İzmir'de Deniz Poyraz Anması: 'Saldırı Siyasi Bir Suikasttı'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, 4 yıl önce parti binasına yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz’ı anma etkinliği düzenledi. Etkinliğe çok sayıda parti üyesi ve sivil toplum temsilcisi katıldı. Dört yıl geçmesine rağmen adaletin sağlanamadığı belirtilen açıklamada, saldırının aydınlatılması ve sorumluların ortaya çıkarılması için mücadeleye devam edileceği vurgulandı. Katılımcılar, Deniz Poyraz’ın fotoğraflarını taşıyarak, "Deniz’e sözümüz barış olacak", "Deniz Poyraz ölümsüzdür" ve "Deniz Poyraz onurumuzdur" sloganları attı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasını DEM Parti İzmir İl Eş Başkanları Fulya Erdoğan okudu. Açıklamada, Deniz Poyraz’ın sadece parti binasında bulunan bir çalışan değil, aynı zamanda devletin sistematik olarak kriminalize ettiği bir halkın, kapatılmak istenen bir partinin ve bastırılmak istenen kadın mücadelesinin kararlı bir öznesi olduğu belirtildi. Saldırının bireysel değil, politik bir eylem olduğu, demokratik siyaseti, halk iradesini ve eşit yurttaşlık talebini hedef aldığı ifade edildi. Katili Onur Gencer’in mahkemede nefret söylemini açıkça dile getirmesine rağmen, saldırının arkasındaki yapıların ve yönlendirmelerin araştırılmadığı eleştirildi. Açıklamada, saldırının planlı, organize ve siyasi bir suikast olduğu, tetiği çekenin yanı sıra tetiği çektirenin de suç ortağı olduğu vurgulandı.
Erdoğan, cezasızlığın siyasi cinayetleri meşrulaştırdığını belirterek, Musa Anter'den Hrant Dink'e, Tahir Elçi'den Deniz Poyraz'a kadar birçok aydın, gazeteci ve siyasetçinin organize yapılar tarafından katledildiğini hatırlattı. Devletin güvenlik kurumlarının, siyasi iktidarın ve yargının yaklaşımının "faili belli faili meçhuller" döneminin devam ettiğini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, siyasi cinayetlerin açığa çıkarılmamasının nefret suçlarını cesaretlendirdiğini söyledi. HDP'nin ve Kürt halkının, kadınların, muhalefeti ve özgürlük arayışının yıllardır sistematik olarak hedef gösterildiği, "terörle iltisaklı" söyleminin bu saldırılara zemin hazırladığı belirtildi. Gerçek adaletin sadece bir mahkûmiyet kararı olmadığını, hedef haline getiren politikaların ifşa edilmesi, nefret söylemiyle yüzleşilmesi ve siyasi sorumluların yargı önüne çıkarılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Hakikat Komisyonları kurulması ve arşivlerin açılmasını istedi. Etkinlik, Gündoğdu Meydanı’nda denize karanfil atılarak son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.