Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran depremlerin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen, deprem bölgelerindeki sorunlar giderek büyüyor. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Hatay'daki bir çok sorunun güncelliğini koruduğuna dikkat çekerek, “Hatay halkı açısından durum 6 Şubat’tan daha kötü, çünkü her geçen gün halkın kentin yeniden inşasına yönelik umudu azalıyor, moral motivasyonunu kaybetti Hatay” dedi.
Barınma ve hijyen sorunu başta olmak üzere bir çok sorunun hala çözülmediğini dile getiren Çinçin, Hatay’ın "özel afet bölgesi" ilan edilmesi gerektiğini söyledi. İskenderun’un il yapılmasının Hatay için yaratacağı sorunlara işaret eden Çinçin, barınma sorunun da biçim değiştirerek devam ettiğini söyledi. Çinçin, “Önce çadıra ulaşma sorunu vardı, sonra konteynere, şimdi de sıcak ve soğuktan korunma, hijyen ve su sorunu var. Çöp ve altyapı sorunları da devam ediyor. AFAD verilerine göre 400 bin, bizim elimizdeki verilere göre 700 bin Hataylı kenti terk etmiş durumda. Sorunlar devam ederse tersine göç canlamayacak" diye konuştu.
“ANTAKYA'NIN GERİ KALANI DA MI YIKILSIN İSTİYORLAR?”
Deprem sonrası halkta, hükümetinden yerel yöneticilere kadar herkesin taşın altına elini sokacağı beklentisi oluştuğunu, ancak gelinen noktada Hatay Havalimanı’ndaki sorunların bile 6 aydır hala çözülemediğini vurgulayan Çinçin, şunları söyledi: "Hatay’daki yıkım, diğer illerden daha fazla. Yüzde 1-2'si zarar görmüş il merkezlerine verilen teşviki büyük kısmı yıkılmış Antakya’ya verip de kalkınmasını beklemek gerçekçi değil. Antakya'nın yüzde 81'i yıkıldı. Yüzde 19'unun da mı yıkılmasını bekliyorlar? Hatay mutlaka özel afet bölgesi ilan edilmeli. Kanunda yeri yok diyorlar. Kanunda yeri yoksa kanun yapıcılar belli.”
Kentin cazibe merkezine dönüştürülmesi için yapılması gerekenleri de anlatan Çinçin, "Öncelikle ilçe bazlı teşvik, yıkım bazlı teşvik, ücretsiz internet, işletmeye kapasitesine göre ÖTV’siz yakıt gibi teşvikler verilmeli. Afet dışında oluşturulan tedbir paketini kurtuluş gibi anlatmakla Hatay’da hayatın başlaması mümkün değil. Bu tarz hamleler yapılacağı yerde hala çöp ve su sorunu olan yere halk niye geri dönsün” diyerek tepki gösterdi.
“İSKENDERUN İL OLAMAZ”
Deprem sonrası yaşanan göç ve ekonomik nedenlerle Hatay’da inşaat masraflarının İstanbul’dan bile daha pahalı olduğuna dikkat çeken Çinçin, inşaatlarda çalışacak işçinin de bulunmadığını kaydetti. Çinçin, gerekirse dışarıdan işçi getirtilmesi gerektiğini söyledi. Depremde büyük zarar gören tarihi eserlere de değinen Çinçin, “Tarihi kentte yıkım çok büyük. Restorasyon çok hassas bir konu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bile aşacağını düşünmüyorum. Bu yüzden gerekirse Unesco’dan da destek istenmeli” şeklinde konuştu.
İskenderun’un il olma tartışmalarını ise "politik yaklaşımlar" olarak gördüğünü belirten Çinçin, “Bu tarz politik yaklaşımlar yer yer gündeme geliyor. Deprem sonrasının yaratacağı ekonomik etkinin yanı sıra yakın Cumhuriyet tarihini, Atatürk’ün konuya bakışını, ilhak sürecini, anavatana katılan Hatay Cumhuriyeti’nin marşını bilenlerin İskenderun’un il olamayacağını bilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
