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi" ifadesine yer aldı.
Bir kere ülkemizde tarih boyunca Türk- Kürt çatışması yaşanmadı. PKK terör örgütü devlete ,güvenlik güçlerimize ve masum insanlara saldırdı. Kan döktü, kan akıttı. Toplumsal barışa ve kardeşliğe zarar verdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dolambaçlı ifadelerle dolu uzun bildiri ile saldıran örgüt ancak kendine biat etmiş yandaşlarını ve sürecin destekçilerini inandırabilir.
PKK terör örgütü açık açık Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin iki kuruluş ,temel kuruluş belgesini iki temel ayağını hedef alıyor.
1. Lozan anlaşması.
2.1924 anayasası.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan’a Cumhuriyetin kurucu değerlerine ve kazanımlarına savaş ilan ettiler.
Terör Örgütü Lozan Antlaşmasını hedef almıştır.
Lozan tartışılamaz! Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapu Senedidir. Emperyalist işgalci güçlere karşı verilen bir savaş sonucu elde edilmiştir.
24 Temmuz 1923`te imzalanan Lozan Antlaşması, Atatürk`ün önderliğinde yok edildiği sanılan bir ulusun yeniden ayağa kalkması,
PKK kendisini feshetmiyor, Lozan’dan girip Ankara’dan çıkıyor, Türkiye’yi feshediyor!
Lozan yok sayılarak terör örgütü meşrulaştırılmaya çalışılıyor.
Terörün son bulması, herkesin istediği bir gelişmedir. Ancak Türkiye’nin tapusu olan Lozan Antlaşması’nın tartışmaya açılması kabul edilemez.
Lozan, bu ülkenin kuruluşundaki tarihi ve önemli bir eşiktir.
Apocular/PKK 52 yıldır Lozan ve Cumhuriyet düşmanlığında yıldır aynı yerde.
Terör örgütüne Lozan Antlaşması'nda hangi madde için delme sözü verdiniz de 'başardık' diyorlar. Terör örgütü PKK açıklamasında Türkiye’nin bölünmesi ve Anadolu’nun Türksüzleştirilmesi vardır.
Atatürk'e, Cumhuriyet'e, Cumhuriyet'in tapusu Lozan'a karşı çıkanlar Yeni Sevr’cilerdir
Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşmasını tartışmaya açmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni inkâr ve ret etmektir.
YAŞASIN LOZAN, KAHROLSUN SEVR’İN SEVİCİLERİ
PKK tarafından yayınlanan açıklamada iki ayrı yerde, sürece “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin el koyması gerektiği” belirtiliyor.
Bunun anlamı açık. Bundan böyle bu süreci Türkiye Büyük Millet Meclisi sürdürsün.
Örgütün açıklamasında “PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırıldığı ve silahlı mücadelenin sona erdiği” ifade edildi. Açıklamada PKK adı ile sona erdirilen ‘mücadelenin’ bundan sonra başka bir örgüt çatısı (YPG) adı altında devam edip etmeyeceğine dair bir detay görülmedi. YPG’nin yanı sıra PKK’nın çatı örgütü olan KCK’nın faaliyetlerinin devam edip etmeyeceği, fesih kararına dahil olup olmadığına ilişkin bir açıklama yapılmadı.
PKK retorik, terminolojik sözler ile algı operasyonu yapmaya çalışıyor. Son 30 yıldır, her on yılda bir teorik ve pratik/eylem çizgisini değiştiren Örgüt yeni siyasi hamleler ile ön almaya çalışıyor.
PKK’nın açıklamasında küflenmiş ideolojik saplantıların izleri de var elbette.
Tek bildiği iş silahlı eylem olan, örgütün “örgütümüzü fesh ediyoruz ” açıklamasına ihanet sürecinin ancak mimarları ve işbirlikçiler inanır.
Devletin resmi kanalı TRT dahil olmak üzere saray’a bağlı bütün kanallar, yazılı ve görsel medya ,teröristbaşı ve PKK güzellemeleri yapmaktalar.
PKK açıklamasında ayrıca, PKK’nın “Kürt inkârının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendiği” belirtilerek Türkiye Cumhuriyeti çok ağır bir biçimde suçlanmaya kalkışılmış, 12.500 vatan evladını, 6500 sivil masum insanı, binlerce yurttaşın ölümüne yol açan PKK terörüne gerçekdışı bir gerekçe bulunmaya çalışılmıştır.
“İmha ve soykırım” iftiraları 52 yıllık terör örgütünün kirli ve karanlık emellerini ortaya koymaktadır.
PKK’lı faşistlerin bölücü talepleri şunlardır:
-Abdullah Öcalan Baş müzakereci olarak muhatap kabul edilmeli ve serbest bırakılmalı.
