Bakan hanımefendi buyurmuşlar: "bir kerecik olan şeyden dolayı, Ensar vakıfını suçlamak yanlıştır."

Şüphesiz, suçun şahsiliği esastır, vakıfı bu işin birincil suçlusu ilan etmek, haksızlık olur.

İyide, bu gerçek vakıfın  suçsuz ve kusursuz ilan edilmesi için yeterli mi?

Tabi ki hayır...

Sapık birinin eline, evlatlarımızı teslim edenlerin, dindar maskesi takmış birini, zinhar itimat edilecek insan olarak kabul etmesi, asgari ortaya kusur unsurunu çıkarmaz mı?

Kaldı ki, bir değil iki değil on çocuğumuza, yıllara sarih bir tasallut olmuş.

Hiç mi duymadınız, hiç mi görmediniz?

Sağırlığınız körlüğünüz hangi sebepten oluştu? bizim hırsızımız dediğiniz gibi, sapık bizim sapığımız, kime ne mi dediniz?

Kol kırılır yen içinde kalır kuralımı, ölçünüz oldu?

Sorular, sorular, sorular,

Dindar nesil yetiştirme iddiasında  olanların, bu rezalet karşısında ki tutumları ibret vericidir.

Kendilerinden olmayanları, bu tür iğrençliklerle suçlayanların, gelip dayandıkları nokta tam bir çürümedir.

Laf çokta...