AKP'nin sahneye çıktığı günleri hatırlıyorum,bütün gazeteler,anket kuruluşları kitlelerin bu yeni partiye aktığını söylüyordu. Türkiye bir krizden çıkmış, toplum büyük yara almıştı. Yeni bir parti yeni bir umut oldu ve AKP başarısız bir koalisyonun ardında iktidar oldu.

Muhalefet yanlışlarından ders alabilse kendini yenileyebilseydi AKP iktidarı bu kadar uzun sürmezdi. Muhalefet içe kapandıkça AKP oylarını artırdı yüzde otuzlarda başladığı iktidar yürüyüşünü yüzde ellilere getirdi.

Siyasette kazanmak kadar kaybetmekte beklenmesi gereken bir sonuçtur.Ancak her kaybedenin muhasebe yapması,sebeplerini araştırması buna göre hazırlık yapması da başka bir gerekliliktir. MHP liderliği hiç bir zaman bunu yapmadı. Bir kaç milletvekilini meclise sokup arada bir tabanın gazını almak için bağırıp çağırmayı bir siyaset haline getirdi. Proje üretmedi, tabanını dinlemedi, parti içi demokrasiyi tesis etmedi, eleştiri ve önerileri dikkate almadı Türk siyasetinde gittikçe etkisini kaybeden bir parti halini aldı.

Bunun kime yaradığı açıktı. Her seçimde aynı yanlışlar tekrar edilmesine rağmen her kongrede aynı ekip iş başına getirildi. MHP liderliği ama tembelliğinden,ama yetersizliğinden ama başka sebeplerden hep iktidar partisine çalıştı. Önceki gün AKP'li Metiner'in açıklaması bu utanç verici durumu açıklar mahiyetteydi. Metiner, MHP'deki muhalefet CB Erdoğan'a karşı başlatılmış bir harekettir dedi. Merdi kıpti sirkatini söylermiş dedikleri şey bu olsa gerek. Metiner, parti içi muhalefetin Bahçeli'ye yönelik hamlesini Erdoğan'a yönelik bir hamle olarak niteliyor.Burada Erdoğan'ın menfaatlerini Bahçeli'nin MHP'nin başında kalması ile bütünleştiriyor,bundan açık bir itiraf olabilir mi?

Bu itiraf, MHP'de muhalefetin arkasına aldığı rüzgarı gösteriyor. Gerçekten de il teşkilatlarının feshinden sonra çıkılan geziler tam bir heyecan anaforuna neden oldu.Binlerce insan yeni bir umut ışığı yakalamanın sevinci ile salonlara doluştu.Küskünler,kırgınlar,küskünlüklerini kırgınlıklarını bir yana bırakarak meydanlara koştular. Şehir turlarında her siyasetten insanın yakın ilgisi görüldü. Toplum üzerindeki ölü toprağını atmaya hazır olduğunu gösterdi. Tıpkı AKP'nin kuruluşunda gözlenen bir heyecan dalgasının kitleleri sardığı görüldü.

Bu dalgayı kırmak için önümüzdeki günlerde havuz medyasının çeşitli ayak oyunlarına girmesi muhtemeldir. Ancak kervan bir defa yol almaya başladıktan sonra onu durdurmak zordur.AKP de ciddi bir iç çekişmenin olduğu,dış politikada iflasın yaşandığı şu günlerde MHP muhalefetinin işi daha da kolaylaşmaktadır. Erdoğan Başkanlık istiyor,Davutoğlu, bunun Türk demokrasisinin sonu olacağını,Türkiye'nin Kerimov'un Özbekistan'ı,Türkmenbaşı'nın Türkmenistan'ı,Kaddafi'nin Libyası gibi bir ülke haline geleceğini biliyor. Onun için arada bir savunuyor görünse de bunu engellemek için elindeki tüm araçları kullanıyor. Erdoğan şimdi baskın bir referandumla baskın bir AKP kongresi arasında tercih yapmakla karşı karşıya..

.İktidar partisi kendi içinde sorun yaşarken MHP nin güçlü bir kadro ile sahneye çıkması bütün dengeleri değiştirmeye yetecektir. AKP iktidar olmadan önce muhalefet dizayn edilmiş, Erdoğan'a dikensiz bir gül bahçesi teslim edilmişti. Şimdi o oyunu bozma zamanıdır.İlk defa MHP'de bir lider adayı iktidar olacağım diyor,toplumda buna müspet cevap veriyor. Bu rüzgar kesilmemeli,Türkiye'nin bu umuda ihtiyacı var.