Adı; Özkan Aydın.

15 yaşında, ortaokul öğrencisiydi.

Okul çıkışı HDP il binasına götürülüyor.

Bir saat sonra binadan alınıp Lice kırsalına götürülüyor.

Hava kararmış Özkan Aydın henüz eve gelmemişti. Oysa Özkan okuldan çıkıp direk evine gelir ve derslerini yapan bir çocuktu.

Özkan başarılı bir öğrenci orta son sınıfta okuyordu.

Baba Süleyman Aydın oğlunun gelmeyişinden tedirgin olur.

Özkan’ın okuluna gider. Okul dağılmış öğrenciler evlerine gitmiştir.

Baba Süleyman Aydın oğlunun HDP İl binasına götürüldüğünü öğrenir. İl binasına gidip oğlunu sorar.

Aldığı cevap baba Süleyman Aydın'ı yıkmıştı.

Özkan Aydın Lice kırsalına gönderilmiştir.

“Gidin oğlunuz orada, kod adı Dr. Ahmet'tir” bu isimle sorunun cevabını alır.

Bu bilgi HDP ilden verilir, baba Süleyman Aydın’a.

Baba Süleyman Aydın eşiyle birlikte Lice'ye gider.

Oğlum burada ona geldim.

Orada bulunan terörist yetkili; “kim senin oğlun” Baba “Özkan Aydın” der.

Öyle bir kimse yok bizde cevabını alır.

Baba Süleyman kod adını söyler.

Benim oğlumun kod adı “Dr. Ahmet miş, buradaymış” der.

Terörist “evet burada yeni geldi, hayırdır” der.

Baba Süleyman Aydın ve eşi “oğlumuzu almaya geldik getirin oğlumuzu.”

Cevap; “Buradan kimseyi alamazsınız..”

Süleyman ; “görelim ,inanalım..”

Terörist; “burada dedim yaa size hadi gidin.”

Özkanın annesi “oğlumu görmeden gitmem.”

Anne ve Baba ısrarcı haklı olarak. Göstermemekte direniyor terörist.

Anne; “oğlumun ayağında spor ayakkabısını bari getirin göreyim sağ olduğunu görmek istiyorum.”

Annenin bu söylemi üzerine bir kaç terörist daha gelir ve Baba Süleyman Aydını eşinin gözlerinin önünde döverek yollarlar.

2015' Özkan Aydın 15 yaşında Ortaokul öğrencisiydi.

Baba Süleyman Aydın PKK, FETÖ ortaklardı ve bu işleri birlikte yapıyorlar.

Ben HDP il binasına gittiğimde “FETÖ’cüler aldı oğlunuzu biz değil” demiştiler.

Özkan Aydın 15 yaşındaydı alındığında.

Bu gün 20 yaşında yağız bir delikanlı.

Süleyman Aydın; eylemlere başladık (Diyarbakır anneleri) bir gece kapım çalındı.

Kapıyı açtım, FETÖ Milletvekili içeri girdi.

“Senle konuşmaya geldim.”

“Bu işten vazgeçin, sizler garip ve fakir insanlarsınız.”

“Biz sizlere her türlü yardımı yapacağız, vazgeçmezseniz sonucuna katlanırsınız” der ve gider.

Süleyman Aydın; “bizler vazgeçmedik, benim evin önüne bize suikast yapmak üzere konuşlanmışlar.

Karşı komşum aradı haber verdi.

Hemen Devletimi aradım, polisler geldi onlar kaçtı.”

Tam 496 gündür Evlat nöbetindeyiz.

Çocuklarımız gelene kadar nöbetimiz devam edecek.

Soru: “Süleyman bey hiç FETÖ ye oy verdiniz mi, verdiyseniz neden verdiniz?”

Cevap; “2015 kadar oy verdim, çünkü kan dursun, savaş olmasın diye.”

Bizi “biz güçlü olursak kan duracak, savaş bitecek” diye hep kandırdılar.

Soru; “peki yine oy verecek misiniz?”

“Asla vermeyeceğiz, biz Diyarbakır’da sandığa gömeceğiz bu teröristleri.”

Peki, “kime oy vereceksiniz?”

“CHP , İYİ, MHP dışındaki partilere oy vereceğiz.”

Süleyman Aydın, Diyarbakır Annelerinin içinde bir baba.

Kendi rızasıyla, kendi söylemlerini kaleme aldım.

İsimleri farklı

Acıları ortak

Gözyaşları aynı anneler.

Diyarbakır anneleri, hep yanınızdayız.