-PKK lideri Öcalan serbest bırakılmalı ve TBMM de konuşmalı,
-Anayasa değişmeli, kürt ulusu maddesi anayasaya konmalıdır
-Türkiye Cumhuriyetin tapusu ve kimlik belgesi Lozan Antlaşması’nın kazanımları yok sayılmalıdır.
- Ana dilde eğitim verilmeli. Kürtçe ana dil olarak kabul edilmeli.
-PKK yasal parti olarak özgürce faaliyet göstermelidir.
- Dağdan inişleri serbest bırakılmalı gözaltı ve tutuklamalar olmamalı.
- PKK’lılar için genel af çıkarılmalı. Cezaevlerindeki 20 bin PKK’ lı serbest bırakılmalı.
-Irak’ın kuzeyine ve Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyonlar durmalıdır.
-Türk Devleti Mazlum Abdi ile görüşmeli ve Suriye’deki Kürt yönetimini tanımalıdır.
Kandil’in uzantısı DEM’in Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcüleri Cemile Turhallı ve Heval Dilbahar imzalı yapılan açıklamada "Kürtçe resmi dil olsun.” açıklaması yapıldı.
DÜN OLDUĞU GİBİ BU GÜNDE YENİ SEVR ÖZLEMCİLERİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ!
Birinci Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ve Osmanlı hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması'nın üzerinden yaklaşık 105 yıl geçti.
Savaşı kazanan İtilaf Devletleri, savaşta yenilen Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'la barış antlaşmaları yapmalarına rağmen Osmanlı Devleti'nin taksimi konusunda tam bir görüş birliği içinde olamadıkları için Türklerle ilgili görüşmeleri ileri bir tarihe erteledi.
Aralarında anlaşan İtilaf Devletleri, Ayan Meclisi üyesi Hadi Paşa’nın başkanlığında Rıza Tevfik (Bölükbaşı) ve Bern Büyükelçisi Reşad Halis beylerden oluşan Osmanlı Heyetine, 10 Ağustos 1920'de Paris’in banliyösü Sevr’de yer alan seramik müzesinde Sevr Antlaşması'nı imzalattı.
Türk topraklarının paylaşımı ile ilgili çok ağır maddeler içeren 433 maddelik antlaşma, imza altına alınmasına rağmen Türk milletinin, Cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde başlattığı Milli Mücadele sayesinde yürürlüğe girmeden ölü doğdu.
Sevr, nihayet Kurtuluş Savaşı sonrası 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla da resmen ortadan kalktı. Lozan antlaşması ,Sevr antlaşması ile yapılmak istenenin tam tersini gerçekleştirmiştir. Lozan kuruluş ve kurtuluşun tescilidir.
Aradan 105 yıl geçmiş olmasına rağmen “Büyük Ortadoğu Projesi” adı altında “Yeni Sevr”i dayatmaktadırlar ülkemize. Ve tıpkı 1920’lerde Damat Ferit gibi hainleri bulmakta zorlanmadıkları gibi günümüzde Yeni Sevr’in hayata geçirilmesi için canhıraş bir çaba içine girecek hainleri bulmakta da zorlanmamaktadır.
Biz Türk milliyetçileri Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının devamcılarıyız. Biz var olduğumuz sürece ABD-AB Emperyalistlerinin ülkemize, milletimize dayattığı, yerli hain işbirlikçileri eliyle uygulamaya koymaya çalıştıkları Yeni Sevr asla hayata geçirilemeyecektir! Tarih, Sevr’i yeniden hortlatmaya çalışanları lanetleyecektir.
MİLLİYETÇİLER HAPİSTE, BÖLÜCÜLER HALAYDA, HAİNLER SOKAKLARDA
Stratejik Maşa, ABD ve NATO Uşağı PKK Türkiye’yi feshetmeye çalışıyor. KCK, Kongre-Gel, PYD, YPG vb. Terör yapıları örgütsel faaliyetlerini sürdürmektedir. PKK ideolojik, politik, örgütsel söylemini ve dilini devam ettiriyor. Birinci ihanet süreci gibi (2009-2015) İkinci ihanet sürecide (22 Ekim- 12 Mayıs 2025) Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini ve beraberliğini hedef almıştır.
12 Mayıs PKK açıklaması, BOP projesinin bir parçasıdır. PKK açıklamasının arkasında ABD, Fransa ve İngiltere vardır.
Örgütü PKK ismiyle devam etmeyeceğini söylüyor. Ancak başka isimlerle devam iddiasını taşıyor.
