Gün Elazığ deprem yaralarını sarmak için uyanan ülkemde enkazdan bir depremzedeyi çıkaran Suriye ülkesinden öğrenim için geldi denen savaş kaçkını biri ile kahraman oluşturulmuş halde.

Ülkesi kafirler tarafından işgalde iken eli silah tutup küffara karşı savaşmak yerine, Türkiye Cumhuriyetine üniversiteye okumaya geldim demek veya gelmek asgari benim için dinimin kitabı olan Kuranı Kerim tarafında yazılan cihat ayetlerinden bu Suriye vatandaşının haberi nedir bilemem demektir.

Bu depremde vatandaşı kurtarmak ayrı bir konu ama benim ülkemde okumak yerine git ülken için savaş bağımsız ve egemen bir ülken yok ise senin alacağın üniversite diploman ne işe yarayacak diye soran kim var olayda bilmiyorum.

Diyeceğim şu ülkesi için kahraman olmayan asgari benim için sadece ülkemde yaşayan aynı asrı saadet sürecindeki Ensar ve muhacir sürecini iyice bilecek net yazayım şahsım adına ben ülkemdeki Ensar olma sürecimden bıktım.

Ülkemin kaynaklarını yetkili ağızlardan söylenen rakamlara bakarsam benim ülke insanım için harcanacak iken, bu savaş kaçkınları için harcanması benim okullarımda öğrenci sıralarının bu savaş kaçkınlarına ayrılması onlara verilen her türlü hak benim cebimden alınan benim cebime girmeyen bir tutar ise bunun değerini hukuken ben ülke vatandaşı olarak ödemekten bıktım deme hakkım mevcut.

Bu ülke bayrağı -devleti- milleti için Kore savaşına giden askeri personeli tamamına falanca anlaşma-filanca kafile- feşmekanca yıl diye hukuksal değer üretip analarının ak sütü gibi helal Gazi unvanı verip onlara Gazi maaşı bağlamaz iken kusura bakmayın insanlık gereği bir deprem sürecinde yediği ekmek içtiği suyun özgür yaşamasının bedeli olarak birine yardım yapandan kahraman çıkmaz çıkartılamaz.

Bölgede jandarma arama kurtarma timleri ve ulusal medikal kurtarma ekipleri var güçleri ile her kesime ulaşmaya çalışıp faaliyette iken bunlar görülmesi yerine enkaz kahramanı olarak bir savaş kaçkını değildir ülkemde kahraman portresi.

Toplum mühendisliği güzel benim ülkemde her gün tavşandan bir gündem çıkarmakta iyi ama benim ülke evladım kendi ülkesi için savaşmayan kaçkınlar için şehadet şerbeti içer iken bu işin fıtratında var diyerek bu savaş kaçkınlarını daha nice sene ülke olarak taşımamızı beklemek fazla iyimserlik demek olmaz mı.

Ülkemizin kaynaklarını harcadığımız savaş kaçkınları için artık zaman onları kendi ülkeleri için cihat zamanı diyerek on sekiz ile kırk yaş arası tüm savaş kaçkını erkekleri sınır ötesine yollama zamanı geldi ülkeleri için savaşacaklar ve bağımsız egemen hale gelip ne yapacaklar ise kendi ülkelerinde yapacaklar benim ülkemin bu savaş kaçkınlarını maddi ve manevi olarak taşıması hali yerine kendi başlarının çaresine bakacaklar.

Benim babam son kafile KORE TÜRK TUGAY TABUR KOMUTANI ama gazi unvanı yok babam sanki çiçek toplamaya gitti ailesini bırakıp Hıristiyan dünyasının ülkesine.

Sorun yok ben geçen sürelerin babama verilmeyen tüm haklarını hukuk çerçevesinde alacağım ama öyle-ama böyle tabi bu savaş kaçkınları ve Diyarbakır ilindeki bölücü terörün merdiven üstü unsurları tosun ve tosuniyeler tarafından sıra gelir ise.

Çok sabırlıyım beklerim ama bu savaş kaçkınlarının beklemeye zamanı yok ülkelerine gidip savaşarak ilahi kitaptaki şahadet şerbeti içmek için cephe onları beklemekte.

Habererk ailesinin tüm okurlarına sağlık ve sıhhat temennisi ile hayırlı günler.