Hırsınız aklınızın önüne geçtiği zaman yanlışa devam edersiniz.

MHP 10.kurultayında divan Başkanı olmuştu ve babamın partisi deyince,genelbaşkan adaylarından Musavvat Dervişoğlu uyarmıştı,o gün sayın Dervişoğlu ne güzel hatırlatmıştı.

"Babanın değil ülkücülerin partisi, hepimiz Türkeş'in çocuklarıyız diyerek cevap vermişti"

Tuğrul Türkeş'in hırsları!.
Bakan olma hırsı olabilir...
Tuğrul Türkeş'in kendi düşüncesi , MHP'nin hükumete ortak olmasıda olabilir...
Hatta AKP'de siyaset yapma eğilimide olabilir...
Bütün bunlara saygı duyarız.

Gördüğüm kadarı ile Tuğrul Türkeş'e verilen tepki'nin asil nedenleri;
En önemlisi soyadı...
Türkeş soyadına sahip çıkan bir genelbaşkan'a ve tabana sahip olan bu hareket ,soyadı nedeni ile tepki koymaktadır..

Geçmişte Genel baskan adayı olması...
Rahmetli Başbuğ'dan sonra genelbaşkan adayı olan ve genelbaşkan'lığı ona layık gören insanlara saygısızlık etmiştir,bun tepki koymaktadır.

Ve ülkücü hareketin sırtında yıllardır yük olmasına rağmen,ona tepki göstermeyen tabanın ona olan kızgınlığıdır.

Tuğrul Türkeş yıllardır milletvekilidir,hiç bir seçimde,seçim Bürosu bile açmamıştır...
Tuğrul bey diğer vekil adayları gibi,hiç kaçıncı sıradan aday olacağını düşünmemiştir,çünkü sırası genellikle birinci sıradır...
Yani Tuğrul Türkeş MHP'nin hep protokolu olmuştur,ne yaparsa yapsın,ülkücüler buna tepki koymaktadır.

Eğer AKP ile MHP 'nin koalisyon yapmasını arzu etmişse, MHP sonuçta bir siyasi partidir,MYK ve başkanlık divanı kararını alır,aldıkları karara bütün partililer uymak mecburiyetinde olduğu gibi , genelbaşkan yardımcılarınında bu karara uyma zorunluluğu vardır.

Halbuki Tuğrul bey iyi bilirki;
Rahmetli Başbuğumuz tabanın bütün tepkisine rağmen , bir sürü kararlar almış ve tabanı ile tavanı kararı kabullenmiştir.

1991'de DYP ve SHP hükumetine tabanın tepkisine rağmen güvenoyu vermiştir...

Yine 1989 'da İstanbul'da yapılan laiklik mitingine Başbuğumuz almış olduğu kararla katılmış,tabandan büyük tepki görmüştür.

Bir parti bir karar almışsa bunu uygulamak partililere düşen en büyük görevdir,kararı beğensenizde beğenmesenizde parti disiplinine uyma zorunluluğunuz vardır.

Tuğrul bey eğer şimdi AKP 'li siyasetçiler, başbakan ve cumhurbaşkanından övgüler alıyorsa,aslında çok çok düşünmek zorundadır.

Geçmişte Başbuğumuza büyük hakaretler yağdıranlar, MHP'yi analarından doğdu doğalı , ırkçılık faşist kafatasçılık ve en önemlisi fatiha suresini bilmezler diyerek suçlayan zihniyetin,Tuğrul beye övgüler yağdırması çok manidardır.

Gelelim en başa biz Tuğrul Bey'in genelbaşkan'lığına karşı durmuştuk,Tuğrul beyin bu zaafiyetini hissediyorduk,bugüne baktığımız zaman ,Tuğrul bey 97'den bugüne bir sürü hatalar yapmıştır.

Acilen genelbaşkan vekili olması doğru degildi...
Acilen genelbaşkan adayı olması hiç doğru degildi...
Kongrede seçilen MHP yönetimini kabullenmeyip,yeni bir parti kurması ahlaki degildi...
Kurduğu partiyle birlikte DYP listelerinden aday olarak,MHP'yi baraj altında bırakma çabası normal degildi...
Son olarak bu yaptığı ukala ve terbiyesiz bir tavırdır.

Şems'in güzel bir sözü vardır;
"Kabul edilmeyen duanız için sızlanmayın
Gün gelir o duanız kabul olmadıgı için Allah'a şükredersiniz"
Evet !.
Dün Tuğrul bey genelbaşkan olmadı diyerek üzülenler,bugün herhalde ne kadar mutludurlar"

Allah yardımcımız olsun

HABİB YALÇIN