ÇÖZÜM MASALININ SONU....

Sekiz- on yıl boyunca Apo'nun orasını burasını okşadılar. Devletin kurumlarını hizmetine vererek mektupçuluk yaptırdılar. Nevruzlarda mesajını kitlelere taşıyarak bölgenin siyasi otoritesi haline getirdiler.Ülkede iki ayrı devlet varmış görüntüsünü verdiler. Uyarılara,ikazlara kulak asmadılar. Çözüm sürecini bir mahkumiyet gibi takdim ettiler. Eleman bulamayan,eylem yapamaz duruma gelen örgüte oksijen vererek dirilttiler.Örgüt silah bırakacak diye milleti aldattılar. Gidişatın vahametini gören askerin operasyon taleplerini geri çevirdiler.Bölgeye atanan bürokratların seçiminde Apo'nun talep ve hassasiyetlerine dikkat ettiler.Örgütbaşına övgüler dizen bürokratları vali yaptılar.Bölgede örgüt büyüdükçe devlete ve millete kaybettirdiler.

Çok değil 8-10 yıl önce sadece Demokratik Cumhuriyet istiyoruz diyorlardı.Daha özgür,daha insani bir yönetim talep ediyorlardı.Çünkü güçleri de motivasyonları da daha fazlasını istemeye müsait değildi. Apo'nun adını ağızlarına alırken utanarak,sıkılarak,hatta daha çok korkarak alıyorlardı.İçlerinden bazısı başka talebimiz yok diye yemin bile ediyordu. Bölgede askeri çekip insiyatif örgüte kaptırılınca yavaş yavaş homurdanmaya başladılar. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin kurulması ile moral motivasyonları zirveye çıktı. Demokratik Cumhuriyetten Demokratik Özerkliğe atladılar. Artık bölgenin içişleri bakımından bağısızlaşmasını, öz savunma birliklerinin kurulmasını,savunma eğitim, sağlık, ve her türlü yatırım işinin kendilerine bırakılmasını istiyorlardı.Apo'nun adına alırken duydukları utangaçlık ve korkunun yerini tam bir rahatlık almış,iradesi irademizdir faslı başlamıştı.

İktidar, örgütün gücünü artırdıkça taleplerini yükselten yanını göremedi. Gördüyse de projenin müelliflerine kuyruğu kaptırdığı için yolunu değiştirmedi. Kripto PKK'lılardan,Ermenicilerden,ABD uzantılarından Liboşlardan,milliyetsiz İslamcılardan oluşan medya esnafını yanına alarak olup bitenleri toplumdan saklamayı tercih etti. Türkiye çözüldükçe çözümcülerin patırtısı arttı.Toplumu parçalayan bir süreç göz bağcılığı yapılarak barış ve bütünleşme olarak yutturuldu. Türkiye meçhul bir akibete doğru savrulurken Suriye parçalandı. Irak'tan sonra Suriye'de PKK kantonlar kurdu.Her birinin ayrı bir hükümeti,başbakan'ı olan yapılar ,Türkiye'nin güney sınırını boydan boya kuşatmaya başladı. Ekonomik ve etnik bir çevreleme başladı.PKK bir defa daha o motivasyonla taleplerini revize etti. Demokratik Özerkliğin yerini federalizm ve Kürdistan'ı inşa hedefi aldı. DTK eliyle de facto bir özerk yapı oluşturulmaya çalışıldı. Bölgede öteki yapılarla ilişkiye geçilerek bir bağımsız Kürdistan bölgesinin inşası için iş birliği teklif edildi.Muhalefetten vaz geçmesi mümkün olmayanlara baskı uygulanarak bölgeyi terk etmeleri sağlandı.Ayrı bir yargı,ayrı bir vergi sistemi ihdas edildi. Resmi mahkemelerin iş gücü yüzde altmış azaldı. Binlerce yeni eleman devşirilerek öz savunma birlikleri kuruldu.Apo önderlik mevkiine çıkarıldı. Meclis kürsüsünde sözleri iktidarın gözlerinin içine bakarak okundu.Halkın meclise itimadını sarsmak için ipini,sapını koparan,terörle bağlantısı olanlar vekil yapıldı. Bütün bunlar olurken iktidar hep çözüm hapı içmiş, şuurunu kaybetmiş bir şekilde seyretti.

Şimdi,bütün bunların sorumlusu olan iktidar,son bir kaç gündür paradigma değiştirdi. Yeniden terör örgütü,ayrılıkçı söylemlerine dönüldü.Doğruysa Kandil bombalandı.Ülkeyi bu hale getiren kendisi değilmiş gibi milliyetçi bir dil kullanmaya başladı. İktidarın,özellikle Erdoğan'ın gelinen noktayı tahmin edemediğini sanmıyorum.Danışmanları,milletvekilleri işin bu noktaya geleceğini çok önceden söylediler.İdris Bal, bu süreç ülkeyi böler dediği için daha sonra cemaat bahane edilerek partiden ayılmaya mecbur edildi. İçişleri bakanı İdris Naim Şahin, durumun vahametine onlarca kez dikkat çekti. Terör örgütü ile verdiği kararlı mücadeleden dolayı Apo'nun talebiyle görevden alındı. Dün yazmıştım bugün tekrar ediyorum, Baykal'ın CHP'nin başından utanç verici şekilde uzaklaştırılmasının sebebi de APO'nun öyle istemesidir. Her iktidar hata yapar,önemli olan zamanında dönmektir. AKP bile bile lades dedi. Hata değil, bu sonuçları bizzat kendisi istedi. Geldiğimiz nokta ortada... Yıllardır bu konular da yazan biri olarak kim haklıymış demeyi abes buluyorum.Keşke farklı olsaydı.Bu bakımdan PKK ve IŞİD'e yönelik operasyonları destekliyor ama bu iktidara güvenmediğimi belirtmekte fayda görüyorum. İş bu noktaya getirilmemeliydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi