Ülkemizin ve milletimizin sorunlarına çözüm bulması gereken kurum, siyaset kurumu ve parlamenter sistemdir. Ancak son on beş yıldır sorunlarımıza kalıcı ve onarıcı çözümler bulunamadığı gibi, siyaset yapanların tutum, tavır ve davranışları yüzünden yeni-yeni sorunlar ortaya çıkmaktadır. İşin içinden çıkılması güç, sorun ve meseleleri üreten siyasetçilerimiz, siyasi sahayı öylesine bloke edip sarmalamış, işgal etmişlerdir ki, çözüm odaklı siyasetçi profilinin bu sahada rol alması adeta imkânsız hale getirilmiştir.

Dolayısıyla insan düşünmeden edemiyor. Bu kadar işe yaramaz, istikbalini siyasette arayan, kendine bile faydası olmayan, asalak insan tipleri bir araya nasıl getirilebilir? Bütün bu işe yaramaz atıl topluluğun bir araya getirilmesinin özel bir amacı olabilir mi? Ülkemiz ve milletimiz bu siyasetçilerden nasıl kurtulabilir?

Bir şeyi net olarak biliyoruz. Ülkemiz ve devletimizi yönetebilecek, geleceğimizi planlayacak, terör ve ekonomik sorunların üstesinden gelebilecek, ciddi entelektüel birikime sahip siyaset ve dava adamları bu ülkenin bağrında yaşamaktadırlar.  Bu siyaset ve dava adamlarını harekete geçirip, ülkemiz ve milletimizin geleceği ile ilgili bir projesi olmayanın vekil seçilemeyeceği bir sistemi ortaya koyacak siyasal yapıyı oluşturmak için hazırlıklar yapıp harekete geçilme zamanının geldiğini düşünmekteyiz.

Üst-üste üç-dört dönem vekil seçilip, on dakika ülke ve millet menfaatine herhangi bir platformda konuşması bulunmayan vekil taslaklarını deşifre etmeli, işgal ettikleri mevki ve makamlarda rahatsız etmeliyiz. Bunların seçilmesine vesile olan mekanizmaları sorgulayıp reddetmeliyiz. Lider eksenli siyaset yapısını acilen terk etmeliyiz. Bu kabiliyetsiz, beceriksiz ve asalak siyasetçilere sigorta olmaktan vazgeçmeliyiz. Türk seçmenini bu zavallı ve çaresizlere oy vermekten kurtarmalıyız.

Yıllardır terör olaylarını körükleyen milyarlarca liraları dağa taşa döken, çözüm noktasında bir adım yol alamayan, milletin kan ağlamasına seyirci kalan siyasetçilerden acilen kurtulmalıyız. Bu güne kadar terör olaylarını önleme adına yaklaşık 700 milyar dolar paramızın harcandığı biliniyor. Bu para ile on kez on adet güneydoğu kurulacağını bilmeyen, bu paralarla her türlü terörün önleneceğini planlayamayan, kardeşkanının dökülmesini izleyen siyasi baronlardan acilen kurtulmalıyız.

Ülkemizin görünen ve bilinen kaynakları ile akıl ve bilimi, devasa tecrübelerimizi bir araya getirecek, 300 milyonluk nüfusu kişi başına yıllık 20 000 dolar seviyelerinde gelirle yaşatacak, kavgayı, savaşı terk edip yaşama ve yaşatmayı seçecek yeni bir anlayışa, yeni siyasetçi profiline kavuşup, yeni bir geleceği hak etmiyor muyuz?

Sevginin, barışın, adalet ve insanlığın dilini konuşanların birlik olacağı ve geleceğimizi kuracağı günleri özleyerek o günlere selam olsun diyoruz.

HÜSEYİN ÖZCİHAN