Gazeteci Fatih Altaylı, Şubat 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamayı kendi adını taşıyan sitesinde köşe yazısına taşıdı.

Altaylı, o dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "2023 sonunda, kendi milli ve özgün hibrit roketimizi kullanarak yakın dünya yörüngesine ateşleyecek ve Ay'a sert iniş gerçekleştireceğiz" ifadelerini aktardı.

Altaylı, aynı dönemde şu soruyu sorduğunu belirtti: "Tüm bunları Türkiye Uzay Ajansı'nın o dönemde yaklaşık 3 milyon dolar değerindeki bütçesi ile mi gerçekleştireceksiniz?" Ayrıca, 2023 yılında bütçenin 59 milyon dolara çıkarıldığını hatırlattı.

"Ama anlaşılan hedef de değişmiş. İlgili Bakan bu kez Ay’a yumuşak iniş yapacağımızı açıkladı. İnşallah yaparız. Ama bir karşılaştırma olsun diye söyleyeyim. Elindeki tüm birikime ve sahip olduğu teknolojiye rağmen 2012’den bu yana Artemis Projesi ile Ay’a insan indirmeye hazırlanan NASA’nın bu proje için öngördüğü harcama 93 milyar dolar. Sadece roketler beklenenden 6 milyar dolar daha fazlaya mal oluyor. NASA’nın 2023 yılı bütçesi ise 25,5 milyar dolar. Ay’a gitme niyeti falan olmayan Avrupa Uzay Ajansı ESA’nın bütçesi ise 6,5 milyar avro yani aşağı yukarı 7,2 milyar dolar.

Yukarıdaki yazıyı birileri okuyunca üç otuzluk troll taifesini üzerime saldırtıp "Gelişmeye karşı, Ay’a gitmemizi hazmedemiyor. Ne yapsak ona giriyor" gibi abuk sabuk hakaretler sıralayacaklar. Biliyorum.

Umurumda mı!

Tabii ki değil.

Ama yine de şunu bilsinler.

Gelişmeye karşı değilim. Bu ülke bir damla gelişsin, bir damla bilime yönelsin diye 10 küsur senedir bilim programı yapıyorum. Bilim adamlarını erkana çıkartıyorum, bilimi sevdirmeye, gençleri bilime yönlendirmeye çalışıyorum.

Başka türlü gelişme olmayacağını biliyorum.

Benim eleştirdiğim yapmak değil, ben palavracılığı ve kaynakları boşa harcayıp hayal satmayı eleştiriyorum.

Ben önceliklerin doğru belirlenemeyip, ülkenin batağa sürüklenmesini eleştiriyorum.

ESA'ya üye olmayacaksın ama sözde bir uzay programın olacak. Komik bütçeyle.

Bırak ESA'yı hiçbir bilim kuruluşuna tam üye olmayacaksın, bilimin evrensel gelişiminin içinde bulanamayacaksın ama bilimden söz edeceksin.

Hepimiz biliyoruz ki, burada mesele bilim değil.

Mesele göz boyamak, mesele hayal satmak.

Aynı şeyi yıllarca hem de çok daha ciddi bir biçimde Sovyetler Birliği yaptı. Gerçekten yaptı.

Ama öncelikleri belirleyemediği için, uluslararası bilim camiasına dahil olmadığı için gelişmelere ayak uyduramadı ve ekonomisi de akılcı yönetilmediği için koca ülke battı.

Daha önce de söyledim, o müthiş ülkenin eğitimli ve kültürlü gencecik kızlarına bizim öküzler “Nataşa” adını taktı.

Bunu ikinci kez söylüyorum, bilmem ne demek istediğimi anladınız mı."

MEHMET FATİH KACIR NE DEMİŞTİ?

 "Biz ay misyonunu kendi yerli ve milli imkanlarımızda tasarladığımız ve geliştirdiğimiz bir uzay aracıyla gerçekleştirmek hedefliyoruz. 10 yıllık bir milli uzay programımız var. Bunun içinde Ay Programı var ve ay programının iki aşamalı hedefleri var. Birinci aşama da ilk misyon'da bir uluslar arası fırlatma ile uzaya çıkacağız ama dünya yörüngesinden ay transfer yörüngesine kendi geliştirdiğimiz ay aracını, kendi geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz hibrit roket motorunu ateşleyerek taşıyacağız.

Nihayetinde aya erişeceğiz. İkinci etaptaki çalışma ise hem dünyadan ilk fırlatmayı milli imkanlar ile yapacağız. Hem de aya bir yumuşak iniş gerçekleştirerek, geliştirdiğimiz ay aracının ay yüzeyinde görev üstlenmesini sağlayacağız. Bunlar çok iddialı hedefler olarak gelebilir ama bizim hem alt yapımız hem de insan kaynağımız böylesine iddialı projelere imza atabilecek özgüveni bize veriyor." 

Editör: Habererk Haber Merkezi