MHP, geçtiğimiz Pazar 12. Olağan kurultayını yaptı. Bir yarış havasında geçmeyeceği belli olan kurultayda, Devlet Bahçeli’nin ne diyeceği elbette önemliydi.. kulak verdik! Özetle, Sn Bahçeli’nin konuşması, dünden bugüne söylediklerinin özeti mahiyetindeydi. Her MHP Kurultay’ında müşahede ettiğimiz hamaset ve tarihi bir dokunuşa yaslanan kendini ifade diskuru… Eleştirel yaklaşımda, İyi Parti (meselesiyle) safralardan kurtulmuş MHP ve rahatlamış teşkilat!.. Öte yandan ağır bir üslupta, CHP’ye yapılan hücum daha dikkat çekiciydi.

***

Sn. Bahçeli’nin ülke meselelerine derinlemesine değindiği bir konuşmaya şahit olamadık. İttifak ve C.Başkanlığı adaylığı süreci ile ilgili ifadeleri bence pek tatmin edici değildi. Ekonomik ve sosyal sorunlara nazar etmemesi başka bir handikap. Her ne olursa olsun, bir parti kurultayında ülke meseleleri vuzuh bir şekilde mütalaa ve tenkit edilmelidir. MHP’nin bariz açmazlarından biri de ekonomik-sosyal politikalarının ne olduğunun bilinmezliği değil mi? Fetö, Pkk-Pyd ve sınır ötesi durumlar hakkında yaptığı açıklamalar pek tabi katıldığımız konular; ancak bir parti sadece bunlarla sınırlamamalıdır kendini. Ülkenin başta ekonomi dâhil, yığınla sorunu var. RTE’yi desteklemek, illa hükümeti eleştirmeme anlamına gelmez! MHP’nin bu durumu eleştiriye açıktır.

***

İttifak tabanda birleşmiş midir? Bahçeli’ye göre böyle bir sorun yok! Dava arkadaşlığı mesabesinde Ülkücüler birdir.. öyle mi? Öyle olduğu pek tamam kabul edilse, dün yaşanalar ve partiden kopmalar iyi analiz edilmemiş demektir. Ayrıca, orta Anadolu ve AKP’nin oy gücünün olduğu yerler hariç, ekseriya sahil kesimlerinde tabanda bir ittifaktan söz etmek safdillik olur.

***

MHP Genel Başkanı’nın Kürt meselesine bakışı, terör ayrımı sabit kabilde yerindedir, doğrudur. Türk Milliyetçiliği ve onun felsefi aidiyet duygusunun meali Ülkücülük, sair pek çok milliyetçilikten bu manada ayrılır. Eski Ülkü Ocakları Gen Bşk’nı Alişan Satılmış’ın dediği gibi “Ülkücülük bir Türkleşme Hareketi” ise buradaki salt mana aidiyet duygusu ve iman meselesinden beri düşünülemez! Devlet Beğ’in Kürtlük dairesi izahlarına iştirak edilmesi şüphe götürmüyor. Kürt dediğiniz damarda, Türk kanının ve tarihinin etkisi sökülemez, silinemez!

***

İçinde Şefkat Çetin’in refüze edilmesi polemik konusu oldu. Bir açıklamasını dinledim internette… Ezcümle; “Ülkücüler kendi Cumhurbaşkanı adayını çıkaramaz mı?” sorusu ortalık yerde durmaktadır. Şefkat Çetin’in suali de hepimizin aklındaydı... Sırf bu sebep inzivaya çekiliyorsa üzücüdür. Yalan değil; her Ülkücü kendi Cumhurbaşkanı adayını görmek isterdi; fakat Celal Adan’ın söyledikleri de aklıma geliyor. Sn Adan “MHP aday çıkarsa yüzde kaç oy alırdı?” suali ile Şefkat Çetin’in çıkışı bir çarpışma halidir. Devlet Bahçeli’nin RTE’yi destekleme kararı elbette salt doğrunun ifadesi anlamına gelmez; bir siyasi tercih durumunu izah eder. Zaman, bu siyasi tercihin Taban-Dava arkadaşlığı düzleminde nasıl değerlendirildiğini bizlere gösterecektir.

***

Her ne sebeptir, önemi yok; fakat MHP üzerine yıpratıcı tarzda gelindiğini kabul edelim. Eleştiriden ziyade, polemik, iftira ve hakaret Ülkücü Hareketin siyasi mabedine aleni tasallutu ifade eder. Biz bu tutumlardan müstağniyiz ve MHP tercihlerinin yanındayız. Devlet Bahçeli, bu partinin genel başkanıdır; eleştiri mukabildir; ancak MHP’ye darbe kastına asla rıza gösteremeyiz!

***

MHP Kurultayı hayırlı olsun. Söyledikleri ve söylemedikleriyle Milliyetçi Hareket, Türkiye’nin her zeminde vazgeçilmezleri arasında müstesna yerini koruyor. Bu perspektifte MHP’ye bakmaya devam edeceğiz!

TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!