İhanet süreci nasıl durdurulur?

Üniter ve milli bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti tasfiyeye sürüklenirken, 324 milletvekiliyle Meclis çoğunluğuna sahip olan Cumhur İttifakına (AKP 272, MHP 47, Hüdapar 4, DSP 1) 56 üye ile DEM parti de katılınca tasfiye ekibinin Meclisteki çoğunluğu 600/380 olmuştur. Bu çoğunluk; Mecliste kabul edilecek bir anayasa değişikliğinin halkın onayına sunulması ve halkın kabul etmesi durumunda yasa olarak yürürlüğe girmesine izin vermektedir. Değişikliğin referanduma götürülmeden gerçekleştirilebilmesi için ise TBMM’de 600/400 üyenin kabul oyu gerekmektedir. Bu durumda Cumhur ittifakının arzu ettiği bir anayasa değişikliğine mecliste üyesi bulunan partilerden Yeni Yol partisinden 22 ve bağımsızlardan 13 üyenin olumlu oy vermesi muhtemel görünmekte ve anayasa değişikliği Meclisten 406 kabul oyu ile geçeceği düşünülmektedir. Hatta bu arada gerek Yeni Yol Partisinden gerekse bağımsızlardan AKP’ye katılımların olması ve Cumhur İttifakı+DEM işbirliğinin 400 üyeyi geçmesi çok muhtemeldir.

Diğer yandan, anayasa değişikliğinin 400 oyla kabul edilmesi halinde bile, devletin niteliklerinde temel bir değişiklik öngörüleceği için halkoyuna müracaat edilmesi gerektiğine dair ciddi hukuki görüşler ileri sürülmesi de kaçınılmazdır.

Meclis’teki bu aritmetiğin muhalefeti çözümsüz durumda bıraktığı ve sürecin önlenemeyeceğine dair bir umutsuzluk oluşturduğu gerçeği çerçevesinde yapılacak olanlar hakkında görüş ve politika geliştirme süreçlerinde muhalefete büyük iş düştüğü de bir gerçektir. Daha önce yazdığım ve haberiniz.com ve habererk.com adlı yayın organlarında yayınlanan TÜRKİYE’DE SİYASAL PARTİLER VE YENİ BİR SİYASAL TASARIM adlı makalemde de belirttiğim üzere, Türk Milliyetçiği fikrinin iktidara taşınmasını sağlayabilmek için kademeli bir ittifak modeline ihtiyaç vardır. Yani gerekli olan, kendisini Türk Milliyetçisi olarak kabul eden partilerin büyük ya da küçük parti olduğuna bakmaksızın,(hatta ne kadar çok küçük parti olursa, hiçbir oy zayi olmayacağından daha da iyidir) kendi tüzel kişiliklerini koruyarak ilkeler üzerinde anlaşıp ittifak yapması ve tek bir yapı imiş gibi hareket etmesini sağlamaktır. Bu ittifak daha sonra CHP ile organik ittifak veya seçim ittifakı yaparak hem yasama hem de yürütme çoğunluğunu elde edecek bir hedefle faaliyet göstermesi doğru bir yöntem olacaktır. Diğer yandan AKP+MHP+DEM İttifakı karşısında böyle bir kademeli ittifak modelinin oluşturulmasının bir zorunluluk olduğu da apaçık ortadadır.

Kademeli ittifak modelinde büyük küçük demeden bütün partilerin bir araya gelmesi durumunda oluşacak sinerji ile MHP’den seçmen seviyesinde büyük bir kopuş olacağı ve bu ittifaka katılacağı da nerede ise kesin olduğu gibi, oluşacak milliyetçi ittifakın oy oranının % 25 seviyesinde oluşacağını düşünmememiz için bir neden de yoktur.

HEMEN NELER YAPILMALI?

