Hicret Nedir?

Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicri takvimin başlangıcı sayılmıştır.

O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicri takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.

Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur.

Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır.

Öyle ki tebliğ, hicreti doğurmuş hicret ise tebliği yoğurmuştur. Kısaca hicret Müslümanlar için bir milattır. Hicret, Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir…

Hicret, İslâm inkılâbının bir dönüm noktası olmuştur. Hicrete kadar geçen dönem zulüm ve işkence altında yaşanan eşi görülmemiş bir sabır ve metanet devresidir.

Hicret, bu sabır ve metanetin İslâmın kutsal değerlerine olumsuz etkilerden başka birşey getirmeyeceğinin anlaşılması ve Cenab-ı Hakkın izniyle gerçekleşmiştir. Böylece hicret basit bir göç hadisesi değil, İslâmı kurtarma taktiği ve onu daha geniş kitlelere yayma idealinden kaynaklanmaktadır.

Gerçekten hicretle hem Müslümanların hayatları kurtulmuş hem de şahıslarında İslâmiyet kurtulmuştur. Yeni bir çevrede, yeni bir dostluk ve kardeşlik muhitinde yeni mü’minlerle kısa zamanda güçlenme imkânına kavuşmuştur.

Medine'ye Hicret

Medine şehri, birçok yönleriyle İslam’a merkez olabilecek güzel bir şe­hirdi. Bu yüzden hicret, o mübarek beldeye olmuştu. Medine Mekke'den ortalama 400 kilometre uzaklıkta bir yerdir ve o zamanlar deve yolculuğu ile sekiz gün gibi bir sürede gidilebiliyordu.

Hicret yolculuğu sırasında Peygamber Efendimiz (sav) çeşitli zoruluklarla mücade etmiştir. Bunlardan en önemlisi, Hz. Ebubekir ile beraber Sevr mağarasında kaldıkları ve müşriklerden korundukları olaydır.

Sevr mağarasında yaşanan olay Kuran-ı Kerim’de şöyle anlatılmaktadır;

"Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir." (Tevbe suresi, 40. ayet)

Medineli müslümanlar şehirlerine gelen müslümanlara evlerini açmışlar ve onlara her türlü yardım etmişlerdir. İşte bu Medineli müslümanlara ensar denmektedir.

Editör: TE Bilişim