Ülkemizin aldığı milyonlarca mülteciyi Arapça macur (göçmen) ve ensar (yerli) kelimelerine kutsiyet yükleyerek, vatandaşların dini duygularını istismar ederek geçiştirebilecek bir konu olarak izah edemezsiniz.

Ülkemizdeki mülteci konusu, ihanete varan seviyeyi çoktan aştığı görülmektedir. Türk milletinin fertleri, bugün bu pahalılığı yaşıyorsa, bu pahalılığın en başta sebeplerinden biri mülteci konusudur.

Ülkemizde 20 milyona yakın mülteci bulunmakta, bu mültecilere milyarlarca para harcanmaktadır. Mülteciler hem devletten para almakta, hem de sayısız şirket kurmuş, vergi vermeden ticaret yaparak haksız rekabetle haksız kazanç elde etmektedir.

Mültecilerin işgal ettiği 5 milyon konut ise ülkemizde konut sıkıntısının başlıca sebebidir. Mültecilere ücretsiz muayene, ücretsiz ilaç verilmekteyken, vatandaş hastanelerden ne randevu alabilmekte, ne ilaç için ödeyecek para bulabilmekte, ne kiralayacak ev bulabilmekte.

Ev sahipleri ile davalık olmakta, ölüme varan davalar meydana gelmektedir. Caddelerde SMA hastaları için para toplayan ana babaları gördükçe, yukarıda yazdıklarım aklıma geldikçe yüreğim sızlıyor.

"Camide lazımken mescitte haram" diye bir atasözümüz var.

Sen kendi vatandaşına sağlık imkanı sağlama. SMA'lı körpe kuzuları ölüme terk et. Filistin'den tedavi için hasta getir. Aklım ermiyor. Kimse kendi evladının sağlığı söz konusu iken bir başkasının sağlığı onu ilgilendirmez.

Barınma konusunu çözme, vatandaşın cebinden al, mültecileri besle, kendi vatandaşlarının derdine çare olma, mülteci getirerek, Filistin'den hasta getirerek güya dünyaya insanlık dersi ver.

Bunun adına bizde Yörük sırtından kurban kesmek denir. Benim için öncelik kendi vatandaşımızın. Öyle de olmalıdır.

SMA hastaları için tedavi imkanını sağlamayacaksın, Filistin'den hasta getirecek, bununla övüneceksin. Benim vicdanım bunları kabul etmiyor ve hakkımı vatandaşım için değil, yabancılar için harcayanlara helal etmiyorum.

Ülkede enflasyonu sıfırla, pahalılığı, işsizliği bitir, refah seviyesini dünya standartlarına çıkar, muasır medeniyet seviyesine kavuştur, işte o zaman mülteci de alabilir, Filistin'den de hasta da getirebilirsin.

Muasır medeniyet seviyesine ulaşmış olsan bile, mülteci için bu sayı kabul edilemez. İşin bir başka ve en önemli ve tehlikeli yani ise, Suriye'den getirilen milyonlarca mültecinin boşalttığı yerler.

Suriyeli mültecilerden boşalan o topraklara PKK'lılar yerleştirilmiş, adım adım PKK devletinin kuruluşuna gidildiği görülmektedir. Mülteci konusu ne ensar ne macur meselesi. Mülteciler PKK devletinin, yani büyük İsrail projesi ile ilişkilidir.

Büyük İsrail'i kurulması için getirilmiş, BOP'un ürünüdür.