Sayın Meral Akşener,

Biz İYİ Parti'ye gelirken irademizi de, emeğimizi de, geleceğimizi de size emanet etmiştik. Kendi namıma bundan zerre geri adım atmadım; emeğimi, zamanımı, evlatlarımın rızkını partimden esirgemedim.

Hayal kırıklıkları yaşadım, yakın dostlarımla ayrıştım, yine tüm gücümle destek vermeye devam ettim. Çünkü biz Meral Akşener'in ve İYİ Parti ailesinin bu ülkeyi yöneteceğine inandık. Yıllar içerisinde gördüm ki, siz bizim kadar bu harekete ve kendinize inanmıyorsunuz.

Almanya’da İYİ Toplum Gönüllüleri kurucularından ve dört kişilik Avrupa Divan Kurulu üyesinden biri olarak  başından  beri Almanya’da ve Türkiye’de her ortamda ve her zorlu şartta mücadele ettim.

Seçimin son turuna kadar da bir nefer gibi sahada, sandıkta her yerde emek ve efor harcadım.

Sayın Akşener,

İYİ Parti kurucularından olmamıza rağmen biz Alevi Bektaşileri başından beri bağrınıza basmadınız, basamadınız.

Siz de diğer partiler gibi  hiçbir şekilde Alevi canlara etkili makamlarda temsiliyet hakkı vermediniz.

Seçimin kaderini yurtdışı oylarının belirlediği gerçeği apaçık ortadadır.

Ve biz yurt dışında yaşayan Avrupa Türklerini, 7 milyon Türk evladını da hiçe saydınız. Görmezden geldiniz.

5 senede Avrupa’ya  bir defa bile gelmediniz. Avrupa'da yaşayan Türkler olarak bu durum bizi fazlasıyla incitti. 

Sorun sadece Meral Hanım'ın gelmemesi değildi elbette, biz geldik bizi de kabul etmedi. 5 sene içerisinde 1 kere görüşebildim kendisiyle. Sadece 1 kere.

Biz Avrupa’da yaşayanları hiç ciddiye almadınız. 

Randevusavar Esma Hanım'ın mahareti midir, yoksa genel başkanın takdiri midir onu da sizlerin anlayışınıza bırakıyorum. 

İYİ Parti için fedakarca mücadele eden ve bedel ödeyenlerin randevu dahi alamadığı 5 sene içerisinde; AKP iktidarında semirenler, Türkiye'nin en kritik eşiklerden geçtiği dönemlerde ölü taklidi yapanlar ve Siyasal İslamcılar gördük ki, Meral Akşener'in makam odasından çıkmıyor. Partide kritik görevler ve makamlar alıyorlar.

Buradan soruyorum...

Bizim suçumuz sizi başından beri desteklemek miydi? Bizim suçumuz korkmadan, bedel ödeyerek mücadele etmek miydi? 

Hacı Bektaş Dergah'ına ve Erdebil Horasan Alevi ocaklarına resmi randevu talebine rağmen, cevap vermediniz.

Kurtuluş Mücadelesi'nin zaferle taçlandırıldığı Dumlupınarlıyım. Defalarca davet etmemize rağmen, genel başkan olarak 6 yıldır Dumlupınar’a gelmediniz. 

İYİ Parti bayrağını tüm Türk dünyasında dalgalandırmak için Kerkük’ü, Suriye’yi, Kıbrıs'ı, Azerbaycan Karabağ’ı ziyaret ettik;  Budapeşte'de Turan Kurultaylarına katıldık ve İYİ Parti'yi temsil etmeye çabaladık.

İstanbul’da Türk Dünyası Kurultayı düzenledik. Türk Dünyasından ve Türk siyasetinden en seçkin siyasi liderler, çok sayıda  Cemevi ve Alevi Bektaşi Dedemizin ve  484 bin misafirin katıldığı organizasyona katılmadınız, Yurt dışı Türklerden sorumlu genel başkan yardımcınız sizin geleceğinizi söyledi ama ne geldiniz ve ne de gelemiyoruz diye haber vermediniz .

Bizi orada bile yalnız bıraktınız. 

Seçimleri kaybetmemize sebep olan sizin gereksiz çıkışlarınızdı ve buna 3. Olağan Kongrede bir yenisini daha ekleyerek bütün kurucuları, teşkilatları tehdit ettiniz.

Kendi hatalarınıza dair tek bir laf etmediniz!

Eleştiriye açığım derken, haddinizi bildireceğim, hesap soracağım diyen siz, kimden hesap soracaksınız?

Koltuk kaybetme endişesiyle size biat eden imza vermiş teşkilat başkanlarınıza mı, seçim arifesi piyasadan toplayarak meclise taşıdığınız vekillerden mi hesap soracaksınız?

Yoksa her şeye rağmen mücadelesini hakkıyla vermiş, bayrağı düşürmemek için gecesini gündüzüne katmış tertemiz saha insanlarımızdan mı hesap soracaksınız?

Hayır Sayın Meral Akşener

Hayır Sayın genel merkez yetkilileri,

Biz hepinizden hesap soruyoruz.

Yapamadınız. Stratejiniz ve karargahınız ile kaybettiniz.

Aba altından sopa göstererek, makam mevki korkusuyla ürküterek bu partiyi ileriye taşıyamazsınız.

Demokratik değilsiniz, olmaya da niyetiniz yok.

Demokratik olmayan yerlerde de ne vaktimizi ne de hayallerimizi artık daha  fazla yıpratmak istemiyoruz.

Büyük Türk Milleti, başımız sağ olsun.

Demokrasimizin de bu liderlerle ruhu şad olsun.

Editör: Yadigar Hanım