Hükümet kapalı kapılar ardından İmralı ve Kandil ile müzakere ediyor. ABD ve İsrail fesih senaryosunun neresinde? Fesih kararında PKK dışında örgütün Suriye'deki sözde uzantısı PYD/YPG'den bahsedilmemektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu açıklamayı, Kuzey Irak'la birlikte, Suriye ve Avrupa başta olmak üzere, örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz" derken DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Irak Kürt Bölgesel Yönetimini (IKBY) yöneten Barzani ailesinin televizyon kanalı Rudaw TV'ye konuştu. Çandar YPG sorusuna sinirlenerek şunları söylemiştir:
“Siz YPG’yi niye soruyorsunuz? YPG adı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısında geçiyor mu? Böyle bir çağrı var mı YPG’ye? Hayır, ben size sorayım. Siz bu soruyu niçin soruyorsunuz diye soruyorum. YPG adı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısında yok. Bugüne kadar hiçbir açıklamada YPG kongresini toplasın, kendini feshetsin diye bir şey yok.”
“Bütün bu açıklamaların içinde, hiçbir yerinde hiçbir şekilde YPG adı ve Suriye adı geçmiyor. Suriye’de apayrı bir süreç yürüyor. Kamışlı’da daha yeni bir kongre yapıldı. Bugün tarihi olan nokta 40 yıllık Kürt isyanının bugün sona erdirilmiş olması, açıklamasının yapılmış olmasıdır.”
Bir tarafa Erdoğan’ın 'PKK kararının özellikle Suriye ve Irak’taki bütün kollarını kapsaması gerekir' sözleri, diğer tarafta Çandar’ın 'Suriye’de apayrı bir süreç yürüyor, hiçbir açıklamada YPG geçti mi?' sözleri, iki taraf arasında hala farklı bir bakış açısının olduğunu kanıtlıyor.
Cinayet şebekesi terör örgütüne sahip çıkan “Baş Müzakereci Öcalan’dır, Öcalan Önderliktir. Süreç onunla yürütülmeli. Baş müzakereci olarak muhatap kabul edilmeli” diyen siyasileri, hainleri Aziz Milletimiz affetmeyecektir.
Siyasal iktidar ve sözde muhalefet PKK’nın açıklamalarına ve söylemine sahip çıkıyor.
Cumhur ittifakı teröristbaşı için “PKK kurucu Önderi” diyor. PKK uzantısı Amerikan uşağı DEM’e teşekkür ediyor. KCK/ PKK diyor ki “Öcalan baş müzakereci olmalı”. Uzantısı DEM’de “baş müzakerecisi Öcalan'dır. Açın İmralı kapılarını, Öcalan'ın düşünceleri, fikirleri halklarla buluşsun.” diyor.
1977-2025 arası, 48 yıl boyunca stratejik maşa PKK terör örgütü tarafından 12 binden fazla vatan evladı hain pusularda, tuzaklarda saldırılarda şehit düşmüştür.
PKK terör örgütü 1978 – 2019 arası 500 köy basmıştır. 500 köyde toplu katliam yapmıştır. Kundaktaki bebekler (276) dâhil öldürdüğü çocuk sayısı 1232’ dir. Binlerce sivil, masum insanı katletmiştir.
Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Dağlıca’da, Aktütün’de Bayraktepe’de, Ağrı’da, Hakkari’de, Mardin’de, Şırnak’ta, Beytüşşebap’da, Cizre de, Nusaybin de, Bağlar’da, Sur’da, dağlarda, kırsalda, metropellerde şehit düşen yüzlerce vatan evladımız için günlerce haberler yapılmadı.
48 yıldır çoluk, çocuk kadın erkek, genç, yaşlı demeden binlerce masumu öldürdüler. Bingöl, Başbağlar ,Mısır Çarşısı, Anafartalar, Güngören ,Yavi, Vezneciler, Çankaya, Güvenpark, Elazığ, Şemdinli, Van, Adana, Beşiktaş, Kayseri, Kulp, Mersin Polisevi İçişleri Bakanlığı – Emniyet Genel Müdürlüğü, Havacılık ve Uzay Sanayi Tusaş eylemi vb. onlarca katliam.
Bu kanlı katliamların, kanlı eylemlerin hepsini PKK terör örgütü yaptı.
1984’ten günümüze 500 köy basan katliamlar yapan, 400 civarında karakolumuzu basan, dağda, kırsalda, metropolde binlerce askerimizi, polisimizi şehit eden, 1500 civarındaki bebeği katleden, binlerce sivil, masum insanı katleden, cinayet şebekesinin propaganda memuruna özel muamele gösterenleri Türk milleti affetmeyecektir.
Şehitlerimize, vatandaşlarımıza, gösterilmeyen ilgi, alaka ve özel muamele terör örgütünün başına ve cinayet şebekesinin mensuplarına gösteriliyor.
