24 Haziran 1938’de dünya gelen Azerbaycan'ın bağımsızlığını, Tük milletinin tek bayrak altında toplanmasını savunan Azerbaycan'ın ikinci Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey, prostat kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Türkiye'de 2000 yılında yaşamını yitirdi.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Azerbaycan’daki bağımsızlık mücadelesinin öncüleri arasında yer alan Elçibey, 7 Haziran 1992’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçilmişti. Rus ordusunun Azerbaycan’dan çıkartılması, milli para basılması, üniversiteye giriş sınavlarında test yönteminin uygulanması, Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçilmesi Elçibey dönemindeki önemli gelişmeler arasında yer aldı.

KIRIM'IN CESUR KIZI GÜLSÜM KHALİLOVA, ELÇİBEY’İ UNUTMADI

Kırım'ın cesur kızı Gülsüm Khalilova, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Elçibey’i unutmadı.

Gülsüm Khalilova, Elibey’le Kırımoğlu’nun resmini paylaşarak şunları yazdı:

“Azerbaycan'ın Bağımsızlık lideri geçmiş Cumhurbaşkanı Elçibey'in bugün doğum günüdür...100 yıllarda geçse Elçibey gibi büyük insanların hatırası içimizde hep yaşayacaktır.

(Foto: Mayıs 2000 New York'ta Türk Günü yürüyüşünde Elçibey ve Kırımoğlu)”

‘ATATÜRK'ÜN ASKERİ’ ELÇİBEY

Ebülfez Elçibey, Cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ile yakınlaşmayı Azerbaycan dış politikasının önceliği haline getirdi.

Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini 24-27 Haziran 1992'de Türkiye'ye gerçekleştiren Elçibey, TBMM'de yaptığı bir konuşmada takip ettiği yolun "Mustafa Kemal'in yolu" olduğunu vurguladı.

Anıtkabir'e gerçekleştirdiği ziyarette de hatıra defterine, "Ey büyük Türk, büyük komutan. Sizi ziyaret etmekle kendim ve milletim adına onur duydum. Senin askerin Elçibey" ifadelerini yazdı.

MİLLİYETÇİLİK SUÇUNDAN HAPİS YATTI

Elçibey, 1957-1962 yılları arasında Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü, Arapça bölümünde okudu. Öğrencilik yıllarında Azerbaycan tarihini ve Azerbaycan devrim tarihini öğreten dernekler kurdu. 1963-1964 yılları arasında Mısır'da tercümanlık yaptı. 1970'lerde ise ülkesinin bağımsızlığı için çalışmaya başladı. Bu yüzden 1975'te 'milliyetçilik suçu'ndan bir buçuk yıl hapis yattı.

AZERBAYCAN HALK CEPHESİNİ KURDU

Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin içinde yer alan Elçibey, 1977'den itibaren, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi'nde el yazmaları enstitüsünde görev yürüttü. 1989'da Azerbaycan Halk Cephesi'ni kurdu ve başkan seçildi. Elçibey, 1991'de SSCB'nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ın 7 Haziran 1992'de ikinci cumhurbaşkanı seçildi.

CUMHURBAŞKANLIĞI YETKİLERİ ELİNDEN ALINDI

Elçibey'in görevden aldığı Suret Hüseynov, Azerbaycan'ın 2. büyük şehri Gence'de Haziran 1993'te ayaklanma başlattı. İsyan nedeniyle köyüne giden cumhurbaşkanı, 2 hafta sonra geri dönmeye çalışmasına rağmen şahsi koruması tarafından uçağı kurşunlandı ve Nahçıvan'dan çıkış yolu kapatıldı. Ardından 4 yıl Keleki'nin abluka altında olması nedeniyle oradan ayrılamamış ve 4 yıl 4 aydan sonra Bakü'ye gelebilmiştir. Bu olaylar sonucu cumhurbaşkanlığı yetkileri Haydar Aliyev'e devredildi. Ağustos 1993'te referandum ile Elçibey'in görevi resmen geri alındı ve Ekim ayındaki seçimlerde Haydar Aliyev %99 oyla cumhurbaşkanı seçildi.

AZERBAYCAN İLE TÜRKİYE'NİN BİRLEŞMESİNİ İSTİYORDU

Azerbaycan ile Türkiye'nin birleşmesini savunan Elçibey, işgal altındaki Türk topraklarını birleştirme ülküsüne hayatını adamış bir liderdi. Elçibey ölmeden önceki son röportajında da, "Türkiye ile Azerbaycan birleşmelidir" dedi.

Türklük üzerine yaptığı çalışmalar ile Türk dünyası üzerinde oldukça saygı gören Elçibey, ülkemize de sık sık ziyarette bulundu. Elçibey, 22 Ağustos 2000’de tedavi gördüğü Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

EBULFEZ ELÇİBEY KİMDİR? ELÇİBEYLE İLGİLİ TÜM DETAYLAR…

24 Haziran 1938'de Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Ordubad ilinin Keleki köyünde doğan Elçibey, ilkokul ve liseyi Nahçıvan'da okudu, 1957'de Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Bilimler Fakültesi Arap Filolojisi Bölümünü kazandı. Mezun olduktan sonra Mısır'a gönderildi ve orada 1963-1964 yıllarında tercüman olarak görev yaptı.

