Hukuk dışı bir kararı tartışacağımıza sayın Akşener'in Saraçhane'deki mitinge katılmasını tartışıyoruz. Herhalde sayın Erdoğan bu tartışmaları Saray'da zevkle izliyordur.

Oysa hiç bir tartışma bu adaletsiz kararı gölgelememeli, ikinci plana düşürmemeliydi.

Tartışmaları sayın Akşener'e odaklamak İmamoğlu kararını ikinci plana düşürdü.

Hayır, hükümet cephesinden gelen eleştirilerden bahsetmiyorum. Güya altılı masadan yana olan ama Akşener'in orada olmasını adeta CHP' ve Kılıçdaroğlu'na karşı bir müdahale olarak görenlerden bahsediyorum.

Akşener ne yapmalıydı, yerinde oturup bu CHP'nin meselesi mi demeliydi. Böyle yapınca bu karar maşeri vicdanda daha mı reaksiyon görecekti?

 İmamoğlu sadece CHP oyları ile seçilmedi, İstanbul'un alınmasında İYİ partinin de büyük emek ve gayreti var. Kaldı ki, bugün bir masa etrafında oturuyorsunuz. İmamoğlu'na yapılan operasyon masaya yapılan operasyondur. O masada İYİ parti de var, ve kendine yapılan operasyona cevap vermesinden daha tabii bir şey olamaz!

Bazıları  bu haksız karara hiç ses çıkarmayalım, sükutumuzla  bu karar meşrulaştırılsın mı istiyor? Susmak, tepkisiz kalmak o kararı onaylamaktır. Her yanlış karar gibi bu kararın da tepki ile karşılanması, toplumun adalet duygusunun harekete geçirilmesi gerekiyordu.

Che Guevra'nın nefis bir sözü var,diyor ki,zalime mazlum arasında tek tükürüklük hakkım olsaydı zalime değil susanlara kullanırdım.

Çünkü susmak teşviktir,  zulmü, baskıyı, ceberut yönetimleri cesaretlendirmektir.

Erdoğan yirmi bir yıldır iktidar, hala onu tanımayan, nerede nasıl tepki göstereceğini bilmeyen gazeteciler var.

Otokratlar en çok halktan korkarlar. Erdoğan'ın siyasi manevralarında toplumsal tepkilerin büyük etkisi var. Yaygın bir tepki gösterilse İmamoğlu davası farklı bir şekilde bitebilirdi. Vakit geçmiş değil, şimdi bile kitlesel tepkiler -adaletle oynayanları- geri adım atmaya zorlar. Keşke tepkiler Saraçhane'den ibaret kalmasaydı. Dalga dalga yayılarak bütün Türkiye'ye mal edilseydi. Ankara'da, İzmir'da, Antalya'da daha birçok ilde bu hukuksuzluğa karşı mitingler düzenlenebilirdi. Bu hem altılı masaya, hem CB seçimlerine  yönelik bir operasyondur. Kılıçdaroğlu'nun aday olma ihtimalini güçlendirmiş, ama seçim kazanma ihtimalini güçlendirmiş midir, emin değilim. Şayet altılı masanın adayı Kılıçdaroğlu olacaksa bu seçimin kazanılması bile bu olayın topluma mal edilmesine, vatandaşın adalet damarına hitap edilmesine bağlıdır. Saraçhanede bitirilen bir tepki Erdoğan'ın cesaretini artırmaktan başka işe yaramaz. İmamoğlu'nu grup toplantısına çağırarak, baba-evlat muhabbetiyle vatandaş bu mağduriyet ve adalet arayışına ortak edilmez.

 Erdoğan gücünü kuralsızlık ve bu tip operasyonlardan alıyor.Muhalefetin güçlü tepkiler vermemesi bu operasyonları kolaylaştırmaya, yenilerine yol vermeye yarıyor.Bir miting yapıp sonra da susmak mahkeme kararını haklılaştırmaktır. Sayın Akşener'e gösterilen tepkiler bu algıya hizmet ediyor. Meğer Akşener  ne büyük suç işlemişmiş. Ankara'da oturup bir cılız açıklama yapmakla iktifa etmeliymiş. Erdoğan'ı cesaretlendiren işte bu aymazlıktır. Ötekileri rahatsız eden ise sayın Akşener'in gösterdiği -liderlik-duruşudur.