İktidar, açılım sürecini kılıflandırmak ve niyetini gizlemek için gerçekten varılmak istenen hedefler yerine, Terörsüz Türkiye, Demokratik Anayasa gibi tabiri caizse tavşan gerekçeler ileri sürmektedir. Öncelikle, iktidarın, terörsüz Türkiye tezviratının bir aldatmacadan ibaret olduğunu ve PKK’nın YPG’ye dönüştürülüp binlerce TIR silahla donatıldıktan sonra yıllar süren askeri eğitim verilerek bölgede ABD’nin kara ordusu görevini görecek bir yapılanma gerçekleştirildiğini görmezden geldiğini ifade etmemiz gerekiyor. Bu ordunun görevi ise; örneği Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen, Suriye’den koparılacak büyük bir parça üzerinde kurulacak İsrail müttefiki devletin yaşatılması olacağı gün gibi ortadadır. O halde Mecliste kurulacak komisyonunun önlenmesi için CHP’nin ikna edilerek komisyona üye vermemesini sağlamak ve Meclis karar süreçlerinde çalışmaları önlemek için içtüzüğün verdiği tüm imkânlardan yararlanmak gerekiyor.

İkinci aşamada, muhalefet olarak ülkedeki anayasa hukukçularından bir çalışma grubu oluşturup, TBMM’nin bir anayasa hazırlayamayacağı ve milletvekillerinin mevcut anayasaya sadakat yemini etmeleri nedeniyle değişiklik yolunda oy kullanmaları halinde anayasa suçu işleyeceği açıkça ilan edilmeli ve her ortamda bu görüş dile getirilmelidir.

Üçüncü aşamada, suç duyurularında bulunarak dava açacak süreçleri başlatmak ve Cumhuriyet Savcılıklarına sürecin anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek ihbarda bulunulmalı Mecliste bu konuda komisyon oluşturulmasının anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek dava açılmalı, bu kapsamda anayasanın giriş bölümünde yer alan anayasanın ruhunun korunması için mahkeme nezdinde zemin oluşturulmalıdır.

Dördüncü aşamada, tüm milliyetçi partiler seçilen komisyon üyelerine kendi seçim bölgelerinden binlerce mektup yağdıracak bir organizasyon oluşturmalı, komisyon üyesi vekillerin seçim bölgelerine gittiklerinde onları vatan hainliği ile suçlayarak taciz edecek, protesto gösterileri düzenlenmeli yerel basında program yapıp, haber ve yazı yayınlayarak bu sürecin gerçekte neye hizmet edeceği ve sonuçlarının neler olacağını açıklayan demeçler vermeli ve tartışma programlarına katılmalıdır.

Beşinci aşamada, ülke genelinde ülkemize ve cumhuriyetimize sahip çıkacağız konulu billboardlarda ilanlar yayınlanmalı, her seviyede ülkemize ve cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz konulu konferans ve açık oturumlar düzenlemelidir. Ülke genelinde katılımcı sağlanacak resim ve yazı yarışmaları düzenlenerek halkın aktif şekilde bu sürece katılması sağlanmalıdır.

Altıncı aşamada, düzenli ve sürekli olarak ortak açık hava toplantıları (mitingler) düzenlemeli ve bu toplantılarda bu sürecin sonuçlarının neler olacağı milletimize anlatılmalı, ülkemize, milletimize ve cumhuriyetimize sahip çıkmanın neden çok önemli olduğu açıklanmalıdır.

MUHALEFET NE YAPMALIDIR?

Bu maddelere ilave maddeler eklemek mümkündür. Diğer yandan AKP+MHP+DEM ittifakının aldığı oyların toplamının % 56 olduğunu dikkate aldığımızda muhalefete bir bütün olarak davranma görevi düşmektedir. Bu konuda yapay zeka tabanlı bir platforma (Google-Gemini)sorduğumuz soruya aşağıdaki çok şaşırtıcı ancak bir o kadar da gerçekçi karşılıklar almak üzerinde düşünmeye değer niteliktedir.

SORU : Muhalefet Partileri Ne Yapmalıdır?

  1. Güçlü ve Birleşik Bir Cephe Oluşturmak

Farklılıkları bir kenara bırakarak, demokrasi, hukuk devleti, insan hakları ve adalet gibi temel ilkeler etrafında güçlü bir ortak zemin oluşturulmalıdır. Bu, iktidarın "böl ve yönet" stratejisine karşı en güçlü yanıttır.

  1. Ortak Söylem ve Eylem Planları Yapmak ve Uygulamak

Tutuklamalar, medya baskısı ve yargıdaki sorunlar gibi konularda tek sesli ve kararlı bir duruş sergilenmelidir. Ortak basın açıklamaları, mitingler (eğer mümkünse ve güvenlik sağlanabiliyorsa) ve uluslararası platformlarda ortak temsil önemlidir.

