Sayın Genel Başkanım, ben şu anda gönülden bağlı olduğum, MHP’nin üyesi dahi değilim. 2011 Yılında Merkez Disiplin Kurulu üyeliğimden, özetle Genel Merkezin partiyi iktidara taşıyacak politikalar üretmediğini, ülkeyi kucaklayamadığını ve tabanı kayla almadığını belirtip istifa etmiş idim.

Ancak, bu istifa taşımış olduğum sorumluluğun gereği idi. MHP’ne olan gönül bağımızı koparmamız, başka bir partinin bayrağı altında olmamız ise mümkün değildir. Gönül bağımızı ise hiç kimse koparamaz.

Sayın Genel Başkanım, bizler sizlere Balgat’tan denizdeki birer kum tanesi gibi görünüyor olabiliriz. Ancak bu kum taneleri olan bizler, tek başına Milliyetçi, Ülkücü iradenin iktidarını özlüyor ve düşlüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti halkları ve dünya TÜRKLERİ, MHP ve Türkiye liderliğinde Milliyetçi iktidarı özlüyor ve düşlüyor.

Ülkenin durumu Balgat’tan nasıl görünüyor veya size nasıl anlatılıyor bilemiyoruz. Ancak taşra, MHP liderine aç, MHP liderini bırakın illerde, mahallelerde, köylerde hatta evlerinde görmek istiyor. Bu istek maddi bir beklentiden asla değil, yürek acısından umut ışığından. Bırakın Ülkücüleri Türkiye halkı AKP iktidarından bıktı, umut çıkış arıyor, öyle ki AKP iktidarını engellemek için HDP’ye oy vermeyi dahi düşünüyor. Size akıl vermek haddimize değil; ancak lütfen tabana kulak verin, bozkurtların, ülkenin haykırışını dinleyin. Bir daha asla 7 Haziran 2015 olmayacak. Çevrenizdekiler ve maalesef teşkilatlar koltuk uğruna susuyor. Kimse ülkeyi ve iktidarı düşünmüyor yanlışı söylemiyor, koltuk uğruna üç maymunu oynuyor.

Cumhur Başkanlığı seçiminde yanlış yapıldı, Belirlenen adaya kerhen oy verildi. Sayın Recep Tayip Erdoğan ilk turda Cumhur Başkanı seçildi. Çoğu kişi sandığa dahi gitmedi.

Sayın Mansur Yavaş neden MHP’den dışlandı? Ankara neden AKP ve Melih Gökçek’e adeta hediye edildi? Sayın Mansur Yavaş ile CHP kazanmak için ittifak yapar iken, MHP neden Ankara Büyükşehir Belediyesini adeta AKP’ye altın tepside sundu? Bunlar sorgu değil asla, ne haddimize? Yalnızca açık mektup!

Korucular PKK’nın kucağına atıldı. Oysa ki HDP’liler dahi itiraf ediyor, barış ve kardeşlik MHP iktidarından geçer. Bu ülkenin sahibi kim herkes biliyor. Sayın Genel Başkanım biz ne istiyoruz? Biz iktidar istiyoruz, biz bağımsız Türkiye istiyoruz, biz ülkenin ve DÜNYA TÜRKLERİNİN umudu MHP iktidarı istiyoruz.

Sayın Genel Başkanım ben hiçbir göreve talip olmadım, hiçbir makam istemedim, hiçbir seçim hiçbir makama aday adayı dahi olmadım, istifa eder iken de arkadaşlarımı, Gaziantep’i satmadım. Dilek ve temennilerimizi ilettim Gaziantep’te iktidarı, en çok oyu en fazla milletvekilini istedim. Yanlış mı yaptım?

Sayın Genel Başkanım, 7 Nisanda listeler son halini alacak, ülkenin umudu MHP, bırakın ÜLKÜCÜLERİ; HDP dahi umudu, barışı, yükselişi MHP’de görüyor. Ancak Ülkücüler hak ettiği oyu alamıyor. İstediği temsilcilerini meclise gönderemiyor. Listeler Balgat’tan belirleniyor. Oysa tüm illerde kayıtlı üyeler oy kullanıp milletvekili sıralamasını yapsa; oy oranı en az %35 olacak. Bunu biz kum taneleri görüyor da, sizler Balgat’tan görmüyormusunuz?

Diğer illeri bilemiyorum? Ancak Gaziantep’i Gazianteplilere bıraktığınız takdirde, 3 milletvekili garanti, 4.milletvekilini zorlar. Ancak kontenjan kullanılırsa aynı hamam aynı tas. Hele Semih Bey gelir ise (Şahsı ile asla bir problemim yok olamazda hatta saygı duyarım)ancak kendisi çıkar. Bir kontenjan daha kullanılırsa kendisi de zor çıkar.

Bunu size kimse söyleyemez, çünkü koltuk ve makam beklentisi var. Bizim koltuk ve makam beklentimiz yok. Bizim MHP iktidarı beklentimiz var. Bizim Gaziantep’te MHP’yi 1.Parti

yapma özlemimiz var. Bizim Ülkücü irade beklentimiz var. Bizim şehitlere saygımız var. Bizim vatan borcunuz var.

Sayın Genel başkanım bizi bağımsız aday olmak zorunda bırakma, bizi iktidara uzak bırakma, ülkücüleri, ülkeyi ve dünya TÜRKLERİNİ 7.Haziranda boynu bükük bırakma. Haddimi aştım ise saygısızlığımdan asla değil; iktidar dileğimden, ülkenin umudu MHP özlemimdendir.

Oğuz Hocaoğlu