
SARAYIN MATEMATİĞİ,HALKIN MATEMATİĞİ...
MHP/AKP görüşmesinden bir koalisyon çıkmadı. Gazeteler Davutoğlu’nun bugün görevi devredeceğini yazıyor. Aslında, Davutoğlu’na verilen görev hükümeti kurma görevi değil, kurdurmama,45 günlük süreyi israf etme göreviydi. O da bunu bihakkın yerine getirdi. MHP ile de CHP ile de masaya otururken Davutoğlu’nun kafasında bir uzlaşma formülü yoktu. Sadece kamuoyuna uzlaşmacı bir görüntü vermeye çalıştı.
MHP ile olmayacağı çok önceden belliydi, buna önce MHP’nin halk –bize ana muhalefet görevi verdi- tavrı neden oldu. Ardından CHP/AKP görüşmelerinde Bahçeli’nin hükümet kursunlar yönündeki telkini toplumda MHP’nin hükümet kurmak istemediği yönünde bir algıya neden oldu, bu da Erdoğan ile Davutoğlu’nun elini güçlendirmeye yaradı. Ancak, saray Davutoğlu’na güvenmediği için ne olur ne olmaz diyerek yine de işi sağlama aldı. Görüşmeden önce sarayın sözcüleri sırayla Bahçeli’yi topa tuttular,akıl almaz hakaretlerde bulundular. CB’nin , Bahçeli muhatabım değil diyerek başlattığı aşağılama kampanyasını, Ankara Milletvekili Aydın Ünal ile Erdoğan’ın damadı Albayrak tolere edilemez boyutlara taşıdılar. Hele Ünal’ın bahçelinin ağzından çıkan köpükleri yalatmaktan bahseden sözleri Bahçeli-Davutoğlu görüşmesi için tam bir sabotajdı.
Görüşmeleri tıkamak baştan beri Saray’ın projesi. Erdoğan 7 Haziran sonuçlarını bir türlü hazmedemedi.Bugün gösterilen tepki yarın muhtemel bir seçimde daha ağır sonuçlara Erdoğan ve çevresinin uyup uymayacağını şüpheli hale getiriyor. Demokrasilerde son sözü sandıkta vatandaş söyler. Erdoğan vatandaşın kararına saygı göstermedi, yarın gösterip göstermeyeceğinin de garantisi yok.
Güneydoğu’dan her gün onlarca şehit haberi gelirken, sarayın krize oynaması akıl alır gibi değil. Şehit kanları üzerinden iktidar devşirmeye çalışmanın ahlaki hiçbir yanı yok.Yarın meydanlarda devasa bir medya gücü ile bile bu gerçeği gözden kaçırmak mümkün değil. Toplum olup bitenleri görüyor.Kimin ülkenin önünü tıkadığını,kimin PKK’yı bu noktaya getirdiğini biliyor.
Onca şehide , özerklik başkaldırılarına rağmen hala PKK ile ciddi bir mücadele başlatılmış değil. Şehirlere inen örgüt mensupları hiçbir müdahale ile karşılaşmadan saatlerce yol kesebiliyor,araçları kundaklayabiliyorlar.A.Takan Yeniçağ’da ki köşesinde, Varto operasyonlarının yarım bırakıldığını, kara kuvvetlerine bağlı Komando Taburunun devreye sokulmadığını, hatta sert operasyon yapmayın yönünde telkin ve iddialar olduğunu yazdı.Apo’ya teşekkür eden valiler hala görev başında.Bile bile Güneydoğu’yu örgüte teslim edenler her gün TV ekranlarında ahkam kesmeye devam ediyor. Terörle mücadele topyekün bir mücadele, sadece bombalayarak,birkaç sorti yaparak netice alınmaz. Üstelik akim kalan her teşebbüs örgütün moral motivasyonuna hizmet eder, kar hanesine yazılır.
Sarayın kriz ve kaostan başkanlık çıkarma hesabının ipuçlarını önce Türkiye günlüğünde Murat Yılmaz vermişti.Saraya yakınlığı ile bilinen Yılmaz, peşin peşin hükümet kurulamazsa bu parlamenter sistemin iflası olacaktır diye yazdı. Sözün doğrusu parlamenter sistemin iflasını ilan etmek için görüşmelerin bilinçli olarak tıkandığı idi. Erken seçimde Erdoğan’ın en önemli argümanlarından biri,” Parlamenter sistemle olmuyor,” propagandası olacak.
Güneydoğu’da oluk oluk kan akıyor, PKK çözüm sürecinde ki kazanımları ile devletleşmeye çalışıyor. Saray bu hercümerç içinde kendi iktidarını tahkim etmenin hesaplarını yapıyor. Erken seçimde milletin de elbette söyleyecek bir sözü olacaktır…. Sarayın matematiği ile halkın matematiğinin ne kadar uyuştuğunu zamanı gelince göreceğiz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.