Türkiye, 6 Şubat günü sabah saat 04:17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.7; saat 13.24'te Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem ile sarsıldı. Depremin üçüncü gününde arama kurtarma çalışmaları aralıksız devam ederken, kurtarılmayı bekleyenler için zamanla yarış devam ediyor. Yaşam üçgeninde hayata tutunmaya çalışanlar ise enkaz altında donma tehlikesi karşı karşıya.

Kötü hava koşulları nedeniyle deprem bölgelerinde enkaz altında kalanlar, afetzedeler ve afet personeli de hipotermi riski yaşıyor. Fırtına uyarılarının yapıldığı ve sıcaklıkların bir hayli düştüğü haftada yaşanan yıkımın ardından sokakta kalan pek çok vatandaş için hipotermi araştırmaları sürüyor. 

HİPOTERMİ NEDİR?

Normal yaklaşık olarak 37 derece olan bir yetişkinin vücut ısısı 35 derecenin altına düştüğünde hipotermi ortaya çıkar. Hipotermi, vücudun uzun bir süre boyunca üretebileceğinden daha fazla miktarda ısı kaybetmesi sonucunda oluşur. Bu durum genellikle soğuk, rüzgarlı havalarda, soğuk sularda veya soğuk evlerde uzun süre vakit geçirenlerde ortaya çıkar. Ancak, yağmur ve ter bile vücut doğru giysiler tarafından yeterince korunmadığı takdirde vücut ısısında olağan dışı düşüşlere yol açabilir. Şiddetli hipotermi yaşamı tehdit eden önemli ve acil bir durumdur çünkü kişinin yaşamsal faaliyetleri için önemli organların çalışmamasına sebep olarak hayati risk oluşturabilir.

Hipotermi, hayatı tehdit eden bir durum olup hızla tedavi edilmesi gerekir. Genellikle ortamın soğuk olmasından kaynaklanır.

Bunlar; soğuk koşullarda uzun süre açık havada kalmak, yeterince ısıtılmamış bir evde yaşamak veya soğuk suya düşmek gibi nedenlerden ya da nedenlerin birlikteliğinden kaynaklanır.

Hipotermi bir hastalık değildir ve belirtileri sıcağa bağlıdır. İnsan vücudunun faaliyet göstermesi için gerekli ısıyı ürettiği süreden daha hızlı kaybetmesi durumunda hipotermi meydana gelir. Acil bir tıbbi durum olarak sınıflandırılır. Vücut ısısı düşen bireyin kalbi, sinir sistemi ve organları normal faaliyetlerini sürdüremez. Zamanında tedavi edilemeyen hipotermi kalp, dolaşım ve solunum sistemlerinde bozulmalara ve sonucunda ölüme yol açabilir.

NEDEN OLUR?

Vücut ısısının üretildiği süreden daha hızlı kaybedilmesi durumunda hipotermi meydana gelir. Hava koşulları hipoterminin en büyük etkilerinden biridir. Vücudun yeterli korunmayan yüzeyleri ısı kaybedebilir.

Fiziksel yorgunluk gibi durumlar bireylerin soğuğa karşı toleransını düşürür. Aynı zamanda alkol bireylerin kendilerini sıcak hissetmesine fakat kan damarlarının genişleyerek cildin daha hızlı ısı kaybı yaşamasına yol açabilir. Bu durumlarda hipotermi ortaya çıkabilir. Aynı zamanda yaşlıların ve çocukların hipotermi geçirme olasılığı dirençleri dolayısıyla daha yüksektir. Yani en büyük risk grubu yaşlılar, hastalar, evsizler ve dağcılardır.

Vücut ısısında olağan dışı düşüşe neden olan faktörlerden bazıları şöyle sıralanabilir:

Yetersiz giysi ya da düşük dış ortam sıcaklığı

Soğuk havalarda yetersiz hareket etme

Sıcak havalarda bile suda uzun sürelerle kalmak

Soğuk suya düşmek

Özellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda: ıslak veya nemli giysiler

Vücutta geniş çaplı yanıklar

Karlı havalarda kaza geçirmek

Hipotermi riskini artıran durumlar:

Alkol

Yoksulluk

Islanma

Soğuk hava

Dehidrasyon

Yetersiz beslenme

HİPOTERMİNİN BELİRTİLERİ NELER?

- Titreme (vücut sıcaklığı düştükçe titreme azalabilir ya da tamamen durabilir)

- El ve ayaklarda soğukluk

- Cilt renginde solukluk

- Konuşma bozukluğu veya mırıldanma

- Yavaş veya sığ (yüzeysel) solunum

- Zayıf nabız

- Beceriksizlik veya koordinasyon eksikliği

- Uyuşukluk veya enerji eksikliği

- Uykuya meyil veya hafıza kaybı

- Bilinç kaybı veya hafif zihin karışıklığı şeklinde sıralanabilir.

- Parlak kırmızı, soğuk cilt (bebeklerde)

- Seste kısıklık

- Yorgunluk

Hafif: 35-32°C arasındaki merkezî vücut sıcaklığı aralığında şiddetli titreme, yüksek kan basıncı, hızlı nefes alıp verme ve hızlı kalp atışı görülür. Damarlar, kanı merkeze çekebilmek adına daralır. Vücut enerji üretimi için depoladığı glukozu yakmaya başlar ve zihinsel karışıklık başlar.

Orta: Merkezi vücut sıcaklığı 32-29 derece aralığına düştüğünde titreme durur, amnezi yaşanır ve refleksler yavaşlar. Hipotermi geçiren bireyde garip hareketler ve mantıksız konuşmalar görülür. Motor becerilerinde kayıp yaşanır.

Şiddetli: Merkezi vücut sıcaklığı 28 derecenin altına düştüğünde tüm fizyolojik sistemler yavaşlar. Kalp ve nefes hızı düşmeye başlar ve kan basıncı azalır. Hipotermi geçiren kişi halüsinasyon görmeye başlar ve donmakta olsa da soyunur. Refleksleri tamamen kaybolur, göz bebekleri büyür ve bilin kaybı yaşanır.

Sıcaklık daha fazla düştüğü takdirde kişiler ısıtılana kadar ölmüş izlenimi yaratılabilir. Vücut sıcaklığı 32 dereceye kadar çıktığında kişi hala canlılık belirtisi göstermiyorsa ölmüş olarak kabul edilir.

Paradoksal soyunma: Orta ve şiddetli hipotermi vakalarının yaklaşık %20-50 aralığında soyunma görülür. Hipotermi geçiren bireyin kafası karışmış olduğundan ısındıklarını hissederler ve bunun sonucunda ya kısmen ya da tamamen soyunmak isterler.

HİPOTERMİ OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?

Hipotermiyi teşhis etmek için genel olarak bireyin fiziksel belirtileri izlenir. Teşhis konulması ve şiddetinin belirlenmesi için kan testi gerekebilir. Kafa karışıklığı, koordinasyon eksikliği, konuşma problemleri ve diğer hafif semptomlar her zaman kesinlik sağlayamayabilir.

Editör: Yadigar Hanım