Devlet Bey'im size yalvarıyorum bu yazım iki bölüm olacak,önce Devlet bey'i anlatacağım...
Devlet Bey'i yeterince tanıdığıma inanıyorum.

Devlet Bey'i bazen eleştirdim,bazen iltifat ettim,doğrusu ile yalnışı yazmaya çalıştım...
Ağır eleştirenler oldu,evimi basmaya yeltenenler oldu.

Hayırlısı olsun,ben sokak aralarında veya Ocak köşelerinde söylemiyorum,aleni yazıyorum.

Devlet bey'i ilk önce genelsekreter olduğu yıl tanımıştım...
Hiçde unutmam;
1987 Konya il kongresinde,büyük sinemada yapılmıştı...
Devlet bey divan Başkanı,Osman Develioğlu  ve Şevket Bülent Yahnici Divan'da görev almışlardı...
Rahmetli Muhsin Deligöz ilbaşkanı olmuştu...
Devlet Bey'i ilk orada dinlemiştim...
Şimdiki gibi değil kağıtsız konuşuyor,biraz hamaset biraz ilim,birazda hareketin geleceğini anlatıyordu.

İkinci olarak Devlet bey'i 1988 Belçika çadır kurultayında dinlemiştim...
Müthiş bir konuşma Başbuğ'dan sonra en büyük alkışı almıştı.

Daha sonra Gummersbach'da yapılan Türk federasyon kurultayında dinlemiştim,gerçekten yine müthiş bir konuşmaydı,ülkücülerin Devlet abisi ünvanını boşuna almamıştı.

Bende hep bir Devlet Bahçeli sevgisi olmuştur,sevgimin herhalde en büyük sebebi hareketin zor günlerinde ben varım diyerek,MÇP ve MHP'de görev almasıdır.

Ben şimdi Devlet Bey'i yalandan sevenleride biliyorum.

Devlet bey'in ağalıktan gelme cömert biri olduğunuda çok iyi biliyorum,Teşkilatın parasını nasıl kolladığınıda bilirim.ilk genelbaşkan olduğunda gönderdiğimiz VİP bileti için yazık değilmi teşkilatın parasına dediğini hiç unutmam.

İnsancıl duygularınıda bilirim,
Van eski Ocak Başkanımız Yaşar başkan anlatmıştı:
Yaşar başkan çok önemli bir trafik kazası geçirmişti ve uzun süre yoğun bakımda hastanelerde kalmıştı...
Bir gün Devlet bey ziyaretine gidiyor...
Babasına bir zarf içerisinde 100 bin TL bırakıyor...
Zaten zengin olan babası teşekkür ederek parayı iade ediyor.

Devlet bey ilk genelbaşkan adayı olduğunda,Bursa Orhangazi'de şu sözleri söylemişti:
"Davul'u yörüğün sırtına,tokmağı millet düşmanlarının eline vermeyeceğim"
ülkücü hareketin iktidar vakti gelmiştir.
Bunu malesef?gerçekleştiremedi,gerçekleştirememe sebebi kesinlikle Türk milleti değil,Devlet bey'in kendisidir.

Devlet bey siyasette duyguya yer vermediği için kaybetmiştir,halbuki duygu insanı hedefe götürür...
Devlet bey ilk yola çıktıklarını unutmuş,yolda buldukları ile devam etmenin zararını görmüştür.

Devlet bey onun için kalp krizi geçiren Faruk Keskinkılıç'ı unutup,kendisi için küçük Hitler diyenlerle yoluna devam etmiştir.

Devlet bey kırk yıllık arkadaşlarına güvenmemiş,onun yalnışlarını söyleyenlerle değil,onu yanıltanlarla devam etmiştir.

Devlet bey Türk milleti ve ülkücü hareketin kendisine verdigi krediyi kullanamamıştır...
Devlet bey,Türk milletine ne kendini anlatabilmiş,nede ülkücü hareketi anlatabilmiştir...
Devlet bey teşkilat içerisinde insanlara güven esaslı sevk ve idareyi benimsemiş,denetleme ve dışarıdan bilgi almayı benimsememiştir.

Bu yazının arkasını getireceğim,şunu herkesin bilmesi gerekiyor;
Devlet bey kesinlikle ülkücü hareketin ender yetiştirdiği şahsiyetlerden birisidir,fakat başbakan olma şansını ben ayrılıyorum sözünden sonra kaybetmiştir...
Devlet Bey'in bir kongre'de yenilmesinide,Allah rızası için istemiyorum...
Devlet bey Muhsin Yazıcıoğlu ayrılığı ve 12 Eylül sonrası adeta MHP'de tutkal görevi görmüştür...
Harekete çok katkı sağlamıştır.

Devlet Bahçeli tarihe iyi bir devlet adamı olarak geçmiştir.fakat Devlet bey son delege imzalarını kabullenerek,kongreyi toplamaması kendi hanesine yazılacak en büyük eksidir.

Devlet bey ilk genelbaşkan adaylığında onu zorla salona sokanları ve kürsünün etrafında kendisine kol kanat gerenleri unutmuştur...
Halbuki Unutulanlar unutanları hiç unutmazlar.

Devlet bey'e neden yalvarıyorum,onuda gelecek yazıda yazacağım.

Allah'a emanet olunuz