Mezun olduğu üniversitede akademik kariyerini sürdürmek amacıyla 1965'te ülkesine dönen Elçibey, 1969'da "Tolunoğulları devleti (868-905)" konulu doktora tezi yazdı. Elçibey, 1968-1975 yıllarında Azerbaycan Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Tarihi Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Öğretim görevlisi olarak çalıştığı dönemde öğrencilerine Türkçülük ve bağımsızlık duygusu aşılamaya çalışan Elçibey'in faaliyetleri Devlet Güvenlik Servisinin (KGB) dikkatinden kaçmadı ve gözaltına alındı. 1975'te Sovyetler Birliği karşıtı propoganda yapmak suçundan tutuklandı. Bir yıl 7 ay siyasi tutuklu olarak hapis hayatı yaşadı ve taş ocakları gibi ağır işlerde çalıştırıldı.

Elçibey, hapisten çıktıktan sonra Azerbaycan Bilimler Akademisi Elyazmalar Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak faaliyetini sürdürdü.

1988'de Azerbaycan'da Sovyetler Birliği karşıtı halk hareketi başladı ve Elçibey bu hareketin önderleri arasında yer aldı. Halk hareketi 1989'da Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) ismi altında kurumsallaştı ve Elçibey AHC başkanı oldu.

7 Haziran 1992'de yapılan seçimlere AHC adayı olarak katılan Elçibey yüzde 60,9 oyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi.

Elçibey, seçildikten hemen sonra milli devlet kurma yolunda adımlar attı ve Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan'dan çıkararak milli ordu kurdu.

Ülkenin milli parasını bastırarak Sovyet paralarını devreden çıkarttı. Elçibey'in cumhurbaşkanlığı döneminde Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçildi.

Üniversiteye giriş sınavlarında test yöntemi uygulanmaya başlanması Elçibey'in gerçekleştirdiği en önemli reformlar arasında gösteriliyor.

Ebulfez Elçibey, cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ile yakınlaşmayı Azerbaycan dış politikasının önceliği haline getirdi.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini 24-27 Haziran 1992'de Türkiye'ye gerçekleştiren Elçibey, TBMM'de yaptığı konuşmada, takip ettiği yolun "Mustafa Kemal'in yolu" olduğunu vurguladı.

Anıtkabir'e gerçekleştirdiği ziyarette de hatıra defterine, "Ey büyük Türk, büyük komutan. Sizi ziyaret etmekle kendim ve milletim adına onur duydum. Senin askerin Elçibey" ifadelerini yazdı.

Elçibey'in cumhurbaşkanlığı, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'a gerçekleştirdiği saldırılar ve iç karışıklıklar nedeniyle uzun sürmedi.

Haziran 1993'te Albay Suret Hüseynov'un Gence'de isyan çıkarması üzerine ülkede iç savaş tehlikesi doğdu ve Elçibey bu durumu önlemek için görevini bırakarak doğduğu Keleki köyüne gitti.

Elçibey yaklaşık 4,5 yıl Keleki'de yaşadıktan sonra 1997'de Bakü'ye döndü ve artık siyasi partiye dönüşen Azerbaycan Halk Cephesi Partisi genel başkanı olarak mücadelesi sürdürdü.

Yaşamının son dönemlerini ağır hastalıkla mücadele ederek geçiren Elçibey, 22 Ağustos 2000'de tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Elçibey'in dava arkadaşı ve zamanında basın sözcülüğünü üstlenen Prof. Dr. Adalet Tahirzade AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Sovyet cumhuriyetleri arasında Rus ordusunu ülkeden çıkartan ilk ülkenin Azerbaycan olduğunu, bunu Elçibey'in cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı olarak gördüğünü söyledi.

Eğitim, bilim ve kültür alanında da önemli atılımlar yapıldığını belirten Tahirzade, "Elçibey döneminde çoğu Türkiye'ye olmak üzere binden fazla genç yurt dışına Üniversite eğitimi almaya gönderildi. Sovyetlerden kalma kitaplar kaldırıldı, milli ders kitapları basıldı. Devlet dairelerinde sadece Azerbaycan Türkçesi konuşulması talimatını verdi. İlk yurt dışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirerek Azerbaycan'ın dış politikasındaki önceliği açıkça ortaya koydu." bilgisini verdi.

Tahirzade, "Bilge lider Elçibey, hayatını ülkesine ve Türk dünyasına adadı. Tüm Türk ülkelerini gönülden severdi. Fakat Türkiye'ye olan sevgisi bir başkaydı. Türkiye'yi de kendi vatanı olarak görür, Azerbaycan kadar severdi." dedi.

Editör: Umut ACAR