Mersin'de üç kadın cinayeti: CHP'den sert tepki

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Mersin'de meydana gelen üç kadın cinayetine ilişkin yaptığı açıklamada hükümeti sert bir dille eleştirdi. Kaya, yaşanan olayların tesadüf olmadığını, iktidarın kadınları yalnız ve savunmasız bırakan politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti. Devletin kadınları korumakla yükümlü olduğunu vurgulayan Kaya, mevcut iktidarın ise kadınların arkasındaki koruma kalkanını çektiğini ve şiddeti önlemeye yönelik mekanizmaları işlevsiz hale getirdiğini ifade etti.

Kaya, açıklamasında Mersin'de bir gün içinde Aygül, Türkan ve Belkıs'ın erkek şiddetine kurban gittiğini hatırlattı. Aynı gün, aynı şehirde üç kadının hayatını kaybetmesinin bir tesadüf olmadığını yineleyerek, bu durumun iktidarın politikalarının doğrudan bir sonucu olduğunu savundu. Ayşe Tokyaz cinayetini örnek gösteren Kaya, kız kardeşinin tüm çabalarına rağmen Ayşe'nin korunamadığını ve cansız bedeninin bir valizin içinde bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Kaya, kadınların çığlıklarının devlet duvarlarına çarpıp geri döndüğünü, çünkü iktidarın kadınların arkasından devletin gücünü çektiğini söyledi.

Kaya, kadın cinayetlerinde faillerin cesaretini iktidardan aldığını iddia etti. 6284 sayılı yasayı tartışmaya açan, İstanbul Sözleşmesi'ni fesheden ve kadınların yaşam hakkını görmezden gelen iktidarı eleştiren Kaya, kadın sığınma evlerinin yetersiz olduğunu, caydırıcı cezaların olmadığını ve kadına değil, katile cesaret veren bir sistemle karşı karşıya olunduğunu vurguladı. İtalya'daki 'amasız, fakatsız müebbet hapis' cezasını örnek gösteren Kaya, Türkiye'nin kadın cinayetlerine karşı sessiz kaldığını ve önlem almak yerine şiddeti sıradanlaştıran bir dil kullandığını belirtti. 2025'i 'Aile Yılı' ilan eden iktidarı eleştiren Kaya, aile kavramı üzerinden kadına görev biçildiğini, ancak onu yaşatacak tek bir adım atılmadığını ve kadınların aile içinde katledildiğini belirtti. Kaya, hükümetin kadınların yaşam hakkını korumakla yükümlü olduğunu belirterek, İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi, 6284 sayılı yasanın tam anlamıyla uygulanması ve caydırıcı cezaların getirilmesi çağrısında bulundu.