Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, AKP iktidarının ekonomi politikalarını ve Hazine ve Maliye Baakanı Mehmet Şimşek'i eleştirerek, "Türk ekonomisinin yapısal problemlerini 10 senede kalıcı hale getirmiş bir bakandan nasıl umutlanayım?" dedi.

T24'ten Cansu Çamlıbel'e ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Acemoğlu, hem iktidara hem de muhalefete eleştirilerde bulundu. Türkiye'nin en büyük probleminin yapısal ve kısa dönemli olmadığını. Türkiye'nin en büyük probleminin, daha orta dönemli verimlilik düşüşü, teknolojiye yeterince yatırımda bulunmaması, insan kaynaklarının doğru kullanılmaması olduğunu vurgulayan Acemoğlu, bunların üzerine yolsuzluk ve kaynak dağılımı dengesizliği de gelince verimliliğin çok çok düştüğünü söyledi.

Acemoğlu, "Verimlilik düşük olunca şirketler büyümüyorlar. Şirketler büyümedikçe ücretler artmıyor. O yüzden bu ülkenin neredeyse çalışanlarının yarısı asgari ücrette ve buna rağmen fakirlik içinde. Türkiye ekonomisinin verimliliğini arttırması lazım ve bunun için de bazı yapısal reformlara gidilmesi lazım. Bazı bozulan şeylerin değiştirilmesi lazım. Örneğin; devletin etkinliği, hukukun üstünlüğü, rekabet, yargının bağımsızlığı, yabancı sermaye ve yabancı teknolojiyle çok daha pozitif bir ilişkiye girilmesi… Ama bunların hiçbirinin kısa dönemli problemler çözülmeden yapılması mümkün değil. O yüzden de önce kısa dönemli problemlerle çare bularak başlamak lazım." değerlendirmesini yapan Acemoğlu, "Enflasyonun hem direkt hem endirekt çok büyük sonuçları var. Tabii ki öncelikli olarak alım gücünü azaltıyor. En çok da asgari ücret ya da emeklilik maaşı ya da devlet maaşıyla çalışanların alım gücünü etkiliyor. İkincisi, fiyat istikrarsızlığı yaratıyor. Üçüncüsü de enflasyonun düşük yüksek olduğu ve para politikasının bozuk olduğu bir ekonomiye yabancı sermayenin gelmesi çok zor" ifadelerini kullandı.

"MEHMET ŞİMŞEK'E NASIL GÜVENEYİM?"

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirilen Mehmet Şimşek'in izlediği politikaları da eleştiren Acemoğlu, "Eğer ben yapısal problemlerden bahsediyorsam, 10 sene boyunca bu yapısal problemleri daha da kötü hale getiren bir Ekonomi Bakanı'ndan nasıl umutlanayım? Birincisi bu. Öte yandan Sayın Erdoğan’ın 2024 seçimlerine çok önem verdiği aşikâr. İnanıyor musunuz ki yerel seçimlere yaklaşıldığında saray faiz politikasına karışmayacak ve yine enflasyonu arttıracak harcamalarda ve politikalarda bulunmayacak?" diye konuştu.

Acemoğlu, şöyle devam etti:

"Öncelikle şunu söyleyeyim; geçen ayki hayal kırıklığı yaratan ve beklentinin çok altında kalan faiz artırımından sonra, bu yeni karar Merkez Bankası’nın belki de gerçekten enflasyona karşı mücadeleye başladığının göstergesi olabilir. Ama bence, doğru politikalara doğru giden yolun daha en başındayız. Sadece yüksek faiz aktarılmasıyla ekonomi düzelmez. Faizleri arttırıp enflasyonu kontrol altına almaya başlamak için reel faizleri sıfırın üstüne doğru taşımak… Bu enflasyona karşı mücadele için çok önemli. Bu birinci maddenin başındayız. Ben hâlâ emin değilim, devlet bankaları duracak mı? Başka yollardan rant dağıtımına devam edilebilirler. Merkez’in son kararı doğru yöne doğru bir adım ama arkasının gelip gelmeyeceği belli değil. Bence Türk halkını zor günler bekliyor."

Editör: Yadigar Hanım