MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kaldı ki, biz ne Biden şakşakçısıyız ne Trump sevdalısıyız, ne filin hortumundan tutuyoruz ne de eşeğe binmek için sıra bekliyoruz, hamdolsun Türk oğlu Türk olarak cihanı kavrıyoruz" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kaldı ki, biz ne Biden şakşakçısıyız ne Trump sevdalısıyız, ne filin hortumundan tutuyoruz ne de eşeğe binmek için sıra bekliyoruz, hamdolsun Türk oğlu Türk olarak cihanı kavrıyoruz" dedi.

MHP Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, şunları söyledi:

“Bizim ABD’den beklentimiz Türkiye’yi küçük görmemesi, küçümseme yanlışına düşmemesidir. Şayet dost isek buna göre davranmalıdır, şayet müttefik isek bunun gereği yapılmalıdır, yok adı konulmamış, ilanı yapılmamış düşman kamplara ayrılmışsak, bunu da bilmemiz hakkımızdır.”

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları;

Aziz Atatürk, büyük bir komutan, muktedir bir siyasetçidir. İlkeli ve inanmış bir insandır. Atıl ve hareketsiz bir milleti adım adım uyanışa sevk etmeyi başarmış önder bir şahsiyettir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'dir.

Ne geçmişi unuturuz, ne de geleceği unutmuşluğa bırakırız. Türkiye'nin kazanması için sonuna kadar çalışır, gerekire çatışır, gerekirse seferberlik ruhuyla çalışırız.

BİZ NE BİDEN ŞAKŞAKÇISIYIZ NE TRUMP SEVDALISIYIZ


Kimin başkan olup olmadığı ABD'nin iç meselesidir. Adaylar arasında taraf tutacak anlayışa kapılmadık. Kaldı ki, biz ne Biden şakşakçısıyız ne Trump sevdalısıyız, ne filin hortumundan tutuyoruz ne de eşeğe binmek için sıra bekliyoruz, hamdolsun Türk oğlu Türk olarak cihanı kavrıyoruz. Bizim için önemli olan ABD'nin uygulayacağı politikadir. Belki de ABD'de yakın bir gelecekte, bu ülke eyaletler bazında bir ayrışma sürecine sürüklenecektir. Yeni ABD Başkanı'nın dış politikada temel siyaseti zaman içinde daha iyi anlaşılacak ve değerlendirilebilecektir. Biden'ın politikalarının müttefiklik hukuku ile ne kadar bağdaşacağını, ilişkileri koltuğuna oturur oturmaz nasıl ele alacağını zaman gösterecektir. Biden'ın geçmiş söylemleri, mesafeli tutumu iyimserliğimizin önüne set çekmektedir. ABD'de açılan yeni sayfanın, dünya barışı, uluslararası güvenlik açısından ümit verici bir dönemi başlatmasını temenni ediyorum. ABD'den beklentimiz Türkiye'yi küçük görmemesidir.

Biz izlerken utandık ama onlar konuşurken utanmadılar. ABD'deki başkanlık değişimini bu ülkenin vatandaşlarından daha fazla önemseyen sözde aydın ve akmaz kokmaz yorumcuların bu denli kalabalık olması kaygı verici oranda düşündürücüdür. Bu şahısların mevcudiyeti kolonileşmiş zihniyetin delilidir. ABD'nin 50 eyaletinin bildiği kadar Kırşehir'in, Yozgat'ın, Muğla'nın yerini bilmeyen kurumuş vicdanlardan herkes sitem ve şikayet etmiştir.

KILIÇDAROĞLU'NA 'BIDEN'A TEBRİK' TEPKİSİ: ATATÜRK VURA VURA KOVALAR


CHP Genel Başkanı'nın Biden'ı kutlamasındaki çabukluğu bizi şaşırtan bir diğer husustur. HDP de hemen kutlamıştır. Bir siyaset eskisi de Biden'ı şans olarak gördüğünü söylemiştir. Kılıçdaroğlu, nereye yetişeceksin. Resmi açıklama yapılmadan, bir muhalefet partisi liderinin kutlama mesajı neyin nesidir. Kılıçdaroğlu yeni efendisi ile sosyal medya ile temas kurma yolunu seçmiştir. Dünya üzerinde kaç muhalefet partisi başkanı Biden'ı tebrik etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk yerinden kalksa, bunları İzmir'e, hatta okyanusun karşı tarafına vura vura kovardı. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP tehlikeli sularda kulaç atmaya başlamıştır. Sokak telkinleri bunun göstergesidir. Bugün Türkiye'de devlet krizi değil, muhalefet krizi, CHP krizi vardır. Türkiye tozlu raflarından indirilmiş Sevr planının yeni sahiplerine asla teslim olmayacaktır.

AZERBAYCAN'IN ZAFERİ


Karabağ'da 30 yıla yakındır devam eden düşman tasallutuna tarihi bir darbe indirilmiş, can Azerbaycan kahramanlıkla topraklarını almıştır. Çok şükür hak sahibini bulmuştur, Türklük büyük bir zafer elde etmiştir. Katil Paşinyan acıyla kıvranarak yenilgiyi kabul etmiş, elleri titreye titreye anlaşma metnine imza atmak zorunda kalmıştır. Tarihi rövanş alınmıştır. Ne mutlu bizlere, ne mutlu Azerbaycan Türklüğüne. Ermenistan döktüğü kanların bedelini ödemiştir. Aliyev'in de ifade ettiği gibi, Paşinyan'ın anlaşmaya varması kendi isteğiyle değil, Azerbaycan'ın demir yumruğu ile olmuştur. Karabağ Türktür, Karabağ Azerbaycan'dır.

Editör: TE Bilişim