  1. Hukuki Mücadeleyi Sürdürmek

Hukukun üstünlüğüne olan inanç korunarak, haksız tutuklamalara, medya kapatmalarına ve diğer yasa dışı uygulamalara karşı iç hukuk yolları sonuna kadar kullanılmalıdır.

  1. Uluslararası Hukuk Mekanizmalarını Kullanmak

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi uluslararası yargı mercilerine başvurular hızlandırılmalı ve bu platformlarda Türkiye'deki hukuksuzluklar detaylıca anlatılmalıdır.

  1. Uluslararası Kamuoyunu Harekete Geçirmek

Uluslararası kuruluşlar (Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu vb.), yabancı hükümetler ve uluslararası insan hakları örgütleriyle sürekli temas halinde olunmalıdır. Türkiye'deki durumun ciddiyeti ve demokratik gerileme net bir şekilde aktarılmalıdır.

  1. Belgelemek ve Raporlamak

Yaşanan tüm hak ihlalleri, tutuklamalar, medya baskıları ve yargıdaki adaletsizlikler titizlikle belgelenmeli ve uluslararası raporlara, insan hakları örgütlerine düzenli olarak iletilmelidir.

  1. Alternatif İletişim Kanalları Oluşturmak

Ana akım medyanın susturulduğu bir ortamda, yerel medya, sosyal medya ve diğer dijital platformlar, gerçek bilgiyi yaymak ve kamuoyunu bilgilendirmek için daha etkin kullanılmalıdır.

  1. Kendi Medya Ağlarını Güçlendirmek

Eğer varsa, az sayıdaki muhalif online haber sitesi, podcast yayınları veya YouTube kanalları desteklenmeli ve içerikleri geniş kitlelere ulaştırılmaya çalışılmalıdır.

  • Toplumsal Muhalefeti Güçlendirmek

İnsan hakları dernekleri, barolar, meslek odaları ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği içinde olunmalıdır. Bu kuruluşlar, hukuki destek ve kamuoyu oluşturma açısından önemli roller üstlenebilirler.

  1. Demokratik Direnişin Öncüsü Olmak

Barışçıl gösteriler, imza kampanyaları, forumlar ve paneller gibi demokratik katılım araçlarını teşvik etmelidirler .

SONUÇ

Ülkenin içinde bulunduğu Meclis aritmetiğinde AKP+MHP+DEM ittifak yaparak Üniter, Laik, milli, demokratik ve sosyal TÜRK devletinin ortadan kaldırılması için bir çaba içine girmesi, mecliste bulunan veya bulunmayan tüm partilerin bu sürece dur diyebilmesi ve süreci durduracak toplumsal muhalefeti örgütlemesi zorunlu hale gelmiştir. Ülkeye ve nitelikleriyle birlikte cumhuriyete sahip çıkabilmek de bu zorunluluğa dahildir.

Olası bir anayasa değişikliği ile cumhuriyetin tüm değerleri ortadan kaldırılırken ülkenin anayasanın 10. Maddesinde ifadesini bulan tüm yurttaşların eşitliği üzerine inşa edilmesi de ortadan kaldırılarak ırk ve mezhep temelli ve Lübnan gibi bir yapı oluşturulmasının heveslendiği açıkça ortaya çıkmıştır. Zaten Cumhurbaşkanı tarafından yıllarca her fırsatta ifade edilen Rabia (tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek devlet) nerede ise tümü ile terk edilmiş olduğundan bu slogan duyulamaz olmuştur. Sürecin; saklı-gizli ve umulan sonuçlarının açıkça ortaya konulmadan sürdürülmesi, ülkesi ve milleti için himmet besleyen Türk Milliyetçilerini daha da tedirgin etmektedir. Tüm olumsuz şartların varlığına rağmen bu sürece son vermenin değişik yolları olmakla birlikte yollar muhalefetin bir bütün olarak hareket etmesine çıkmaktadır. Yoksa, bundan sonraki düşünce Balıkesir’deki Kuvayı Milliye Müzesinde yer alan ve Kuvvacıların sonunda vardığı “Vatanın Kurtuluşu Namlunun Ucundadır” mı olacaktır? Sanırım artık bunun kararını verme vakti gelmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr.Aslan Yaman Arşivi