Keyifli sohbetlerin, sıkı dostlukların gizli kahramanı, birçok deyim ve atasözünde yerini almış olan kahvenin sağlığa da birçok önemli katkısı bulunuyor. 

 Prof. Dr. Güner Sönmez'in paylaşımları şu şekilde;

Kahve ; Enerjinizi arttırır, mutluluk verir, şeker hastalığından korur, zayıflatır, Alzheimer ve demans riskini azaltır. Karaciğerinizi korur. Hatta kalın bağırsak ve karaciğer kanseri riskini azaltır.

Kafein % 3-11 metabolizmayı hızlandırır. Yağ yakımını % 10 arttırır. Zayıflamanızı sağlar. Hem yağ asitlerini serbestleştiretek, hem de adrenalin salınımını sağlayarak fiziksel performansınızı arttırır. Sizi daha dinç yapar.

Kahve içenlerde insülin direnci ve tip-2 diyabet riski azalır. Bunu %23- 50 arasında belirten makaleler var. Fakat en güçlü makale yaklaşık 458 bin kişi dahil edilen bir meta-analiz. Bu çalışmada; günlük bir fincan kahvenin % 7 oranında tip-2 diyabeti azalttığı belirtilmiş.

Alzheimer; En sık nörodejeneratif hastalıklardan ve bunamaya yol açıyor. 65 yaşın üstündekileri genelde etkileyen, kesin tedavisi olmayan bir hastalık. Bazı çalışmalarda kahve içmenin % 65 riski düşürdüğü belirtiliyor. Kahve içenlerin, parkinson olma riskinin de %32-60 düştüğü..

490 bin kişilik çalışma; günde 4-5 fincan kahve, bağırsak kanserini % 15 azaltır. Kahve içenlerde; karaciğer kanseri % 40 azalıyor. Nasıl? 40 yıllık hatırı var değil mi?

Harvard’ da yapılan bir çalışma; günde 4 kupa veya daha çok kahve içen kadınlar, % 20 daha az depresyona girer. 208 bin kişilik başka bir çalışma; günde 4 kupa veya daha çok kahve içenlerde intihar % 53 oranında azalır.

Yetiştirildiği bölgenin iklim, çevre şartları ve toprak yapısı kahve çekirdeğinin tadını, aromasını ve içerdiği kafein miktarını değiştiriyor. Kahve çekirdeklerinden en çok tutulanı Coffea Arabica (Arabika) ve Coffea Canephora’dır (Robusta). Kahveler ayrıca işleme, geleneksel hazırlama ve pişirme yöntemlerine göre; Türk kahvesi, Mırra, Etiyopya kahvesi gibi ya da içerisine eklenen süt, çikolata, şeker gibi besinlerle moccha, macchiato, latte gibi farklı şekilde adlandırılıyor.

Kafeinsiz yani decaffe kahveler neredeyse hiç kafein içermiyor. Yaklaşık olarak en fazla 3 miligram kafein içeriyor. Ancak kafeinsiz kahve genellikle normal kahveler kadar sağlıklı olmayabiliyor. Çünkü kahveden kafein çıkarılırken, kahvenin içerisine birçok kimyasal yerleştirilebiliyor. Eğer kafeinsiz kahve tercih edecekseniz; kahve çekirdeklerine herhangi bir kimyasal karıştırılmadan, su ile kafeinden ayrılmasını sağlayan kafeininden ayrıştırılma işlemi ile ayrıldığına emin olmanızda fayda var.

1- Hastalık kalkanı: Kahve tüketiminin; tip-2 diyabet, Alzheimer, Parkinson ve bunama (demans) gibi sinir sistemi hastalıkları ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına ayrıca karaciğer ve kolorektal kanserlerine karşı koruyucu rol oynadığı yapılan çalışmalarca kanıtlanmıştır.

2- Enerji: Kahvenin içindeki kafein; kan dolaşımından beyne geçerek norepinefrin ve dopamin salgısını artırır. Bu, kişinin bilişsel fonksiyonlarını artırarak, daha aktif, enerjik ve daha dakik olmasını sağlar.

3- Yağ yakımı: Özellikle bir fincan kahvenin, spordan ve masajdan yarım saat önce tüketimi; yağ hücrelerinin yakımını hızlandırdığı gibi egzersiz sırasındaki performansı artırarak egzersiz yapma süresini uzatır. Verimli bir egzersiz sağlaması ile kas gelişimine de yardımcı olabilir.

4- Vitamin ve mineral: Kahve, enerji metabolizmasında rol oynayan B vitaminleri (riboflavin, niasin, pantetonik asit),magnezyum, potasyum ve manganez gibi birçok vitamin ve mineralden zengindir.

5- Genç bir cilt: Antioksidanlardan zengin olan kahve, bu sayede hücrelerin yaşlanmasını önler.

6- Depresyon karşıtı: Kahvenin depresyonu azalttığı yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir.

7- Diyabet: Günlük 3 fincanı geçmeyen kahve tüketimi, yeterli ve dengeli beslenme ile diyabet, kanser gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltıp yaşam süresini uzatabilir.

Editör: TE Bilişim