25 Ekim 2017’de kuruluşunu gerçekleştirerek Türk siyasi sahnesinde yerini alan İyi Parti o günlerde halk arasında büyük bir heyecanın oluşmasına ve Merkez Partisi ve iktidarın alternatifi olarak görülmesine neden olmuştu. Parti kuruluşunda yer alan kurucu üyelere baktığımız zaman da sanki bunu doğrular nitelikteydi.

Örneğin; Tıp dünyasının duayenlerin den Abdul Ahat Andican, Chp’den gelen İlay Aksoy ve Aytunç Çıray, Refah partisi ve Rahmetli Erbakan’ın önemli kurmaylarından birisi olan Mukadder Başeğmez, önemli araştırmacı, gazeteci ve yazarlardan birisi olan Nesibe Ruhat Mengi, Kardak kahramanı Ali Türkşen komutan, Sol’un önemli isimlerinden ve Türkiye’nin önemli sinema yönetmenlerinden biri olan Onur Aydın, Elmas Girağos, Yine Tarih denilince ilk akla gelen duayenlerden Yusuf Halaçoğlu ve Özcan Yeniçeri, Merkez Bankası eski Başkanı İktisatçı Durmuş Yılmaz, Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın oğlu Mehmet Aslan vb. gibi geniş ve renkli bir siyasi yelpazede İyi Parti çatısı altında bir araya gelmesi halkta büyük bir heyecanın oluşmasına ve beklentilerin büyük olmasına neden olmuştu.

Buraya kadar her şey güzel ve yerinde gelişme olarak değerlendirebiliriz.

Fakat asıl sorun partinin ağababaları rolüne soyunan, Genel Başkan sayın Meral Akşener hanımefendiyi ön planda tutarak parti teşkilatlarını kontrol altına almaya çalışan Teşkilatlardan sorumlu Koray Aydın, Yerel idareden Sorumlu, Müsavat Dervişoğlu Partiyi siyasi alanda iflasın eşiğine getirdikleri aşikar bir durumdur. Siyasi iflas diyorum çünkü Antalya Elmalı, Aydın İncirliova, Aydın Nazilli, Balıkesir Susurluk, Burdur Kocaeliler,(Belde), Çanakkale Eceabat, Çanakkale Gökçeada, Çorum Sungurlu, Edirne İpsala, Isparta Uluborlu, İzmir Tire, Karaman Ermenek, Kayseri İncesu, Kırıkkale Kesgin, Manisa Yunusemre, Samsun İlkadım, Trabzon Yomra, Yozgat Yenifakılı, Yozgat Yerköy, Zonguldak Gökçebey ilçeleri toplamda birkaç ilçe hariç kayda değer potansiyeli olamayan 20 ilçe ve belde de seçim kazanmak hezimetin ta kendisidir.

24 Haziran’dan ders çıkarmak bir yana hata üstüne hata yaparak sanki Meral Akşener’in ayağını kaydırma ve pasifize ederek başarısız kılınması için kurgulanmış senaryo gibi bir seçim süreci yaşadı İyi Parti. Gaziantep’te İyi Partililere İpsizler diye Ejder Demir’in, büyükşehre aday gösterilmesi, Mersin’deki rezalet adaylık süreci, il ve İlçelerde liyakatsiz adayların aday gösterilmesi, teşkilatlarla adayların birlikte hareket edememesi, neredeyse Gaziantep’in bir dönem haricinde bütün il yönetimlerinde görev alan ve hiçbir etkinlik gösteremeyen yeni atanan Gaziantep il başkanı Oğuz Hocaoğlu’nun sayın genel başkanın karşısında genel başkanlığa adayım çekil önümü aç demesi ve buna rağmen il başkanlığına getirilmesi, akabinde bu atamadan ötürü bazı partililer tarafından Gaziantep İl yönetimine kayyum atanması için mahkemeye başvurmaları, birkaç il haricinde Milli İttifak kanadı CHP’li il ve ilçe teşkilatlarıyla iletişim ve siyasal kopukluk ve birlikte hareket edilememesi hezimetin birçok nedeninden birkaçı. Bu hezimeti yaşatan aktörler ise başta Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu’dur. Ağustosta yapılacak kurultayda bu isimleri dinlemeye alınması kaçınılmaz ve zaruri bir durumdur.

