Türk kayısısındaki siyanür oranına yönelik açıklamayı Avrupa Birliği’nin gıda güvenliği sistemi RASFF, yayınladığı bildiri ile açıkladı. 

RASFF tarafından yapılan açıklamada henüz piyasaya sürülmeden tespit edilen hidrojen siyanürlü ürünlerin Türkiye’ye iade edilmesi ya da imha edilmesi kararı alındı. Ürünlerin Türkiye’ye geri gönderilip gönderilmeyeceği ise açıklanmadı. Yapılan açıklamada kayısı çekirdeklerinde maksimum 1mg/kg – ppm düzeyinde olması gereken siyanür oranı, 38 kat daha yüksek tespit edilerek 38 mg/kg-ppm olarak tespit edildi.

DOĞAL AMİGDALİN TÜKELİDİĞİNDE SİYANÜRE DÖNÜŞÜYOR

Kayısı çekirdeğinde doğal olarak bulunan amigdalin adı verilen bileşik tüketildiğinde siyanüre dönüşüyor. Fakat bu üründe tespit edilen hidrojen siyanür, üretim aşamasında gübreleme vb. ilaçlama faaliyetlerinden ürüne bulaşmış olabiliyor. Siyanür zehirlenmesi mide bulantısı, ateş, baş ağrısı, uykusuzluk, susuzluk, uyuşukluk, sinirlilik, eklem ve kaslarda çeşitli ağrı ve ağrılara ve kan basıncının düşmesine neden olabiliyor. Aşırı tüketildiği durumlarda ise ölümcül risk taşıyor. Çalışmalar, vücut ağırlığının kilogramı başına 0,5 ila 3,5 mg. siyanürün öldürücü olabileceğini gösteriyor. Kayısı çekirdeklerinde tipik olarak bulunan amigdalin miktarlarına dayanarak EFSA uzmanları yetişkinlerin üç kayısı çekirdeğini tüketebileceğini tahmin ediyor. Yeni yürümeye başlayan çocuklar için bu miktarın küçük bir çekirdeğin yarısı kadar olabileceği öngörülüyor. Diğer yandan kayısı çekirdeğinde siyanür bulunması kayısı meyvesini etkilemiyor. Kayısı çekirdeğinde siyanür bulunuyor olması, kayısı meyvesinin tüketiminde herhangi bir risk oluşturmuyor.

Editör: Yadigar Hanım