Türkiye'de sedir ormanlarının en yoğun bulunduğu ve korunduğu bölge olarak bilinen 'Çığlıkara' bölgesindeki sedir ormanlarına Eskişehir'den getirilen 25 karınca yuvası, kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Yüksek rakımlı yerlerde yaşaması nedeniyle buraya uyum sağlamada zorlanmayan kırmızı karıncaların yuva sayısı zamanla 400'ü buldu. 2-3 metre yüksekliğinde, 6 metre uzunluğunda olan yuvalar genelde çürük ağaçların enkazlarında ve köklerinde yer alıyor. Bir yuvada bir veya birden fazla üreme yeteneği olan dişi karıncayla 300 bine yakın işçi karınca bulunuyor. 1 YUVA, 1 HEKTARI KORUYOR Kırmızı orman karıncaları sedir ağaçlarına zarar veren her türlü böceği, tırtılı, yaprak arılarını, larvaları, kelebekleri, böcek pupalarını ve bitki bitlerini yiyerek, orman zararlılarına karşı işçi gibi çalışıyor. Yaklaşık 300 bin karıncadan oluşan bir yuva, 1 hektarlık alandaki kene dahil orman zararlılarının yaşamasına izin vermiyor. Büyük böcekleri salgıladıkları formik asitle etkisiz hale getiren karıncalar, bu sayede kendilerinden 10 kat büyük böcekleri bile yuvalarına taşıyabiliyor. Bitki tohumlarını dağıtarak sedir ormanlarının çoğalmasına da katkı sağlayan kırmızı karıncalar, bölgedeki zararlıları yok ettiği için bal üretiminin artmasına da katkı sağlıyor. ORMANIN KÜÇÜK BEKÇİLERİ Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, sedir ormanının içerisinde yerleşim alanı olmadığı için kırmızı karıncaların çok izole bir şekilde ormanı koruyabildiklerini söyledi. Karıncaları 'ormanın küçük bekçileri' olarak adlandıran Müdür Dikici, “Formik asit salgılıyorlar. Bütün zararlıları bu asit sayesinde öldürüyor, yuvalarına taşıyıp besleniyorlar. Bir anlamda bizim ormanımızın küçük bekçileri. Biyolojik olarak koruma sağlamış oluyoruz. Karıncalar 1400 ile 1750 rakımda yaşıyor. Bu koşulları sağlayamadığımız için diğer ormanlık alanlarda karıncalar yaşamıyor" dedi. Dikici, karıncaları ve ormanı ziyaret için çevre köylerden çok sayıda kişinin geldiğini de söyledi