İyi Parti’de bir başka dikkat çeken husus ise; merkez parti olduğunu iddia eden Genel başkan sayın Meral Akşener hanım efendinin divanına şöyle bir göz atalım, Çünkü Divan üyelerine baktığımız zaman merkez parti görünümünden çok uzak bir görüntü sergilemektedir.

Genel Başkan Yarımcısı Şenol Bal (MHP kökenli)

Genel Başkan Yarımcısı Hayrettin Nuhoğlu (MHP kökenli)

Genel Başkan Yarımcısı Koray Aydın (MHP kökenli)

Genel Başkan Yarımcısı Cihan Paçacı (MHP kökenli)

Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Temizer (MHP kökenli)

Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz (MHP Kökenli)

Genel Başkan Yardımcısı Aytunç Çıray (Her ne kadar bir dönem CHP’de milletvekilliği yapmış olsa da DYP kökenli)

Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Salim Ensarioğlu (DYP Kökenli)

Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Seymen (DYP Kökenli)

Genel Başkan Yardımcısı Av. Berna Sukas (Anap Kökenli)

Divan üyelerinde sadece siyaset dışından gelen

Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Ersağun Yücel

Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu

Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan

Daha önce divanda yer alan

Genel Başkan Yarımcısı İsmail Koncuk (MHP kökenli)

İbrahim Halil Oral (MHP kökenli)

Genel Başkan Yarımcısı Ümit Özdağ (MHP kökenli)

Yusuf Halaçoğlu (MHP kökenli)

Özcan Yeniçeri (MHP kökenli)

Mustafa Erdem (MHP Kökenli)

İsmail Koncuk (MHP kökenli)

Şimdi sorum şu olacak Sayın genel başkan Meral Akşener hanımefendiye, merkez parti olduğunu her platformda iddia eden fakat gerek genel idari kurul üyelerinin gerekse divan üyelerinin neredeyse tamamına yakını sağ görüşlü kişilerden oluşan bir yönetimle gerçekten merkez partisi olduklarına inanıyorlar mı yoksa bu laf sadece seçmene karşı söylenmiş bir laf mı?

Örneğin Mukadder Başeğmez, örneğin İlay Aksoy, örneğin Onur Aydın vb gibi renkli profiller divan da neden yok?

Örneğin Türkşen komutan, Yazar Ruhat Mengi, Halaçoğlu hoca, Yeniçeri Hoca, Ali Paşa, Erdem hoca vb gibi değerler neden ikna edilmedi partiden ayrılmalarına niçin müsaade edildi. Partiden ayrılmalarına neden olan gerçek etken ne idi niçin ayrıldılar?

Gerçekten merkez partisi olacaksa eğer, Ağustos ayındaki kurultayda göreceğiz GİK üyeleri ve divan üyeleri kimlerden oluşacak. Önerim şudur sayın genel başkana gerçekten merkez partisi olma iddiasında ve de böyle olduklarını söylüyorlarsa; Sadece ülkücü ve MHP’li değil, komünist, ateist, liberal, Alevi, sağcı, solcu milliyetçi, Atatürkçü ve ulusalcı demeden herkesimden bütün kitleleri kucaklayacak bir GİK kadrosu oluşturmaları ve Divanı da sadece MHP ve sağ kökenli kişilerden değil yukarıda saydığım farklı görüşteki kişilerden liyakat donanım ve deneyim esasına göre seçilmesi kaçınılmaz ve zaruri bir durumdur. Şayet bu reform gerçekleştirilmez ise, MHP’nin arka bahçesi olmaktan kurtulamaz ve çok istifalar peş peşe gelir benden uyarması.

Divanda Koray ve Müsavat egemenliği Akşener’e karşı eskisi gibi devam ederse parti bir sonraki seçimlerde Türkiye’deki onlarca diğer tabela partileri gibi Türk siyasi hayatında yerini alır benden söylemesi.

Ağustos ayında yapılacak kurultayı tüm yurtseverler gibi Gaziantep’te bir dönem İyi Parti kurucu il yönetim üyesi bir kişi olarak bende takip edeceğim bekleyip hep birlikte göreceğiz.