Teskilatlarda "sövme" diye bir emir alma olduğu söyleniyor!

Yani evladımiz yaşında ve mesafesinde gençlerimiz ocak başkanından aldığı emrin gereği olarak, sosyal medyada o şahısların sayfalarında "sirkafla" arkadaslarimizin ve bizlerin aile fertlerini ifade ederek, sirkafla yorumlar yazılıyor.

Nerden nereye! diye düşünmeden edemiyor insan: Eskiden teşkilat başkanı, vatanı, milleti dert eder; mahalle , okulda günlerce nöbetler tutulur devriye gezilirdi: vatan millet düşmanları o yerleri " kurtarılmış bolge" yapamasin diye....

Şimdi ise büyüklerine "sövsun" diye emir alıp, uyguluyorlar!

Buda eylem oluyormuş!

Ocağın ateşinde "dava" pişer.

Millete "ülkü" kazandırmak davası...

Bu ocaklarda ne pişiyor artık?

Yazık. ..yazık. ..

Birde "sokaktan cekildik" diye ovunuyorsunuz...

Sokaktan çektikleriniz ile nerde "fitne, fesat" kaynatiyorsunuz....

Yanlislarimiz ve doğrularımiz ile surdurdugumuz hayatın, eleştirilecek bir çok yönü vardır. Ve eleştiri olmalıdır.

Ama bu hiç kimseye, organize ettirerek "sövme " hakkı vermez.

Yanlış bulduğumuz her konuda; yanlışın yanına doğruyu koyacak tavır ve dusuncenin adı olmalidir: ülkücü tavır...

Bir sokak serseri gibi davranmak değildir: ülkücüluk.

Buna seyirci kalıp teşvik ederek, hakimiyet kuracagini düşünen yöneticiler! Var ise; koskoca 50 yıl boşuna geçmiş demektir: böyle yöneten ve yonettirenler için hayat....

Her zaman Allah'a emanet olun