Seçim startı verildi, bizimkiler tek tek sahaya indi.
Sahadaki çalışmaları gözlemliyorum ve ara sıra uyarıcı yazılar yazıyorum.
Alınıp, darılıyorlar da, yahu adam doğru söylüyor, şu eksiğimiz var, bu hatamız var deyip de düzeltme yoluna gitmiyorlar.
Enaniyet almış başını gidiyor.
Sizlere har zaman söylüyorum ya, İnsanı en çok samimiyetsiz, kibirli ve bencil insanlar yoruyor..
Hak- hukuk- adalet diyoruz, yetimin hakkı, şehidin hakkı diyoruz, ama her tür HIRSIZ- ARSIZ- LOPÇU- YİYİCİ- İHALECİ- AVANTACI tipleri etrafımızda barındırıyoruz, yanımızda gezmelerine izin veriyoruz.
Hata üstüne hata yapıyorlar, anlatıyoruz, yine tekrarlıyorlar.
Samimiyetsiz adamlar.
Birden fazla tekrarlanan hata bir karardır.
Demek ki adamlar hata yapmıyor, kararlılar.
Çalmaya, çırpmaya, eskisinden beter olmaya karar vermişler.
Hz. Ömer (r.a) “Vallahi doğruyu söylemekten dostum kalmadı.”
Derken çok doğru tespit yapmış.
Adamlar şimdiden, BAŞKAN - BAŞKAN YARDIMCISI - İMAR BAŞI - İHALE TAKSİMATÇISI - ÇANTACIYI - MANOCUYU bulmuşlar.
Merhametten bahsediyorlar, merhamet bunlarda göstermelik olmuş, vicdanları şimdiden kararmış.
Biz merhametin kalpteki en değerli hazine olduğunu biliyoruz ve her kalbe nasip olmayacağını da biliyoruz.
El veriyoruz, yanlarında duruyoruz, samimi olmaya, içten olmaya hulus kalple çalışmaya adım atıyoruz, kimi değerinin üstünde yüceltiyorsak, o ölçüde bizi kıymetten düşürüyor.
Görüyorum ki, ortalık çıkara dayalı BİLAL’ci dolu.
Ben HİLALE hizmet ederim, sen Bilal’e...
Bu bir TERCİH meselesi.
Allah'ım sen benim Rabbimsin, kalbimdekiler senden gizli değil.
Ben nerede HATA yapıyorum, nerede YANILĞIDAYIM ki, bu adamlara derdimi anlatamıyorum...
Ayağında yumurta topuk yumurta ökçe DAVULCU AYAKKABISI, Üstünde mafya kılıklı pardüsö, boynunda 3 metrelik örgü atkı, elinde tespih ile adayın yanında gezersen bunun toplumda getirisi ne olur?
Ne yapalım abi CAHİL diyorlar.
Sorun, bunların cahil olması değil, kendilerini alim sanmaları, kardeşim!!!
Adayında, etrafındakilerin de, eli yüzü temiz, terbiyeli, efendi, halktan insanlar olmasına özen göstermezseniz, sandıktan çıkan oylar sizi şaşırtır.
Sonra “ŞIH CENNETTEN TAPU DAĞITTI AĞAM” gerçeği ile karşılaşmayın.
Dün ve önceki gün yazdıklarım sonrası sahaya inip çalışanları gördüm.
Bu çalışma daha da artmalı.
Özellikle meclis sıralamasında ilk 10 sırada yer alanlar, mutlaka hazır kıta adayın yanında olmalı ve yapılan çalışmalara destek vermeli.
Kendini garanti görüp, nasılsa seçilirim modunda olurlarsa, seçilseler de, başkanlığı alamadıkları zaman kenarda köşede biraz DİNGİL biraz da ÇİNGİL olarak kalırlar.
Ne desek, ne söylesek boş bunlara..
Utanma yok, arlanma yok...
İnsanda utanma ve arlanma duygusu yok olursa işte böyle olur.
Her yaptığını, her söylediğini doğru karşılar.
İnsanoğlu kırılan kalbi için küsmeyi bulmuş biliyor musunuz?
Bakmış affedemiyor bu kez de susmayı bulmuş..
Ben konuşurum, ikaz ederim, uyarırım, anlayan anlar, kendine çeki düzen verir, anlamayan da sonucuna katlanır.
Müddessir süresi 2 der ki:
KALK DA UYAR!!!!
Ben vazifemi yapıyorum Rabbim, Hüzünlerimi, dertlerimi, beni üzenleri ve bütün dünyamı sana havale ediyorum.
Şüphesiz ki sen en iyisini bilensin.
Baki Selam ve Dua ile.
Mustafa Göktaş
