Babam Demirel'i çok severdi...
Tıpkı o dönem her ülkücünün babasının adalet partili olduğu gibi...
O dönem ülkücülerin babaları genellikle Demirel'ci olurdu...
Ve tercüman gazetesi Demirel'ci ailelerin evlerine girerdi...
Babam haberleri okur, bizde Ahmet Kabaklı, Ergün göze Altan deliorman ve Rauf Tamer'i okurduk. Ülkücü olmamızda tercüman gazetesininde payı vardır...
Babam sabah erkenden gazeteyi alır ve şöyle başlardı,Demirel ne demiş !.
Demirel'i erkek adam diye severdi...
Babam 1974 'de Adalet partiden belediye meclis üyesiydi bacağı kırılmıştı, telefon ederek fazla yatma ayağa kalk diyerek moral vermişti...partililerine sahip çıkardı.

Halbuki toplumda korkak Siyasetci imajı vardı.

Tabiki !.
Aklımız erince öğrendik altı defa gidip , yedi defa gelen bir adama haksızlık yapılmış...

Gördüğümüz kadar Demirel Türk askeri ile karşı karşıya gelmemek için hiç bir zaman direnmemiş...

Hatta demiş ya!.
Bizim başka bir ordumuz'mu var...
Eski siyasetçilerin devlet tutkusu bugün'ün siyasetçilere aslında örnek olmalı...
Bütün sıkıntılara rağmen devlete saygı ve itaatı eksik etmemişler...
Demirel korkak değil, aksine mücadele adamı olduğunu sonradan öğrendik...
Türk devlet felsefesinin gereğini yapıyorlarmış.

Demirel 12 Eylül'den önce Uğur Mumcu'nun sorduğu inatla sorduğu soruya?
İnatla milliyetçiler adam öldürdü dedirtiremezsiniz demişti...
Bugün gibi hatırlıyorum.

Rahmetli Başbuğumuza özel bir sohbette sormuştum:
Efendim Demirel nasıl bir adamdır?
Rahmetli Başbuğumuz aynen şu cevabı vermişti:
Oğlum islamköy'den çıkacaksın, devlet bursu ile okuyacaksın...
Genelmüdür olacaksın...
Milletvekili olacaksın...
Başbakan olacaksın ve cumhurbaşkanı olacaksın...
Demirel demokrasi ve cumhuriyetin ürünüdür diyerek tarif ederdi.

Evet!.
Gerçekten öyle çoban sülü ...Okudu ve cumhurbaşkanı oldu...
Çoban sülü Türkiye'de barajlar kralı oldu...
Hatta GAP'ı gaptırmam Türkiye'de litaratüre geçti...
Boğaz köprüsünü yaptırdı...
Adamcağıza bir sürü iftiralar attılar.

Demirel Türk köylüsünün aslında bir sembolü olmuştur.

Demirel yeğenleri Yahya ve Murat Demirel başına bela olmuştu...

Onların Yolsuzluklarında ne hakime ne savcıya karışmış, yeğenlerine verilen cezalarda müdahil olmamıştır...

Bugünki siyasetçilere baktığınız zaman,oğlunun yolsuzlukları nedeni ile arabasında taşıyan zihniyeti görünce, Demirel'i rahmetle anıyoruz...

Babamın Demirel'ine Allah'tan rahmet diliyorum, nur içinde yatsın, korkak değilmiş demokrasi için verdigi mücadelede, kendini makamlara getiren devletin değerleri ile hiç oynamadığı için günahına girmişler.

"Türk siyasetinde ilk BABA ünvanlı devlet adamıydı "

Türkiye'nin fötr şapkalı çobanı mekanın cennet olsun, sana korkak diyen Müslüman cumhurbaşkan'larına hayatın ibret olsun.
Bir Demirel hikayesi ile yazıya son vereyim...
Tokat'ın bir ilçesinde bir köylü vatandaş, Demirel'e hakaret ediyor...
Cumhuriyet savcısı Başbakan'a hakeret ediyor...
Vatandaş tutuklanıyor bunu duyan Demirel, adamın tahliyesi için uğraşıyor...
Ne diyor başbakan :adamın canı yanmış başbakana ağzını geleni söylemiş ne var bunda!.

Evet!.darısı padişahımızın başına

Allah'a emanet olunuz

HABİB YALÇIN