Yüzme bilmek her zaman kişiyi boğulmaktan kurtarmaz!
Mesela yüksek debili akar suda yüzme pek işe yaramaz.
Yine denizler ve okyanuslar yüzerek aşılmaz.
Ne kadar usta yüzücü olursa olsun kişi, girdiği veya gireceği suyu tanımak zorundadır.
Yazı dünyası da bilinmesi gerken bir dünyadır ve gariptir bilinmesi en zor olan bir dünyadır!
Yazı dünyasında bilmeyen yoktur; çok gariptir ki -bendeniz de dahil olmak üzere- bilmediğini bilmeyen ama her konuda ahkâm kesen bilgelerle doludur!
Bu yüzden yazı dünyasında kulaç atmak, kalem oynatmak okyanusu yüzerek geçmekle eş-değer bir efor gerektirir.
Hayatımın son 25 yılını kalemimle yaşayarak idame ettirdim.

Kazancım da kalemimle oldu, kaybım da.. 
SGK'dan emekli olmak için gerektiği için son çalıştığım Yeni Mesaj Gazetesi'nden istifaen ayrılmak zorunda kaldım.
İstifaen ayrıldım ama Allah yalanı sevmez aklım ve gönlüm orada kaldı.
Bilvesile Yeni Mesaj Gazetesi'nin Sevgili yönetimine, her biri ayrı bir değer olah çok sevgili refiklerime ve beş yıla yakın rızkımın teminine ve yazmama vesile olan Bağımsız Türkiye Partisi genel Başkanı Muhterem Prof. Dr. Haydar BAŞ Hocam'a sonsuz selam ve saygılarımı iletmiş olayım.

Sevgili Gönüldaşlarım;
Yazmak, bir hastalıktır, tiryakiliktir.
Tedavisi de yoktur!

Ya yazacak, ya da yazacaksınız ama yazdığınız gazete veya yere göre kulaç atmak, kalem oynatmak mecburiyeti de yazı adabındandır.
Haber Erk, yabancısı olmadığım, hatta belki de en eskilerinden olduğum bir fikir grubudur.
65 yılı geride bıraktığım ömrümde, öğrenmenin yaşının, sınırının ve sonunun olmadığını öğrendim ve öğretmenliğimde öğrencilerimden de öğrendim ki kişi en fazla öğretirken öğreniyormuş!
Özür dilerim yanlış anlaşılmasın kimseye bir şey öğretmek iddiası ve ukalalığında değlim ama eğer öğreneceksem doğru bilgileri doru adreste doğru kişilerden öğrenmek amacıyla yeniden Haber Erk'te açtık "MEYDAN"ımı...
Yine yıllardır yaptığım gibi duyduğum söylentileri söyleme çevirmeye çalışacağım.
İnşallah attığım taş, ürküttüğüm kurbağa değsin..
Şahsen akıntıya kürek çekmekten, havanda su dövmekten bıkanlardanım, hatta yorulanlardanım ama Sevgili İsmail Türk'le konuştuğumuzda; "Biz yorulursak -Allah muhafaza- millet ölür." tespit ve kararlılığımızı birbirimize hatırlatarak kaldığımız yerden, bıraktığımız yerden Türk'çe seslenmeye devama karar kıldık.

Allah utandırmasın.
Allah şımartmasın ve Allah şaşırmamıza izin wermesin..
Allah ömür, ruhsat ve izin verdiği müddetçe susmayacağız.
Yorulmayacağız.
Durmayacağız..
Başaracağız.
Başaracağız.
Başaracağız vesselâm..
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm..
Selâm, sevgi, duâ...