Ülkenin geldiği şu duruma bakın. Şehitlerimizin kemikleri sızlıyor, Şehitlerimizin aileleri perişan ve isyan ediyorlar.
Yazılı ve görsel medyada teröristbaşı ve terör örgütü PKK güzellemesi yapan hainler ,yarın yine “aldandık aldatıldık” diyeceksiniz!
İHANET SÜRECİNİN MİMARLARINI VE İHANETE DESTEK VEREN HERKESİ NOT ETTİK!
AKP/ Saray rejimin “Yeni paradigma” dedikleri PKK açıklaması ile , örgütün talepleri Meclis’te yasalaştırılacak! Yani PKK, terörle ulaşmak istediği hedeflere Meclis kararıyla “meşru yollar”dan ulaşacak! Cumhuriyetin kuruluş felsefesi olan Türk devleti anlayışı ise “eski paradigma” olarak gösterilecek!
PKK açıklamasını savunanlar Türkiye’ye, Lozan yerine Sevr’i ve Wilson prensiplerini, Türk devleti yerine de federatif devlet yapısını dayatıyorlar.
Milliyetçi yazar ,gazeteci Arslan Bulut’un güzel tesbitiyle
“Yeni paradigma dedikleri de esasen BOP’tur”.
Biz,Başbuğ Alparslan Türkeş’in ve Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun dava ve yol arkadaşları olarak aldanmadık ve aldatmadık. Milletimize asla yalan söylemedik!
Yazık, çok yazık! 12.500 civarında güvenlik güçlerimize mensup vatan evladı 6500 sivil masum insanın şehitlerimizin kemikleri sızlıyor. İkinci ihanet sürecinin siyasi faturası, birincisinden daha da ağır olacaktır.
1978’den günümüze binlerce vatan evladını şehit eden devlete, millete kurşun sıkan, ABD/ NATO uşağı terör örgütünün yeni ihanet dolu açıklamalarını, planlarını alkışlayan, destekleyen herkes bu ihanetin bedelini ödeyecektir.
Biz sizi de, bebek katilini de, bu cinayet şebekesine güzelleme yaptıran Amerikan, AB beslemelerini,
Soros’un çocuklarını çok iyi biliyor ve tanıyoruz.
Toprak ve Vatan bütünlüğümüz, İstiklâl Savaşıyla ve Cumhuriyetle sağlandı.
Cumhuriyet ve Lozan düşmanlarının sonu Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı silahlı isyan başlatan Şeyh Sait ve Seyit Rıza gibi olacak
1923’ün mücadelesi bugün devam ediyor. Şeyh Sait’ ve Seyit Rıza’yı “kahraman” kabul edenler, Atatürk’e ve Cumhuriyet düşmanlarıdır.
Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun ifadesiyle “Ben bu ülkenin bir şehidini unutmadım, birde şehit düşüren kahpelerini!”
Bütün hayatı bölücülükle, bölücülerle mücadele etmiş, Ülkücü fikir ve siyaset adamı, başta Ülkücü Hareketin tarihi olmak üzere ; Derin Sol ,1993 Örtülü Darbe , Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı, Ortadoğu’nun Cahşları vb. 10 kitabın yazarı olarak olaraksöylüyorum;
Alayınız Türkiye Cumhuriyeti Devletine , Büyük Türk Milletine ihanet ettiniz.
Türkiye Cumhuriyeti devletini “soykırım yapmakla” , “terör devleti” olmakla itham eden ,Lozan’a ve Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldıran, stratejik maşa PKK terör örgütünün açıklamalarına destek verenler
Not ettik !
Bu yeni ihanet sürecinin mimarlarını, işbirlikçilerini, yandaşlarını, kurum ve kuruluşlarını; alayını not ettik!
Türkiye Cumhuriyeti Adaleti Önünde Yargılanacaksınız!
15 Ağustos 1984 günü Eruh ilçesine yapılan saldırıda PKK tarafından şehit edilen Jandarma Er Süleyman Aydın’ı ve15 Ağustos 1984 günü, saat: 21:30 sıralarında bir grup PKK örgüt mensubunca Şemdinli İlçesi’ne yapılan silahlı saldırı sonunda, şehit düşen askerlik şubesinde görevli Er,Memiş Arıbaş başta olmak şehadet şerbetini içen bütün şehidlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum."
YAŞASIN TÜRKİYE, CUMHURİYETİ!
YAŞASIN LOZAN!
KAHROLSUN EMPERYALİZM!
KAHROLSUN BÖLÜCÜLÜK!
YAŞASIN BÜYÜK TÜRK MİLLETİ’
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.