Biz insancıklar dünyaya hükmettiğimizi, onu yönettiğimizi zannederiz.
Dünyanın hemen her yerinde erkek egemen iradesi hüküm sürmektedir. Bunu biliyoruz.
Üzerinde yaşadığımız dünyayı erkekler yönetse de erkeği yönetime hazırlayan KADINLARDIR.
Kadınların içinde bulundukları kendilerine has yaşam anlayışlarını yazdım. Biraz eleştirdim, bam teline dokunmak istedim.
Çoğunun hoşuna gitmemiş olabilir. Gerçekler bazen dokunur.
Şimdi de DEN hallindeki kadınları yazayım azıcık dedim. Ne dersiniz?
Haydi bakalım.
Bu kadınlar kendi güçlerinin varlığının, egemenliğinde yaşarlar.
Bazıları köklerinden, bazıları yer buldukları sınıf dedikleri yerden alırlar güçlerini.
Hamurları öyle yoğrulmuş, hayatlarının öğretisini öyle bellemişlerdir. Bazıları da mayalanmıştır.
Ağzında altın kaşıkla doğmuş olanlar da vardır, kendi yerlerini yapanlarda.
Güçlerini maddiyattan veya kendilerine edindikleri sınıftan sayarlar, alırlar genelde.
Kendilerine Elit derler, öyle geçinirler.
Köy yumurtasını ararlar, peynirine bayılırlar, ekmeğini öve öve bitiremezler ama gel gör ki, hım bak köylü gibi davranıyorsun veya giyinmişsin diye de burun büküverenleri çoktur.

Veya onun kızını nasıl düşünürsün senin oğluna uymaz yorumlarını patlatırlar.

Çok insancıl görünürler, kendi düzlemindeki insanlarla, başka düzlemde değerlendirdikleri insanların hakları farklı olması onlar için vazgeçilmez hakları sayarlar... Ayrıcalıklı sayarlar kendilerini.

Benim oyumla onların oyu nasıl eşit sayılıyor diye kendilerini için, için yedikleri de dillerinden dökülenlerdir.
Çoğu kendi ayarında görmediklerine küçümseyerek bakarlar.
Küçük gördükleri dünyalara sığamazlar. Dünya onların etrafında dönmeye alışmıştır. Döndürürler. Bazen aldıkları güçle, bazen paranın gücüyle döner duru.
Bazen tarlada hanım ağa, bazen konakta veya işinin başında saltanatlarının hükmünü sürdürürler.
Yardım sever olanların yanında, yardımı kendi reklamı olsun diye de yaparlar çokça rastlarsınız.

Ama yaptıkları yardım da sınıflara göre değişir. Çalışanına evinden kurtulmak için eskisini vermeyi nimet sayarken, düzlemindeki birine aman binlerin lafımı olur der geçerler.
Kendi hayat koşullarında yaşam sürdüklerinden, diğer kadınların ve insanların yaşamından çoğu kez haberleri olmaz.

Bazen Fransız kraliçesi Maria Antonia'nin '' Ekmek bulamadıysanız pasta yiyin'' tutumunda, davrandıkları olur.

Gerçekten yardım severleri de yok değildir, belli bile etmeden kollayıp ve de gözetirler.
***

Her şeyin en güzeli, iyisi onlara aittir. Başkalarının nasıl olur? Olamaz.
Marka onların, yer, mekân onların, kendileri dışındaki birine, kendilerince ait olmadığını düşündükleri yerden gelenleri onlardan habersiz dışlarlar.
Birçok dernek veya vakıflar kurar veya bu ortamlarda boy gösterirler.
Genelinin yabancı hayranlıkları üst seviyededir.
Mutlaka bir yabancı kökenli derneğin üyesi olmayı hedef haline getirirler. Onlar için madalyadır.

Yabancılara, onların ülkelere ve onların kuruluşlarına hizmette sınır tanımadıkları gibi kendilerini ayrıcalıklı üstün kişi olarak gördüklerini hissettirirler.
Kendi ülkesine ve insanına çoğu tepeden bakar.
Türkiye'de yapıldı söylendiğinde hemen itirazın yükseldiğini durabilirsiniz, asla taklittir veya dışarıdan alıp gelmiştir olur. Duyduğunuz.
***

Dünya kaşık, bunlar kepçe gezecek yer beğenmezler.
Moda dergilerini takip eder evlerini moda dergisinde gördükleri ile süsleyip, döşerler.

Tasarım ve modacı takip eder, imza taşıyan ürünleri tercih ederler veya modacılar bu kesimin emrindedir.

Ve kendileri için seçtikleri bölgelerde oturmayı tercih ederler.
Kariyer en önemli unsurdur bu düzlemdeki kadınların. Kendi çocuklarının gittiği okula hakir gördükleri sınıftan birinin gitmesi onlar için olağan dışıdır.

Pırlantacılar evlerine çanta taşır, taşın boyutlarını yarıştırırlar kendi aralarında çaktırmadan.
İllaki markalı binlerce dolarlık saatleri, çantaları, ayakkabıları olacak ve takıları da kendilerince ünlü birinin elinden çıkacaktır.

Falcılar ve derin düşünme, spor kulüpleri de tabi ki özel olacak, özel kartlarıyla girecekler.
Aralarında görünmeyen bağlar vardır.
Bir birilerini kollarlar, gizliden de yarışarak savaşırlar.

Kendilerine ''misyon'' edindikleri ''vizyon''ları vardır.
Kullandıkları kelimeleri bile özellikle yabancı dilden seçerler ki sınıflarına yakışsın.
Çok dedi kodu ettik sanki.
Haydi, daha fazla tepki almadan bitireyim.
Sonuçta hepimiz kara toprağın altında bir olacağız.

Kalın Sağlıcakla__İnsan Olabilmektir Sonuç__Meyrem’ce