
DAVUTOĞLU,YENİDEN MASAYA OTURABİLİRİZ
Bu kafa ile terör çözülmez. Başbakan Davutoğlu, PKK 2013 Mayıs’ına dönerse yine oturur konuşuruz diyor. Ne konuşacaksınız? Bir defa konuşmayı denediniz ülkenin geldiği nokta ortada. Günde ortalama 5-6 şehit veren bir ülke haline geldik. Şehirler harabeye döndü, kan gövdeyi götürüyor, bütün bunlar sizin o konuşma dediğiniz sürecin ürünü.
Dün iktidarın bir stratejisi yoktu bugün de yok. Dün konuşuyoruz diye bütün tedbir mekanizmalarını askıya aldılar. Bugün de terörle mücadele ederken yeterli kararlılığa sahip değiller. Masaya otururuz demek terör örgütüne moral vermektir. Nasıl olsa bu işin sonunda masa var,şiddeti sonuna kadar deneyelim olmazsa masaya oturur bir defa daha soluklanma imkanı buluruz,derler.
Toprak isteyenle masaya oturulmaz.Özerklik,öz yönetim,bölgeselleşme gibi talepler bağımsızlığa giden yolda ara istasyonlardır.HDP ile akdedilen Dolmabahçe mutabakatında iktidar partisi yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması adı altında buna evet demişti. Bölgede halk tahrik olmasın diye Türk bayrağı asmak bile neredeyse kerih görülmeye başlanmıştı.Konuşacağız demek bunları yeniden gündeme getirmek, vatan toprağı üzerinde pazarlığa oturmak demektir. Kaldı ki bunların bölge halkı üzerinde ne tür tesirler bıraktığı açıktır. PKK ile yeniden masaya oturmak PKK’yı bölge halkının gözünde bölgenin yegane temsilcisi yapmaktır. Devletin muhatap alıp bölgenin temsilcisi saydığı bir örgütü halk da temsilcisi sayar. Bugüne kadar devletten,birlikten yana olan insanları bir defa daha karşı tarafa iter. Bu kadar mı gaflet olur?
İçerideki veya dışardaki bir güç PKK’yı mücadele ederek bitiremeyeceğimize bizi inandırmak istiyor. Buna inanırsak PKK ile oturup konuşmak zorunlu hale gelecek. PKK’yı yenememeyi kabullenmenin sonucu onun taleplerini de kabullenmektir.
İktidar terör mücadelesini hep askerin siyasete müdahalesinin bir bahanesi olarak gördü. PKK’lılar aslında uslu çocuklardı da asker üzerlerine gidince kendilerini savunmak zorunda kalıyorlardı. Arınç’ın Aysel Tuğluk’a gönderme yaparak onların yaşadığını ben de yaşasaydım dağa çıkardım ifadesi bunun bir itirafıydı. Dağ haksızlığa isyanın bir alternatifi olabilir mi? Kaldı ki ortada bir haksızlığın olup olmadığı da tartışılırdır. Tuğluk muhtemelen işkence görmüştür. Ama belli ki işkence görmeden yasa dışı işlere karışmıştır. Acaba niye sorguya alındı,demek ki işkenceden önce bir evveliyatı var.Yani daha işkence görmeden sokakta,yasa dışı işlerin içindedir.Olayı bir bütün olarak görmezseniz doğru bir şekilde değerlendiremezsiniz.
TC hükümetlerinin artık PKK ile konuşacak bir şeylerinin olmaması gerekir. Örgütleri muhatap almak onları meşrulaştırmaktan,büyütmekten,taraftarlarını çoğaltmaktan başka işe yaramaz. Türkiye bunu denedi ve bedelini çok ağır bir şekilde ödemek zorunda kaldı.Zararını gördüğümüz bir şeyi niye yeniden deneyelim? Bugün yapılması gereken masaya dönmek değil o masada oturanları,örgüte yol verenleri,yüzlerce vatan çocuğunun şehadetine sebep olanları yargılamaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.