Belli ki bir MHP/AKP hükümeti kurulacak. 7 Haziran'dan beri bazı çevreler AKP ile hükümet kurulmaması yönünde kampanya yürütüyor. Toplumda aynı hukuksuzlukların devam edeceği yönünde bir korku ve endişe var. Onun için koalisyonun hangi ilkeler çerçevesinde kurulacağı çok önemli. Partilerin hem kendi tabanlarını hem de toplumu tatmin etmeleri gerekiyor.

MHP tabanının en büyük kaygısı yeni bir ANASOL-M tecrübesi yaşamak. Hatırlanacağı üzere ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yanşamış, iktidar partileri 2002 seçimlerinde barajın altında kalmışlardı.Daha sonra MHP dışındaki partiler silinip gittiler. MHP'nin yoğurdu üfleyerek yemesi, önceden bazı kırmızı çizgilerini ortaya koyarak uzlaşma zemininin nerede başlayıp nerede biteceğini göstermesi muhtemelen ANASOL-M tecrübesinden alınan derslerden kaynaklanıyor.

MHP açısından en önemli problem ülkeyi bölünme eşiğine getiren çözüm süreci. Terör uzmanı Sadi Bilgiç, sürecin ülkeyi sosyolojik olarak böldüğünü söylüyor. Derinleşen bu ayrışmayı geri döndermek,milli bütünlüğü sağlamak, ortak değerler etrafında yeni bir buluşma gerçekleştirmek gerekiyor. Etno-Politik kimliklerin çoğu inşadır. Belli bir sosyal,kültürel, siyasal faaliyetin sonunda imal edilirler.Dolayısıyla her zaman farklı inşalar yapmak mümkündür. Elinde önemli yönlendirme cihazlarına sahip olan devletin bu alanda sosyal-Kültürel gruplardan daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz.

Süreçten nemalanan, amaçlarına hizmet ettiğini düşünen çevrelerin buna muhalefeti olacaktır.Üstelik AKP içinde de çok sayıda paralel HDP'li var. Suriye'de IŞİD'i göstererek meşruiyet arayan PKK, burada eylemsizlik ve medyada ki uzantıları üzerinden meşruiyet arıyor. Aslında eylemsizlik sadece bir propaganda,PKK en yoğun faaliyet ve yayılmasını bu süreçte gerçekleştirdi. Korucu öldürmeye,militan devşirmeye ,örgütsel faaliyetlere devam etti.

Suriye üzerinden oluşturulan masum PYD imajı da tam bir illizyondur. Üç bölgede kurulan kantonlarda PYD totaliter,baskıcı bir yönetim kurarak öteki Kürt partilerini sindirdi. Bazılarının liderlerini,(Meşal Tammo) bazılarının yöneticilerini katletti. Mesela Suriye Kürt Gençlik Hareketi kurucusu Munzur Eskan, PYD'nin rejimle iş birliği yaparak baskıcı bir rejim kurduğunu söylüyor. Kürdistan Demokrat Partisi Genel Sekreteri Suud el Molla ,PYD siyasi çoğulculuğa izin vermediği için aktivistlerimizin çoğu Rojavadan kaçtı,parti aktivistlerini ve kadrolarını tutuklayarak sindirmeye çalışıyor,Kürtlerin siyasi konumunu kendi çıkarları uğruna kullanıyor. Suriye'nin Kürt halkı ,PYD'nın bu politikalarından dolayı tarihinin en zor aşamalarından geçiyor,diyor. Yine Suriye Kürt Gelecek Hareketinin Avrupa Sözcüsü Siament Hajo, 2012 den bu yana PYD'yi eleştiren en az 30 kişi PYD tarafından öldürüldü,dört yüzden fazlası kaçırılıp işkenceden geçirildi,PYD Baas diktatörlüğü yerine kendi diktatörlüğünü koydu,diyor.(Thomas Schmidinger, Suriye Kürdistanı'nda Savaş ve Devrim s,200-228)

Bütün bu açıklamalar Türk medyasında oluşturulmaya çalışılan masum ve mazlum PYD imajının ne kadar gerçek dışı, ne kadar çarpıtma olduğunu gösteriyor.IŞİD,PYD ve BAAS yönetimi, aynı mantık ve ruh halinin farklı görünümleridir. Bu bakımdan MHP için iktidarın parçası olmak önce süreçle ilgili mutabakatın sağlanması ile mümkün.

Öte taraftan AKP ile ilgili toplumda ciddi bir güvensizlik ve tepki var. AKP toplumun bir kesimini cadılaştırırken kendini de cadılaştırdı. Nefret siyasetiyle karşı nefreti üretti.Toplumu kamplaştırdı.Dini bir iktidar aracı haline getirdi. Mukaddeslerin içini boşaltarak,anlamsızlaştırdı.Önüne geleni aşağıladı. Rüşveti,yolsuzluğu fetvaya bağlayarak meşrulaştırdı. Bütün bunların oluşturduğu ciddi bir öfke ve birikim var. Bu çevrelerin tepkisinin de dikkate alınması, ilkelerin doğru konulması gerekiyor. Yolsuzlukların peşine düşmeyen,Cumhurbaşkanının Anayasal çerçeve dışına çıkmasına engel olmayan,Yargıda,HSYK'da yapılan usulsüzlükleri görmeyen,hukukun üstünlüğünü sağlamayan,Oslo'nun hesabını sormayan bir parti kendi sonunu hazırlamış olur.

Milli endişeler taşıyanlar için bugünkü tabloda AKP'siz bir iktidar mümkün görünmüyor.İlkeleri doğru konulur,tepkiler dikkate alınır,hukuksuzluklar telafi edilirse MHP/AKP koalisyonu ile yeni bir sayfa açılabilir mi?... Bekleyip,göreceğiz.