
Hüseyin Özcihan
DAVA ADAMLIĞININ GEREĞİ
Siyasi birikimlerimize, kıymet ve değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kendimizi yenilemeliyiz. Olaylara ve gelişmelere yabancı kalmamalıyız. Ülkemizin sosyal gerçeklikleri ile aramızda uyumsuzluğun baş göstermesine izin vermemeliyiz.
En kıymetlilerimize öfkelenmemeli, düşmanca davranmamalıyız. En hakiki ve hakikatleri konuşanları hep yanımızda yöremizde tutmalıyız. Bizleri uyaran ve eleştirenleri sahiplenmeliyiz. Dava adamlarının üretip bize intikal ettirdiklerini hoyratça harcarken, onların yanımızdan, yöremizden kovulmalarına izin verip, göz yummamalıyız.
Üretmeden tüketmenin siyasetteki karşılığının tabelaları indirmek ve tükenmek olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. “Öfke ile kalkan zararla oturur” atasözünü ciddiye almalı her zaman ve zeminde öfkelerimizi kontrol etmeliyiz. Öfke ve hırslarımıza yenilip yaptığımız siyasi hatalarda ısrar etmemeliyiz. Hatalarımızı eleştirenleri ciddiye almalıyız. Kibir, gurur, öfke ve hırslarımızı ALLAH için benliğimizin derinliklerinde yok etmeliyiz.
21. YY gerçekleri ile çelişen kutsanmış cehaletten bina edilmiş inanç ve fikirlere, geçici menfaatlerimiz için itibar etmemeliyiz. Egolarımız ve oy uğruna toplumun cehaletine yeşil ışık yakmamalıyız. Geleceğin milliyetçi toplumcu düzenini kurma ülkümüzü günü kurtarma uğruna feda etmemeliyiz.
Hak etmediğimiz, başarısız olduğumuz halde mevki ve makamları işgal etmemeliyiz. Bu makamlara göz dikip, fitne fesat yayarak, aramızdaki ülküdaşlığa zarar vermemeliyiz.
Haysiyetsiz, şahsiyetsiz, kimliksiz ve kişiliksiz, değer yargılarını yitirmiş, insani özelliklerini kaybetmiş değersizlere mali mülkü var diye değer verip kutsal makamlara atamamalıyız.
Küresel bağlantılı fesat çetelerinin teşkilatlarımıza sızmalarına izin vermemeliyiz. Siyasi entrika ve oyunlarla dava adamlarını birbirine düşman haline getirme girişimlerini fark edip, kurdukları tuzakları başlarına yıkmalıyız.
Avuçları patlayıncaya kadar yanlışlarımızı alkışlayanlar, yanımızda ve yöremizde gözükenler, geleceğimizi karartanlar ülkümüz ve ilkelerimizi yok sayanlar, omuzlarımıza basıp mevki makam edilenlerin tamamını siyasi hayatımızdan çıkarmalıyız. Gelecekte bu fesat çetelerinin, bu sefil ve zavallıların sigortası olmamalıyız. Dava adamlığının gereğini yapmalıyız.
e>
DAVA ADAMLIĞININ GEREĞİ
Siyasi birikimlerimize, kıymet ve değerlerimize sahip çıkmalıyız. Kendimizi yenilemeliyiz. Olaylara ve gelişmelere yabancı kalmamalıyız. Ülkemizin sosyal gerçeklikleri ile aramızda uyumsuzluğun baş göstermesine izin vermemeliyiz.
En kıymetlilerimize öfkelenmemeli, düşmanca davranmamalıyız. En hakiki ve hakikatleri konuşanları hep yanımızda yöremizde tutmalıyız. Bizleri uyaran ve eleştirenleri sahiplenmeliyiz. Dava adamlarının üretip bize intikal ettirdiklerini hoyratça harcarken, onların yanımızdan, yöremizden kovulmalarına izin verip, göz yummamalıyız.
Üretmeden tüketmenin siyasetteki karşılığının tabelaları indirmek ve tükenmek olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. “Öfke ile kalkan zararla oturur” atasözünü ciddiye almalı her zaman ve zeminde öfkelerimizi kontrol etmeliyiz. Öfke ve hırslarımıza yenilip yaptığımız siyasi hatalarda ısrar etmemeliyiz. Hatalarımızı eleştirenleri ciddiye almalıyız. Kibir, gurur, öfke ve hırslarımızı ALLAH için benliğimizin derinliklerinde yok etmeliyiz.
21. YY gerçekleri ile çelişen kutsanmış cehaletten bina edilmiş inanç ve fikirlere, geçici menfaatlerimiz için itibar etmemeliyiz. Egolarımız ve oy uğruna toplumun cehaletine yeşil ışık yakmamalıyız. Geleceğin milliyetçi toplumcu düzenini kurma ülkümüzü günü kurtarma uğruna feda etmemeliyiz.
Hak etmediğimiz, başarısız olduğumuz halde mevki ve makamları işgal etmemeliyiz. Bu makamlara göz dikip, fitne fesat yayarak, aramızdaki ülküdaşlığa zarar vermemeliyiz.
Haysiyetsiz, şahsiyetsiz, kimliksiz ve kişiliksiz, değer yargılarını yitirmiş, insani özelliklerini kaybetmiş değersizlere mali mülkü var diye değer verip kutsal makamlara atamamalıyız.
Küresel bağlantılı fesat çetelerinin teşkilatlarımıza sızmalarına izin vermemeliyiz. Siyasi entrika ve oyunlarla dava adamlarını birbirine düşman haline getirme girişimlerini fark edip, kurdukları tuzakları başlarına yıkmalıyız.
Avuçları patlayıncaya kadar yanlışlarımızı alkışlayanlar, yanımızda ve yöremizde gözükenler, geleceğimizi karartanlar ülkümüz ve ilkelerimizi yok sayanlar, omuzlarımıza basıp mevki makam edilenlerin tamamını siyasi hayatımızdan çıkarmalıyız. Gelecekte bu fesat çetelerinin, bu sefil ve zavallıların sigortası olmamalıyız. Dava adamlığının gereğini yapmalıyız.
HÜSEYİN ÖZCİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.